Sad suresi 42. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اُرْكُضْ بِرِجْلِكَۚ هٰذَا مُغْتَسَلٌ بَارِدٌ وَشَرَابٌ ﴾ [ص: 42]
ayet arapça & türkçe okunuşuUrkud biriclik(e)(s) hâżâ muġteselun bâridun ve şerâb(un) [Sad: 42]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
"Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su" dedik. [Sad: 42]
Sad Suresi 42. ayet tefsiri
Ağır bir hastalığa yakalanan Eyyûb ( a.s. ), uzun bir zaman sabretti; âfiyet ve şifa için ellerini açıp Rabbine yalvarmaktan bile hayâ etti. Neticede şeytan ona içten ve dıştan iyice Musallat olup sıkıntı vermeye başladı. Şeytan bir taraftan kendine, “ Sen peygamber olsan böyle bir musibete maruz kalır mıydın? ” diye sıkıştırırken, bir taraftan da hanımına ve etrafındaki insanlara, aynı minval üzere vesveseler vermekteydi. Neticede Hz. Eyyûb, Rabbinden âfiyet diledi. Cenâb-ı Hak ona hemen şifa vermedi. Yerden kıpırdayamayacak kadar ağır hasta idi. Belki ancak ayağını kıpırdatabilecek kadar bir gücü vardı. İşte Allah Teâlâ, Eyyûb’den şifa bulması istikametinde kul olarak kendine düşen vazifeyi yerine getirmesini, tüm gücünü kullanarak ayağını yere vurmasını emretti.
Âyet-i kerîmede “ Ayağını yere vur! ” ( Sād 38/42 ) diye emredilerek, mûcizede bile kulun gayret, emek ve teşebbüsünün bulunmasının taleb edilmesi dikkat çekicidir. Demek ki kulun, sebeplere sarılmakta kusur etmemesi, oturup Sadece dua ile yetinmemesi gerekir. Ayrıca duanın îcâb ve şartlarını da yerine getirmek lâzımdır. Bu emir, Meryem kıssasındaki “ Haydi, şu hurma ağacını da kendine doğru silkele... ” ( Meryem 19/25 ) emrine benzer. Ayrıca: “ Güzel sözler Allah’a yükselir. Fakat bunları O’na yükseltecek olan da sâlih amellerdir ” ( Fâtır 35/10 ) ilâhî düstûrunu hatırlatır.
Hz. Eyyub, ayağını yere vurunca oradan temiz, berrak, soğuk bir su fışkırdı. Eyyub ( a.s. ) onunla yıkandı, ondan içti ve böylece şifa buldu. Cenâb-ı Hak ona hem sıhhatini, hem ehlini, malını ve mülkünü, hem de onların bir o kadarını daha verdi. Bol bol ihsanlarda bulundu. Âyet-i kerîmede buyrulur:
“ Biz de onun duasını kabul buyurduk; bütün dert ve sıkıntılarını giderdik; katımızdan bir rahmet ve bize kulluk yapanlara bir ders olmak üzere ona aile efradını ve bir o kadarını daha bağışladık. ” ( Enbiyâ 21/84 )
Allah Teâlâ’nın kula lutfettiği sıhhat ve âfiyet nimetinin kıymetini cihân padişahlarından Kânûnî Sultan Süleyman şöyle dile getirir:
“ Halk içinde mûteber bir nesne yok devlet gibi,
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi. ”
Resûlullah ( s.a.s. ), ayrıca Hz. Eyyub ile alakalı şu nükteli hâdiseyi de haber vermektedir:
“ Eyyûb, mûcizeli suda yıkandığı sırada, önüne bir sürü altın çekirge düşmüştü. Eyyûb, bunları hemen toplayıp elbisesine doldurmaya başladı. Bunun üzerine Allah Teâlâ:
«–Eyyûb! Ben seni bu gördüklerine dönüp bakmayacak kadar zengin kılmadım mı?» diye seslendi. Eyyûb da:
«–Evet Rabbim! İzzetine yemin ederim ki, beni çok zengin kıldın. Fakat ben, senin lütfettiğin berekete doyamam» dedi. ” ( Buhârî, Gusl 20; Nesâî, Gusl 7 )
Şimdi de, Hz. Eyyûb’un, hastalığın verdiği sıkıntının zoruyla yaptığı bir yemine ve onun kefaretine atıfta bulunuluyor:
Ömer Çelik Tefsiri
Sad suresi 42 ayeti anlamı - okunuşu
Ona: “Ayağını yere vur. İşte sana yıkanacağın, içip şifa bulacağın serin bir su!” dedik.
Mokhtasar tefsiri
Ona: "Ayağınla yere vur!" dedik. Ayağıyla yere vurdu ve yerden kendisinden içilen ve yıkanılan bir pınar çıktı. Ona eziyet ve zarar veren her şey yok olup gitti.
Ali Fikri Yavuz
(Kendisine): “- Ayağınla yere vur.” dedik. İşte hem yıkanacak, hem içecek serin bir su!... (Yıkan ve iç, yorgunluğun ve hastalığın geçsin)
İngilizce - Sahih International
[So he was told], "Strike [the ground] with your foot; this is a [spring for] a cool bath and drink."
Sad suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Vur yere ayağını, bu yıkanılacak ve içilecek serin su işte demiştik.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ona belə buyurduq:) “Ayağınla (yerə) vur! Bu, (yerdən çıxan bulaq) yuyunacaq və içiləcək sərin (sudur)!” (Əyyub o su ilə qüsl edib ondan içən kimi bütün xəstəlikləri getdi).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su (dedik).
Sad suresi (Saad) 42 ayeti arapça okunuşu
﴿ارْكُضْ بِرِجْلِكَ ۖ هَٰذَا مُغْتَسَلٌ بَارِدٌ وَشَرَابٌ﴾
[ ص: 42]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Bunlar, yalnız Allah'ın gerçek olduğunu, ölüleri dirilttiğini, gücünün herşeye yettiğini, şüphe götürmeyen kıyamet saatinin geleceğini,
- Yerde yürüyen hayvanlar ve kanatlarıyla uçan kuşlar da ancak sizin gibi birer toplulukturlar. Kitap'da Biz
- Onlara Nuh'un başından geçenleri anlat: Milletine, "Ey milletim! Eğer durumum, Allah'ın ayetlerini hatırlatmam size ağır
- Allah sivrisineği ve onun üstününü misal olarak vermekten çekinmez. İnananlar bunun Rablerinden bir gerçek olduğunu
- Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri, büyük bir olay olan tekrar dirilme haberini mi?
- Sonra, "Rabbimiz Allah'a and olsun ki bizler ortak koşanlar değildik" demekten başka çare bulamazlar.
- Onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.
- And olsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan kimdir?" diye sorsan, "Allah'tır" derler. De ki:
- Böylece onu yalanladılar; Biz de kendilerini yok ettik. Bunda şüphesiz ki ders vardır; ama çoğu
- Buyruğumuz gelince, Hud'u ve beraberindeki inananları, rahmetimizle kurtardık. Onları çetin bir azabdan koruduk.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Sad indirin:
Sad Suresi mp3 : Sad suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler