İnsan suresi 14. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَدَانِيَةً عَلَيْهِمْ ظِلَالُهَا وَذُلِّلَتْ قُطُوفُهَا تَذْل۪يلًا ﴾ [الإنسان: 14]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe dâniyeten ‘aleyhim zilâluhâ ve żullilet kutûfuhâ teżlîlâ(n) [İnsan: 14]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Meyve ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkmış ve onların koparılması kolaylaştırılmıştır. [İnsan: 14]
İnsan Suresi 14. ayet tefsiri
Allah Teâlâ, önce anlatılanlara ilâveten has kulları için hazırladığı nimetleri saymaya şöyle devam ediyor:
› İtina ile işlenmiş ve döşenmiş koltuklar üzerine oturup yaslanırlar. Cennette güneşin sıcağı gibi aşırı sıcak görmeyecekleri gibi, aşırı derecede soğuk da görmezler.
Çünkü cennet kendine has bir nurla aydınlanacak ve orada mü’mine sıkıntı verecek hiçbir şey olmayacaktır. Onları cennet ağaçlarının gölgeleri bürür, meyveleri onlara doğru eğildikçe eğilir. Öyle ki ayakta olan da, oturan da, yatan da onları kolaylıkla alabilir. Uzaklıkları veya dikenli oluşları sebebiyle elleri geri boş dönmez.
› Cennetliklerin önlerinde parlak gümüş kaplarla yemekler, berrak billûr testilerle içecek dolaştırılır. Kadehlerine istedikleri kadar içecek konulup kendilerine ikram edilir. ( bk. Zuhruf 43/71 )
› Onlara gümüş billûr kadehlerle, içine zencefîl karıştırılmış bir içecekten doldurulup ikram edilir.
Zencefîl, güzel kokusuyla içeceğe lezzet veren çok hoş bir baharattır. Buradan anlaşıldığına göre, cennet ehline içirilen içeceğe yukarıda geçtiği gibi kâh kâfûr, kâh zencefîl karıştırılmaktadır. Yahut bu içecek, kâh kâfûr pınarından, kâh zencefîl pınarından doldurulmaktadır. Kâfûr serinlik, zencefîl ise sıcaklık verir. Cennetliklerin her iki zevki de tatmaları istenir. Zencefil karışımlı olan ve müslümana sadece neş’e üstüne neş’e veren bu içecek de tükenmeyecek kadar çoktur. Çünkü onun kaynağı Selsebîl denilen bir pınardır. Selsebîl, içilmesi gayet lezzetli, tatlı, boğazdan çok rahat geçen bir içecektir.
› Altın ve gümüş kaplara konmuş leziz yemekleri, gümüşten yapılmış billûr kadehlerdeki nefis şarapları dolaştıranlar, etrafa saçılmış inci daneleri kadar güzel, parlak, ihtiyarlamaz, tazelikleri bozulmaz, ölümsüz civanlardır.
Saçılmış inci daneleri, ışıkları birbirine değdiği için güzel ve parlak bir görünüm verir. Bu sebeple o gençler etrafa dağılmış incilere benzetilmişlerdir. Bunların ışığı çevreye vurmakta ve hizmet için dolaşmaktadırlar. Bu manzarayı görenler, bunun gerçekten büyük bir nimet, muazzam bir servet, ihtişam ve devlet olduğunu anlarlar.
› Cennetlikler altlık olarak سُنْدُسٌ ( sündüs ) denen ince ipekten, üstlük olarak da اِسْتَبْرَقٌ ( istebrak ) denilen kalın ipekten elbiseler giyerler. Bu elbiselerin renkleri yeşildir. Parıl parıl parlayan bu giysilere ilaveten bileklerine gümüş bilezikler takarlar. ( bk. Kehf 18/30-31 )
› Rableri onlara tertemiz bir içecek içirir.
Bu içecek hem temizdir, hem temizleyicidir. Onda dünya içeceklerinde bulunan lekelerden eser yoktur. Onu içtiklerinde cennetliklerde de hiçbir leke ve keder bırakmaz. Çünkü شَرَابًا طَهُورًا ( şerâben tahûren ) diye isimlendirilen bu içecek daha önce sözü edilen biri kâfur katkılı, diğeri zencefil katkılı iki çeşit içeceğin ikisinden de üstün ve doğrudan doğruya âlemlerin Rabbi tarafından içirilen, içine hiçbir katkı katılmamış, saf ve tertemiz bir içecektir. Bunu içenlerde Hakk’ın cemâline kavuşma neşesi doğar. Rivayete göre cennetliklere yiyecek ve içecekler verilir. En sonunda da tertemiz bir içecek sunulur ki, bununla kalpleri ve bütün içleri tertemiz olur; dışlarından misk kokusu gibi bir ter halinde taşar. Yine rivayete göre bu, cennet kapısında bir kaynaktır ki her kim ondan içerse yüce Allah onun kalbinde kin, hile ve hasetten veya içinde kirden lekeden eser bırakmaz, hepsini çekip çıkarır. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXX, 225 ) Nitekim bu mânaya işaret etmek üzere: “ Biz onların kalplerinde kin ve nefret adına ne varsa hepsini söküp atarız. Dost ve kardeş olarak tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar ” ( Hicr 15/47 ) buyrulur. Bundan maksadın sırf ruhanî olan bir içecek olup, insanı Allah’ın dışında her şeyden uzaklaştıran ilâhî bir tecelli olduğu da söylenmiştir.
Hikâye olunduğuna göre, Bâyezid-i Bistâmî’ye bu âyeti sormuşlar. Şöyle demiş: “ Allah onlara tertemiz bir içecek sundu. Onlardan kendi zatından başka her şeyin sevgisini temizledi. ” Sonra da şöyle demiş: “ Yüce Allah’ın ikram edeceği bir içecek vardır ki, onu kullarının en faziletlileri için saklamıştır. Bu içeceği onlara doğrudan doğruya kendisi içirir. İçtiler mi coşarlar, coştular mı uçarlar, uçtular mı ererler, erdiler mi ayrılmazlar. Onlar “Gücü her şeye yeten ve hükmü her şeye geçen Hükümdar’ın huzurunda, hoşnut olacakları çok şerefli bir hak ve dürüstlük meclisindedirler ” ( Kamer 54/55 ) sırrına ermişlerdir. ( bk. Elmalılı, Hak Dini, VII, 5510-5511 )
Nihâyetinde Allah Teâlâ onlara hitap ederek, eriştikleri bu nimetlerin dünyada yaptıkları güzel amellerin karşılığı olduğunu, çünkü o amellerinin kabule şayan görüldüğünü haber verir. Bunun melekler tarafından söylenmesi de mümkündür. ( bk. Hâkka 69/24; Ra‘d 13/23-24; Zümer 39/73 )
Şimdi de Resûlullah ( s.a.s. )’e hitap edilerek, onun muazzez şahsında tüm inananlara bu güzel ve ebedi nimetlere ulaşmanın yolu beyân buyrulur:Ömer Çelik Tefsiri
İnsan suresi 14 ayeti anlamı - okunuşu
Cennet ağaçlarının huzur ve rahatlık veren gölgeleri onları bürür. Salkım salkım meyveler, hemen elleriyle koparacakları mesafeye kadar sarkar.
Mokhtasar tefsiri
Onun gölgelikleri onlara çok yakındır. Meyveleri, yemek isteyenlerin hizmetindedir. Uzanmış yatan, oturan ve ayakta duranların ulaşabileceği bir şekilde onları kolayca ve rahat rahat yerler.
Ali Fikri Yavuz
(O cennetteki ağaçların) gölgeleri üzerlerine sarkmış, meyvaları da bol bol önlerine konmuştur
İngilizce - Sahih International
And near above them are its shades, and its [fruit] to be picked will be lowered in compliance.
İnsan suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ağaçların gölgeleri, yakındır onlara ve meyveleri, adamakıllı ram olmuştur onlara.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Cənnət ağaclarının) kölgələri üstlərinə düşəcək, meyvələri də onların ixtiyarında olacaqdır (istədikləri yerdə, istədikləri zaman onları dərib yeyə biləcəklər).
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.
İnsan suresi (Al-Insan) 14 ayeti arapça okunuşu
﴿وَدَانِيَةً عَلَيْهِمْ ظِلَالُهَا وَذُلِّلَتْ قُطُوفُهَا تَذْلِيلًا﴾
[ الإنسان: 14]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ona: "And olsun ki, sen, bundan gafildin; işte senden gaflet perdesini kaldırdık, bugün artık görüşün
- Sadakalarınızı, kendilerini Allah yoluna adayıp yeryüzünde dolaşamayanlara, hayalarından dolayı, kendilerini tanımayanların zengin saydıkları yoksullara verin.
- Nuh: "Rabbim! Milletim beni yalanladı. Benimle onların arasında Sen hüküm ver. Beni ve beraberimdeki inananları
- Allah'ın dilediği bundan müstesnadır. Doğrusu açığı da, gizliyi de bilen O'dur.
- Gözleri dalgın dalgın, çekirgeler gibi yayılmış, o çağırana koşarak kabirlerden çıkarlar. İnkarcılar: "Bu, zorlu bir
- Firavun'un adamları onu almışlardı. Firavun, Haman ve askerleri, suçlu olduklarından, o onlara düşman ve başlarına
- Onu yanlarında alıkoymak istemedikleri için ucuz bir fiyata, birkaç dirheme sattılar.
- Senden önce, herhangi bir şehre gönderdiğimiz uyarıcıya, şımarık varlıklıları sadece: "Doğrusu babalarımızı bir din üzerinde
- İnkar edenler için hazırlanmış ateşten sakının.
- Ey Peygamber'in eşleri! Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona; sizden daha iyi olan, kendini Allah'a
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah İnsan indirin:
İnsan Suresi mp3 : İnsan suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler