Ali İmran suresi 141. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَلِيُمَحِّصَ اللّٰهُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَيَمْحَقَ الْكَافِر۪ينَ ﴾ [آل عمران: 141]
ayet arapça & türkçe okunuşuVeliyumehhisa(A)llâhu-lleżîne âmenû veyemhaka-lkâfirîn(e) [Ali İmran: 141]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Bir de Allah, böylece iman edenleri günahlardan arıtmak, inkarcıları ise yok etmek ister. [Ali İmran: 141]
Ali İmran Suresi 141. ayet tefsiri
Müslümanlara Uhud’da bir mağlubiyet, acı ve yara dokunduğu gibi, Bedir’de de müşriklere benzeri bir mağlubiyet, acı ve yara dokunmuştu. Fakat müşrikler yenilmeleri sebebiyle zafiyet göstermemişler, cesaretlerini yitirmemişler, yeniden savaşmak üzere hazırlıklarını yapıp Uhud’a gelmişlerdi. Sonuçta belli bir başarı da elde etmişlerdi. Halbuki müslümanların bu hususta daha azimli, cesaretli ve kararlı davranmaları gerekir. Çünkü onlar, Allah’a ve âhirete iman gibi müşriklerde olmayan büyük nimetlere, şehîd olmak gibi ulvî hedeflere sahiptiler. Nitekim bir âyet-i kerîmede şöyle buyrulmaktadır:
“ Düşmanınız olan o kavmi, toparlanmalarına fırsat vermeden takip etmekte gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı çekiyorsanız, şüphesiz onlar da sizin gibi acı çekiyorlar. Üstelik siz Allah’tan, onların ummadıkları şeyleri umuyorsunuz. Allah, hakkiyle bilen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır. ” ( Nisâ 4/104 )
140. âyette geçen “ bu günler ”den maksat “ gâlibiyet ve mağlubiyet, zafer ve yenilgi, acı ve tatlı günler ”dir. İşte Allah Teâlâ bu günleri, dünya hayatındaki imtihanın bir gereği olarak mü’min-kâfir ayırımı yapmaksızın insanlar ve toplumlar arasında döndürüp durmaktadır. Fuzûlî’nin dediği gibi:
“ Demadem aks alur mir’ât-ı âlem kahr u lütfundan,
Anınçün geh küdûret zâhir eyler, geh safâ peydâ. ”
“ Âlem aynası zaman zaman Cenâb-ı Hakk’ın lutuf tecellilerinden, zaman zaman da kahır tecellilerinden akisler alır. Bu yüzden bazan hoşa gitmeyen karışık durumlar ve zorluklar zuhûr eder; bazan de huzur ve safâ veren haller meydana gelir. ”
Zira Cenâb-ı Hak, eğer daima kâfirlere şiddetli belalar verip onları sürekli yenilgiye uğratsa, buna karşılık mü’minlere hiçbir sıkıntı ve bela vermese, o takdirde, imandan başka tüm yolların bâtıl olup sadece iman etmenin hakikat olduğunu gösteren zaruri bir ilim hâsıl olur. Dolayısıyla insanları bir kısım şeylerden sorumlu tutmanın, mükâfat ve cezanın mânası kalmaz. Diğer taraftan kâfirlere gelen musibetler, Allah’ın birer gadap ve kahır tecellileri iken, müslümanlara dokunan meşakkatler, onları mânen terbiye etmekte ve neticede onlar için ilâhî bir rahmet olmaktadır. Nitekim burada, Uhud’da mü’minlerin başına gelenlerde ne tür sır ve hikmetler saklı olduğu şöyle haber verilmektedir:
› Gerçekten iman eden ve imanında samimi olanları olmayanlardan ayırıp ortaya koymak,
› Mü’minlerden bir kısmına şehitlik rütbesi ihsan etmek,
› Çektikleri sıkıntı, acı ve ızdırap sebebiyle mü’minleri her türlü günahlardan ve manevî kirlerden temizlemek; imanlarını saflaştırıp ihlâslarını artırmak. Gerçekten bu nevi musibetler mü’minlerin sabır, şecaat, cesaret, nefsin arzularını terk, ruhu kuvvetlendirmek ve ilâhî emirlere uymak gibi güzel vasıflarının kuvveden fiile çıkmasına yardım etmektedir.
› Kâfirlerin ise köklerini kazımak, helak ve yok edip izlerini silmektir.
Sonra da Cenâb-ı Hak cennete girebilmenin yollarını göstermek ve ölüm gerçeğine dikkat çekmek üzere buyuruyor ki:
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 141 ayeti anlamı - okunuşu
Bir de Allah, mü’minleri her türlü günah kirlerinden temizlemek ve kâfirleri helâk etmek için böyle yapar.
Mokhtasar tefsiri
Bu hikmetlerden biri de, müminleri günahlarından arındırmak, saflarını münafıklardan temizlemek ve kâfirleri helak edip yok etmeleri içindir.
Ali Fikri Yavuz
Ve hem de Allah, iman edenleri tertemiz seçip kâfirleri mahvedeceği için
İngilizce - Sahih International
And that Allah may purify the believers [through trials] and destroy the disbelievers.
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve Allah, inananları arıtır, tertemiz bir hale getirir, kafirleri de helak eder.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Bu həm də) Allahın iman gətirənləri (günahlardan) təmizləməsi və kafirləri məhv etməsi üçündür.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Bir de (böylece) Allah, iman edenleri günahlardan temize çıkarmak, kafirleri de helak etmek ister.
Ali İmran suresi (Al Imran) 141 ayeti arapça okunuşu
﴿وَلِيُمَحِّصَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا وَيَمْحَقَ الْكَافِرِينَ﴾
[ آل عمران: 141]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- "Doğru sözlü iseniz bildirin bu vaad ne zamandır?" derler.
- Süleyman, kuşları araştırarak: "Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplarda mı? Bana apaçık bir delil getirmelidir; yoksa
- O zaman "Erteye bırakılmaz mıyız?" derler.
- Kitap'ın haber verdiği sonuçtan başka bir şey mi bekliyorlar? Sonuç gelip çattığı gün, önceleri onu
- Yakup: "Sizi nefsiniz bir iş yapmaya sürükledi, artık bana güzelce sabır gerekir; belki Allah hepsini
- Muhakkak size, kötülüğü, hayasızlığı, Allah'a karşı da bilmediğiniz şeyi söylemenizi emreder.
- İbrahim: "Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak
- Ama inkar edenlere, "Allah'ın gazabı, sizin birbirinize olan öfkenizden daha büyüktür; imana çağrıldığınızda inkar ederdiniz"
- Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit
- Rabbini yücelt.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler