Araf suresi 13. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Araf suresi 13 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Araf suresi - Al-Araf aya 13 (The Heights).
  
   

﴿قَالَ فَاهْبِطْ مِنْهَا فَمَا يَكُونُ لَكَ اَنْ تَتَكَبَّرَ ف۪يهَا فَاخْرُجْ اِنَّكَ مِنَ الصَّاغِر۪ينَ ﴾ [الأعراف: 13]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Kâle fehbit minhâ femâ yekûnu leke en tetekebbera fîhâ faḣruc inneke mine-ssâġirîn(e) [Araf: 13]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Ona, "İn oradan, orada büyüklenmek sana düşmez, defol, sen alçağın birisin" dedi. [Araf: 13]


Araf Suresi 13. ayet tefsiri

İblîs, Âdem’e secde etmemesinin gerekçesi olarak kendisinin ondan üstünlüğünü ileri sürmüştür. Bu anlayışa göre üstün olanın, aşağı derecedeki birine secde etmesi münâsip değildir. O halde Allah’ın bile olsa verilen bu emir şeytânî akla uygun gelmemektedir. Anlaşılan o ki; Âdem’e secde emrine kadar Allah Teâlâ, İblîs’in içinde taşıdığı isyan duygularını harekete geçirecek hiçbir emir vermemiş ve imtihan etmemişti. Dolayısıyla İblîs’in o zamana kadar meleklerin arasında bulunması ve isyan etmemesi, hâdiselerin kendi istek ve temâyüllerine uygun tarzda gerçekleşmesiyle alakalı idi. Âdem’i yaratıp ona secdeyi farz kılınca, bu imtihan İblîs’in isyan duygularını harekete geçirmiş ve onun o zamana kadar gizlediği iç yüzünü ortaya çıkarmıştır. Kendini Âdem’den daha üstün görüp, kibre kapılarak secdeden kaçınmıştır. Bunun üzerine Allah Teâlâ ona, içinde bulunduğu cennetten yahut melekler arasından inmesini; oradan defolup çıkmasını, onun artık aşağılık kimselerden olduğunu söylemiştir. Çünkü o makamda kibirlenip gururlanmak doğru değildir. O yüce makam, ancak haddini bilen, taat ve tevazu sahibi kimselere mahsustur.

13. âyette geçen اَلصَّاغِر۪ينَ  ( sâğirîn ) kelimesi, “ kendi kendini zelîl eden, haysiyetini çiğnettiren, aşağı ve bayağı kimse ” mânasına gelmektedir. İblîs, sadece Allah’ın yarattığı bir kul olduğu halde, kendini beğenen, büyüklük taslayan düşüncesiyle, zillet içinde olmayı bizzat kendisi istedi. Yapacağı secdenin, asaletini ve şerefini alçaltacağını düşünerek kendini yaratan Rabbinin emrine küstahça karşı geldi. Üstünlük ve mükemmelliği hakkında, sanki bunlar ona aitmiş gibi gurur, kibir ve kendini beğenmişlik tasladı. Dolayısıyla bu durum, onu aşağılamış, sefil ve bayağı bir hale getirmiş ve bu alçaklığın sorumlusu da bizzat kendisi olmuştur.

Âyet-i kerîmelerden şöyle bir işârî mâna anlaşılması mümkündür:

Âdem’e secde edilmesi ve kendisine secde edenlerden üstün olması, yaratıldığı balçığın üstünlüğünden değil, yaratılmış olduğu çamurun bizzat Allah tarafından yoğrulmuş olmasından kaynaklanır. Nitekim Allah Teâlâ: “ Ey İblîs! Bizzat iki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir? ( Sād 38/75 ) buyurur. Diğer taraftan Âdem’in meleklerden üstün ve faziletli olması, ona Allah’ın kendi ruhundan üflemesi sebebiyledir. Nitekim âyet-i kerîmede “ İnsana kendi ruhumdan üflediğim zaman… ” ( Hicr 15/29 ) buyrulur. Yine ruhun üflenmesi sırasında Cenâb-ı Hakk’ın isim ve sıfatlarıyla onda tecellî etmiş olmasındandır. İşte bu sırdan dolayı Allah Teâlâ Âdem’in çamurdan olan kalıbını düzeltip ona şekil verdikten sonra, meleklere hemen ona secde etmelerini emretmemiş; bilakis ona ruh üfledikten sonra emretmiştir. Nitekim Allah Teâlâ meleklere: “ Ben çamurdan bir insan yaratacağım. Ben ona güzel ve düzgün bir şekil verip rûhumdan üflediğim zaman, siz de hemen onun önünde secdeye kapanın! ( Sād 38/71-72 ) buyurur. Çünkü Âdem, ancak kendisine ilâhî ruh üflendikten sonra tecellîyi kabul edecek hâle gelmiştir. Bu da tecellîye mazhar olacak ruhun letafet ve nûrâniyeti ile çamurun ilâhî feyzi kabul etmesinden ve tecellî sırasında onu tutmasıyla gerçekleşmiş; ancak bundan sonra meleklerin kendisine secde etmesine lâyık hale gelmiştir. ( Bursevî, Rûhu’l-Beyân, III, 181-182 )

Secdeden kaçınan İblîs, bu kez isyanına isyan katmak ve azgınlığını uzun bir zaman sürdürebilmek için bir çıkış yolu arıyor:


Ömer Çelik Tefsiri
Araf suresi Diyanet

Araf'den 13 Ayeti'ni dinle


Araf suresi 13 ayeti anlamı - okunuşu

Allah: “Öyleyse hemen in o cennetten! Orada büyüklük taslamaya hakkın yok. Haydi defol! Çünkü sen aşağılık kimselerden birisin!” buyurdu.


Mokhtasar tefsiri

Yüce Allah ona dedi ki: “Öyleyse cennetten çık git. Senin orada büyüklenmeye hakkın yoktur. Çünkü orası tertemiz arınmış kimselerin yurdudur. Artık senin orada bulunman sana caiz değildir. -Ey İblis!- Sen kendini Âdem’den daha değerli görsen bile, doğrusu sen alçak aşağılık birisin.”


Ali Fikri Yavuz

Allâh Tealâ şöyle buyurdu: “- Hemen in oradan (cennetten), sana cennette kibirlenmek (kendini büyük görmek) gerekmez. Haydi çık, çünkü sen, hor ve bayağı kimselerdensin.”


İngilizce - Sahih International


[Allah] said, "Descend from Paradise, for it is not for you to be arrogant therein. So get out; indeed, you are of the debased.

Araf suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Tanrı in oradan dedi, artık orada kalıp ululanamazsın, çık, şüphe yok ki sen alçaklardansın.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Allah) buyurdu: “Oradan (Cənnətdən) aşağı en. Orada sənə (Allahın əmrinə) təkəbbür göstərmək yaraşmaz. (Oradan) çıx, çünki sən alçaqlardansan!”


Kuran Araştırmaları Vakfı


Allah: Öyle ise, "İn oradan!" Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık! çünkü sen aşağılıklardansın! buyurdu.

Araf suresi (Al-Araf) 13 ayeti arapça okunuşu

﴿قَالَ فَاهْبِطْ مِنْهَا فَمَا يَكُونُ لَكَ أَن تَتَكَبَّرَ فِيهَا فَاخْرُجْ إِنَّكَ مِنَ الصَّاغِرِينَ﴾
[ الأعراف: 13]

kale fehbit minha fema yekunü leke en tetekebbera fiha fahruc inneke mines sagirin

قال فاهبط منها فما يكون لك أن تتكبر فيها فاخرج إنك من الصاغرين

سورة: الأعراف - آية: ( 13 )  - جزء: ( 8 )  -  صفحة: ( 152 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Sonunda oraya varınca, kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları hakkında onların aleyhinde şahidlik ederler.
  2. Meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik. İblis'ten başka hepsi secde etmişti. O, cinlerden idi. Rabbinin buyruğu
  3. Çalışanlar bunun için çalışsın.
  4. Sana indirilen Kuran'a ve senden önce indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Putlarının önünde muhakeme
  5. Milletine: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Biçim verenlerin en iyisi olan, sizin de Rabbiniz, önceki
  6. İnkar edenler birbirlerinin dostlarıdır. Eğer siz aranızda dost olmazsanız yeryüzünde kargaşalık, fitne ve büyük bozgun
  7. Taki kendi menfaatlerine şahid olsunlar; Allah'ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken
  8. Göklerde ve yerde inananlara nice dersler vardır.
  9. Sana nasıl misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmışlardır, yol bulamazlar.
  10. Sabah erken: "Ürünlerinizi devşirecekseniz erken çıkın" diye birbirlerine seslendiler.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Araf indirin:

Araf Suresi mp3 : Araf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Araf Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Araf Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Araf Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Araf Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Araf Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Araf Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Araf Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Araf Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Araf Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Araf Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Araf Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Araf Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Araf Suresi Al Hosary
Al Hosary
Araf Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Araf Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, July 16, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler