Ali İmran suresi 172. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اَلَّذ۪ينَ اسْتَجَابُوا لِلّٰهِ وَالرَّسُولِ مِنْ بَعْدِ مَٓا اَصَابَهُمُ الْقَرْحُۜۛ لِلَّذ۪ينَ اَحْسَنُوا مِنْهُمْ وَاتَّقَوْا اَجْرٌ عَظ۪يمٌۚ ﴾ [آل عمران: 172]
ayet arapça & türkçe okunuşuElleżîne-stecâbû li(A)llâhi ve-rrasûli min ba’di mâ esâbehumu-lkarh(u)(c) lilleżîne ahsenû minhum vettekav ecrun ‘azîm(un) [Ali İmran: 172]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Kendileri savaşta yara aldıktan sonra Allah ve Peygamberin çağrısına koşanlara, hele onlardan iyilik edip sakınanlara büyük ecir vardır. [Ali İmran: 172]
Ali İmran Suresi 172. ayet tefsiri
Uhud savaşı, hicretin 3. senesinde 7 Şevvâl Cumartesi günü olmuştu. Resûlullah ( s.a.s. ) ve müslümanlar pek çok yaralar almış vaziyette akşam Medine’ye döndüler. Allah Resûlü ( s.a.s. ), 8 Şevvâl Pazar günü sabah namazını kıldırdığında, yanında Sa‘d b. Ubâde, Hubâb b. Münzir, Sa‘d b. Muâz, Evs b. Havlî, Katâde b. Nûman, Ubeyd b. Evs gibi Ensâr’ın önde gelenleri vardı. Bunlar mescidde Efendimiz’in kapısı önünde gecelemişlerdi. Yaralı hâllerine bakmayarak Allah Resûlü’nü muhtemel tehlikelere karşı korumayı düşünmüşlerdi. Namazdan sonra Fahr-i Kâinat Efendimiz, Hz. Bilâl’den insanlara şöyle seslenmesini istedi:
“ –Resûlullah ( s.a.s. ) düşmanı tâkip etmenizi emrediyor! Dün bizimle savaşanlardan başkası tâkibe çıkmasın! ” ( Vakidî, el-Megâzî, I, 334 )
Ebû Katâde, kabilesinden yaraları ve yaralıları tedâvi eden insanların yanına varıp:
“ –Resûlullah ( s.a.s. )’in münâdîsi düşmanı tâkip etmenizi emrediyor! ” dedi.
Onlar da hemen silahlarına doğru fırladılar, bir anda yaralarını unutuverdiler. Benî Seleme kabilesinden 40 yaralı bu tâkip için hazırlandı. Diğer kabilelerden de pek çok yaralı vardı. Ebû İnebe kuyusunun yanında Allah Resûlü’ne katıldılar. Kılıçlarını yanlarına alarak Resûlullah ( s.a.s. ) için saf tutmuşlardı. Allah Resûlü ( s.a.s. ) onlara bakıp yaralarının çok olduğunu görünce hislendi ve:
“ Allahım, Benî Selime kabilesine rahmet eyle! ” diye dua etti. ( Vakidî, el-Megâzî, I, 335 )
Efendimiz ( s.a.s. ) ve müslümanlar o esnâda ağır yaralı ve pek yorgun olmalarına rağmen düşmanı tâkip ettiler. Pek çoğunun biniti de yoktu. Bunlar, birbirlerini sırtlarında taşıyarak Allah Resûlü’nün yanında sefere iştirak ettiler. ( İbn Hişâm, es-Sîre, III, 53; Vâkıdî, el-Meğâzî, I, 243, 269, 316, 334-335 )
İşte Allah ve Rasûlü’ne itaat hususunda hiçbir mâzerete sığınmayan böylesine fedâkâr insanlar, Allah’ın rızâsına nâil olur ve büyük bir mükâfât kazanırlar. İhsân ve takvâ hâllerinin yüksekliği nisbetinde ecirleri de büyük olur. İhsân kısaca, ilâhî emirlerin tamamını en güzel şekilde ve Allah’ı görüyormuş gibi yapmak, takvâ da, yasaklanan şeylerin tamamından büyük bir hassâsiyet ve titizlikle kaçınmaktır.
Gelen âyet, gerçek mü’minlerin gönlünde yer alan cesaret ve korkusuzluğa işaret ediyor:
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 172 ayeti anlamı - okunuşu
O mü’minler, savaşta bunca yara aldıktan sonra bile, Allah ve Rasûlü’nün tekrar savaşa dönme çağrısına uymuşlardı. İşte böyle güzel davranışta bulunanlarla, Allah’a ve Rasûlü’ne karşı gelmekten sakınanları âhirette büyük mükâfatlar beklemektedir.
Mokhtasar tefsiri
Onlar Allah yolunda savaşa çıkmak ve Uhud savaşında yaralandıktan sonra Uhud savaşının ardından meydana gelen «Hamrau`l-Esed» gazvesinde müşriklerle savaşmak için çağrıldıklarında Allah ve resulünün emrine icabet eden kimselerdir. Yaralanmış olmaları onların Allah`ın ve resulünün çağrısına icabet etmelerine mani olmadı. Onlardan bazısı amellerini en güzel bir şekilde yapan, Allah`ın emirlerini yerine getirip, yasaklarından sakınıp takvalı olan kimselerdir. Onlar için Allah katında büyük ecir vardır, o da cennettir.
Ali Fikri Yavuz
Yaralandıktan sonra yine Allah’ın ve Peygamber’in çağrısına koşanlar ve hele onlardan iyilik edip fenalıktan sakınanlar için çok büyük bir mükâfat vardır
İngilizce - Sahih International
Those [believers] who responded to Allah and the Messenger after injury had struck them. For those who did good among them and feared Allah is a great reward -
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Yaralandıktan sonra bile Allah'ın ve Peygamberin davetine icabet edenlere, hele onların içinden iyiliklerde bulunup sakınanlara pek büyük bir ecir var.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Yaralandıqdan sonra Allahın və Peyğəmbərin də’vətini qəbul etmiş şəxslərdən yaxşı işlər görüb pis işlərdən çəkinənləri böyük bir mükafat gözləyir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Yara aldıktan sonra yine Allah'ın ve Peygamber'in çağrısına uyanlar (özellikle) bunların içlerinden iyilik yapanlar ve takva sahibi olanlar için pek büyük bir mükafat vardır.
Ali İmran suresi (Al Imran) 172 ayeti arapça okunuşu
﴿الَّذِينَ اسْتَجَابُوا لِلَّهِ وَالرَّسُولِ مِن بَعْدِ مَا أَصَابَهُمُ الْقَرْحُ ۚ لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا مِنْهُمْ وَاتَّقَوْا أَجْرٌ عَظِيمٌ﴾
[ آل عمران: 172]
الذين استجابوا لله والرسول من بعد ما أصابهم القرح للذين أحسنوا منهم واتقوا أجر عظيم
سورة: آل عمران - آية: ( 172 ) - جزء: ( 4 ) - صفحة: ( 72 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Gökten suyu ölçülü indirdik de, onu yerde durdurduk. Şüphesiz onu gidermeye de kadiriz.
- Bunun üzerine Biz Musa'ya: "Değneğinle denize vur" diye vahyettik. Hemen deniz ikiye ayrıldı, her parçası
- Biz bunları, vaktiyle bahçe sahiplerini denediğimiz gibi denedik. Sahipleri daha sabah olmadan, bahçeyi devşireceklerine bir
- Dağlar da atılmış pamuğa döner.
- Meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik, İblis'ten başka hepsi secde etmiş, o ise: "çamurdan yarattığına mı
- Eğer ölen o kişi, gözdelerden ise, rahatlık, hoşluk ve nimet cenneti onundur.
- "İnsanlarla, beşikte iken de, yetişkin iken de konuşacaktır ve o, iyilerdendir".
- Onlarla savaşın ki Allah sizin elinizle onları azablandırsın, rezil etsin ve sizi üstün getirsin de
- Gözünün gördüğünü gönlü yalanlamadı.
- Kendi kendinize zor varacağınız memleketlere, yüklerinizi taşırlar. Doğrusu Rabbiniz şefkatlidir, merhametlidir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler