Ahkaf suresi 32. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَمَنْ لَا يُجِبْ دَاعِيَ اللّٰهِ فَلَيْسَ بِمُعْجِزٍ فِي الْاَرْضِ وَلَيْسَ لَهُ مِنْ دُونِه۪ٓ اَوْلِيَٓاءُۜ اُو۬لٰٓئِكَ ف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍ ﴾ [الأحقاف: 32]
ayet arapça & türkçe okunuşuVemen lâ yucib dâ’iya(A)llâhi feleyse bimu’cizin fî-l-ardi veleyse lehu min dûnihi evliyâ(u)(c) ulâ-ike fî dalâlin mubîn(in) [Ahkaf: 32]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Allah'a çağırana uymayan kimse bilsin ki, Allah'ı yeryüzünde aciz bırakamaz; onların O'ndan başka dostları da bulunmaz; işte onlar apaçık sapıklıktadırlar. [Ahkaf: 32]
Ahkaf Suresi 32. ayet tefsiri
Resûlullah ( s.a.s. ) Taif seferinden üzgün olarak Mekke’ye dönerken yolda Batn-ı Nahle mevkiinde konakladı. Orada yatsı namazını kıldırıyorken bir grup cin gelip Efendimiz ( s.a.s. )’in okuduğu Kur’an’ı dinlediler. ( Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 167 ) müslüman oldular ve dönüp kavimlerini de Kur’an’a imana davet ettiler. Hâdise ile alakalı bütün rivayetler ittifakla cinlerin, orada Allah Rasulü ( s.a.s. )’e kendilerini belli ettirmediklerini ve Efendimizin de onları fark etmediğini bildirir. Allah Teâlâ sonradan vahiy yoluyla onların Kur’an dinlediklerini haber vermiştir. Aynı hususa Cin sûresi 1-2. âyetlerde de yer verilmektedir.
Âyet-i kerîmeler cinlerin daha önce Hz. Mûsâ’ya ve diğer semavi kitaplara inandıklarını haber vermektedir. Çünkü Kur’ân-ı Kerîm’i dinledikten sonra bunun da daha önceki peygamberlerin tebliğ ettiği aynı kelam olduğunu anlamışlardır. Bu sebepledir ki bu kitaba ve onu getiren Peygamber’e hemen iman etmişlerdir.
Cinlerin Peygamberimiz ( s.a.s. )’e gelmeleri ve onu dinlemeleri ile alakalı sahih rivayetlerden anlaşılmaktadır ki, bu hadiseden sonra cinler, peş peşe heyetler halinde Allah Rasulü ( s.a.s. )’in huzuruna gelmeye ve onunla yüz yüze sohbet etmeye başladılar. Bunlardan biri şöyledir:
Alkame şöyle anlatır: İbn Mesud’a:
“ - Cin gecesi sizden biriniz Peygamberimiz’e arkadaşlık etti mi? ” diye sordum.
“ - Hayır ” dedi, “ Bir gece Mekke’de onu kaybettik. Her tarafta, derelerde tepelerde aradık. Acaba kendisine bir suikast mı yapıldı, yoksa bir şey mi oldu, dedik. O gece bir kavmin geçirebileceği en sıkıntılı bir gece geçirdik. Sabahleyin, Peygamber ( s.a.s. )’in Hıra tarafından geldiğini gördük. Kendisine duyduğumuz üzüntüyü anlatınca şöyle buyurdu:
«- Bana cinlerin davetçisi geldi; beni yanlarına gitmem için çağırdı. Ben de gidip onlara Kur’an okudum.» Allah Resûlü ( s.a.s. ) bizi götürdü, cinlerin izlerini ve yaktıkları ateşlerin izlerini bize gösterdi. ” ( Müslim, Salât 150, 153; Tirmizî, Tefsir 46 )
Yine rivayete göre, cinler Peygamber Efendimiz’den azık istemişlerdi. O da: “ Elinize geçen, Allah adı anılarak kesilen her kemik size azıktır, onun üzerinde mutlaka bir parça et olur. Deve gübresi de hayvanlarınıza azıktır ” buyurdu. Bu sebeple Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ): “ Kemik ve deve gübresiyle taharetlenmeyiniz, çünkü bunlar cin kardeşlerinizin yiyeceğidir ” buyurmuştur. ( Müslim, Salât 153 )
Kur’ân’da anlatılan bu cin kıssası ile Kur’ân’ın gerçekten Allah kelâmı olduğuna inanmayan müşrikler ve bütün inkârcılar azarlanıp kınanmaktadır. Çünkü başka bir âlemin varlıkları olarak cinler, Kur’ân’ı dinlemişler ve onun Allah katından gelmiş bir kitap olduğuna yakînen inanmışlardır. Halbuki müşrikler, özellikle Mekke müşrikleri insan cinsinden, kendilerine Kur’ân’ı getiren Peygamber ( s.a.s. )’in cinsinden oldukları hatta onun dilini konuştukları halde Kur’ân’ın gerçek bir kitap olduğu hakkındaki şüphe ve yalanlamalardan bir türlü kurtulamamışlardır. Bu, onlar için büyük bir ibret tablosu değil midir?
Esas ibret tablosu ise gözlerinin önünde sonsuzluğa doğru uzayıp giden sınırsız gökler ve uzay boşluğunda insanın yaşaması için mükemmel bir mekan olarak düzenlenen yeryüzüdür. O halde:Ömer Çelik Tefsiri
Ahkaf suresi 32 ayeti anlamı - okunuşu
“Kim Allah’ın dâvetçisine uymazsa, yeryüzünde Allah’ın cezasından kaçıp kurtulamaz; kendisi için Allah’tan başka bir dost ve yardımcı da bulamaz. Öyleleri, apaçık bir sapıklık içindedirler!”
Mokhtasar tefsiri
Kim, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-`in davet etmiş olduğu hakka icabet etmezse yeryüzünde Allah`tan kaçamaz. Onu Allah`ın azabından kurtaracak olan dostlar da yoktur. İşte onlar haktan apaçık bir şekilde sapmış olan kimselerdir.
Ali Fikri Yavuz
Kim Allah’ın davetçisinin (Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın) davetine uymazsa, arzda (Allah’ı) aciz bırakacak değildir, (asla başına gelecek azabı engelleyemez). Ona Allah’dan başka sahib olacak yardımcılar da yoktur. Böyleleri, açık bir sapıklık içindedirler
İngilizce - Sahih International
But he who does not respond to the Caller of Allah will not cause failure [to Him] upon earth, and he will not have besides Him any protectors. Those are in manifest error."
Ahkaf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve kim icabet etmezse Allah'a çağırana, artık o, yeryüzünde Allah'ı aciz bırakamaz ve ondan başka yardımcılar da yoktur ona; bu çeşit kişilerdir apaçık sapıklığa düşenler.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Allahın carçısını qəbul etməyən (bilsin ki) yer üzündə qaçıb canını Ondan (Onun əzabından) qurtara bilməz və ona Allahdan başqa kömək edən dostlar da tapılmaz. Belələri açıq-aşkar (haqq yoldan) azmışlar!”
Kuran Araştırmaları Vakfı
Allah'ın davetçisine uymayan kimse yeryüzünde Allah'ı aciz bırakacak değildir. Kendisi için Allah'tan başka dostlar da bulunmaz. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Ahkaf suresi ( Al-Ahqaaf) 32 ayeti arapça okunuşu
﴿وَمَن لَّا يُجِبْ دَاعِيَ اللَّهِ فَلَيْسَ بِمُعْجِزٍ فِي الْأَرْضِ وَلَيْسَ لَهُ مِن دُونِهِ أَوْلِيَاءُ ۚ أُولَٰئِكَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ﴾
[ الأحقاف: 32]
ومن لا يجب داعي الله فليس بمعجز في الأرض وليس له من دونه أولياء أولئك في ضلال مبين
سورة: الأحقاف - آية: ( 32 ) - جزء: ( 26 ) - صفحة: ( 506 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Allah'ın size olan nimetini ve "İşittik, itaat ettik" dediğinizde sizi andına bağladığı sözünü anın. Allah'tan
- Ardından gelmekte olan aya,
- Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın, bilakis Rableri katında diridirler. Allah'ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle
- Her can, kendisiyle beraber bir sürücü ve şahit bulunduğu halde gelir.
- Dünya hayatını ve güzelliklerini isteyenlere, orada işlediklerinin karşılığını tastamam veririz; onlar orada bir eksikliğe de
- Yeryüzünde, sarsılmayasınız diye, sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar ve işaretler meydana
- And olsun ki, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık; onların kalbleri vardır ama
- Kadın, erkek, inanmış olarak kim iyi iş işlerse, ona hoş bir hayat yaşatacağız. Ecirlerini yaptıklarından
- Semud milletinin başına gelende de ibret vardır: Onlara, "Bir süreye kadar zevklenin" denmişti.
- Onlar, Allah'ın ahdini yerine getirirler, anlaşmayı bozmazlar.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ahkaf indirin:
Ahkaf Suresi mp3 : Ahkaf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler