Meryem suresi 40. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اِنَّا نَحْنُ نَرِثُ الْاَرْضَ وَمَنْ عَلَيْهَا وَاِلَيْنَا يُرْجَعُونَ۟ ﴾ [مريم: 40]
ayet arapça & türkçe okunuşuİnnâ nahnu neriśu-l-arda vemen ‘aleyhâ ve-ileynâ yurce’ûn(e) [Meryem: 40]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Şüphesiz Biz bütün yeryüzüne ve üzerinde bulunanlara varis olacağız. Onlar Bize döneceklerdir. [Meryem: 40]
Meryem Suresi 40. ayet tefsiri
Onlar, Allah’ın huzuruna çıkacakları o gün her şeyi çok iyi işitecekler, çok iyi görecekler. Allah’ın haber verdiği gerçekleri bütün açıklığıyla görüp anlayacaklar. Fakat bu, onlara bir fayda sağlamayacaktır. Hakkın yerine bâtılı, doğrunun yerine yanlışı koymaya çalışmakla zâlim olanlar, dünyada apaçık bir sapıklık içinde bulunmaktadırlar. Ancak fırsat eldeyken kendilerini bu sapıklıktan kurtarmalıdırlar. Bu sebeple, her türlü işin karara bağlanıp bitirilmiş olacağı, bir daha geri dönüş imkânının bulunmayacağı o “ Onulmaz Pişmanlık Günü ”nün dehşetiyle onları korkut da intibâha gelsinler; içinde bulundukları derin gafletten uyansınlar, imansızlıktan kurtulup hidâyete erişsinler. Zira o gün öyle bir gündür ki, günahkâr günahına, iyilik sahipleri iyiliklerinin azlığına pişman olacaklardır. Nitekim Resûlullah ( s.a.s. ), biz ümmetini gaflet uykusundan uyandırmak için:
“ –Ölüp de pişmanlık duymayacak hiçbir kimse yoktur ” buyurmuştu.
“ –O pişmanlık nedir yâ Resûlallah? ” diye soruldu. Efendimiz:
“ –Ölen, iyilik ve ihsan sahibi, sâlih bir kişi ise, bu hâlini daha fazla artıramamış olduğuna; şâyet kötü bir kişi ise, kötülükten vazgeçerek hâlini ıslah etmediğine pişman olacaktır ” cevâbını verdi. ( Tirmizî, Zühd 59/2403 )
Cenâb-ı Hak bu hususta kullarını şöyle îkâz buyurur:
“ Ey iman edenler, mallarınız ve çocuklarınız Allah’ı anmaktan sizi alıkoymasın. Böyle yapanlar, en büyük zarara uğrayanların tâ kendileridir. Sizden birine ölüm gelip de: «Rabbim! Ne olurdu ecelimi biraz daha erteleseydin de sadaka verip iyi kullardan olsaydım!» diye yalvarmadan önce size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın. İyi bilin ki Allah, eceli geldiğinde hiç kimsenin ölümünü bir an geri bırakmaz. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkiyle haberdardır. ” ( Münafıkûn 63/9-11 )
Şu da bir gerçek ki, bu dünyada kimse bâki kalmayacak, buraya her konan mutlaka göçecek, herkes kesinlikle Allah’a dönecektir. Hem yeryüzüne hem de orada bulunan herkese sadece ve sadece Ebedî, Ezelî ve Bâki sıfatlarının tek sahibi Allah Teâlâ vâris olacaktır!
Şâir, şu sade beytiyle bu mânayı ne güzel hülâsa eder:
“ Gelir bir bir, gider bir bir, kalır Bir,
Giden gelmez, gelen bilmez acep sirr. ”
Şimdi ise hem Allah’a kullukta, hem de Allah’a davette mü’minlere yol gösterecek model bir şahsiyet olarak Hz. İbrâhim’in kıssası anlatılır:
Ömer Çelik Tefsiri
Meryem suresi 40 ayeti anlamı - okunuşu
Hiç şüphesiz, yeryüzüne ve orada bulunan herkese sonunda biz, elbette biz vâris olacağız. Onların hepsi neticede bizim huzurumuza getirileceklerdir.
Mokhtasar tefsiri
Şüphesiz yaratılmışlar fani olduktan sonra biz kalıcı olacak, yeryüzünün mirasçıları olacağız. Onlar fani olup biz kalıcı olduktan sonra yeryüzünün üzerinde olan şeylerin sahibi ve mirasçısı olacağız. Dilediğimiz gibi onlar hakkında tasarrufta bulunacağız. Kıyamet günü hesap ve ceza için yalnızca bize döndürülecekler.
Ali Fikri Yavuz
Gerçekten biz, arza ve bütün üzerindekilere varis olacağız, (Bizden başka kimse kalmıyacak). Onlar da hesap için hep bize döndürülecekler
İngilizce - Sahih International
Indeed, it is We who will inherit the earth and whoever is on it, and to Us they will be returned.
Meryem suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Şüphe yok ki biziz yeryüzünün ve yeryüzünde olanların mirasçısı ve dönüp bizim tapımıza gelir onlar.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(O gün bütün) yer üzünə və onun üzərində olan hər şeyə yalnız biz varis olacağıq. (Bizdən başqa heç kəs və heç nə qalmayacaq). Onlar (əməllərinin cəzasını almaq üçün) Bizim hüzurumuza qaytarılacaqlar.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Yeryüzüne ve onun üzerindekilere ancak biz varis oluruz (her şey gider, biz kalırız) ve onlar ancak bize döndürülürler.
Meryem suresi (Maryam) 40 ayeti arapça okunuşu
﴿إِنَّا نَحْنُ نَرِثُ الْأَرْضَ وَمَنْ عَلَيْهَا وَإِلَيْنَا يُرْجَعُونَ﴾
[ مريم: 40]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Onlara bir delil de: Soylarını dolu gemiyle taşımamız ve kendileri için bunun gibi daha nice
- Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi
- İncir ve zeytine and olsun,
- Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında;
- Önce yaratan, ölümünden sonra tekrar dirilten O'dur. Bu, O'nun için daha kolaydır. Göklerde ve yerde
- Yarattığı her şeyi güzel yaratan, insanı başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayağı bir suyun
- İşte bunu tadın, inkar edenlere cehennem azabı da vardır.
- And olsun ki Musa'yı ayetlerimizle, "Milletini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve Allah'ın günlerini onlara hatırlat" diye
- Görüleni görülmeyeni bilendir, güçlüdür. Hakim'dir.
- "Vay başımıza gelenlere! Doğrusu biz haksızlık yapmış kimseleriz" dediler.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Meryem indirin:
Meryem Suresi mp3 : Meryem suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler