Mümtehine suresi 6. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿لَقَدْ كَانَ لَكُمْ ف۪يهِمْ اُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُوا اللّٰهَ وَالْيَوْمَ الْاٰخِرَۜ وَمَنْ يَتَوَلَّ فَاِنَّ اللّٰهَ هُوَ الْغَنِيُّ الْحَم۪يدُ۟ ﴾ [الممتحنة: 6]
ayet arapça & türkçe okunuşuLekad kâne lekum fîhim usvetun hasenetun limen kâne yercû(A)llâhe velyevme-l-âḣir(a)(c) vemen yetevelle fe-inna(A)llâhe huve-lġanniyyu-lhamîd(u) [Mümtehine: 6]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
And olsun ki, sizlerden, Allah'ı ve ahiret gününü uman kimse için, bunlarda güzel örnekler vardır. Kim yüz çevirirse kendi aleyhine olur, doğrusu Allah müstağnidir, övülmeğe layıktır. [Mümtehine: 6]
Mümtehine Suresi 6. ayet tefsiri
Hz. İbrâhim ve ona inanan mü’minlerin, Allah’a açıkça baş kaldırmış müşrik bir topluma karşı sergiledikleri net tavır, kıyamete kadar gelecek tüm müslümanlara uyulması gereken en güzel bir örnek olarak gösterilir. Onlar şunu söylemişlerdi: “ Biz sizin şirke dayalı sisteminizi tanımıyoruz ve sizlerin doğru bir yol üzere olduğunuza inanmıyoruz. Bu sebeple bizimle sizin aranızda dostluk olması mümkün değildir. Tek olan Allah’a iman edinceye kadar da bu kesin duruşumuz, net tavrımız devam edecektir. ”
Bu duruş aslında Allah karşısında kendisine tanrılık yakıştırılan tüm şeytânî güçleri reddetmek anlamına gelmektir. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“ Artık kim şeytânî güçleri inkâr edip Allah’a inanırsa, muhakkak kopması mümkün olmayan sağlam bir kulpa sarılmış olur. Allah, işitendir, bilendir. ” ( Bakara 2/256 )
Yalnız Hz. İbrâhim’in müşrik olan babasına “ ben senin için mutlaka Allah’tan bağışlanma dileyeceğim… ” şeklindeki sözünün örnek alınmaması istenmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de birkaç yerde belirtildiğine göre İbrâhim ( a.s. ), babasına verdiği istiğfar etme sözünü tutmuş, “ Rabbim! Babamı da bağışla; çünkü o yolunu şaşıranlar arasında. ” ( Şuarâ 26/86. Ayrıca bk. İbrâhim 14/41 ) Fakat Rabbinden bağışlamasını istediği babasının “ Allah düşmanı ” olduğunu anlayınca, istiğfardan vazgeçmişti. Âyet-i kerîmede buyrulur:
“ İbrâhim’in babası için Allah’tan af dilemesi ise, sırf daha önce ona verdiği bir sözden dolayı idi. Fakat onun bir Allah düşmanı olduğu açıkça belli olunca hemen ondan uzaklaştı. Gerçekten İbrâhim, Allah’a içten yalvaran, âh edip inleyen, yumuşak huylu bir peygamberdi. ” ( Tevbe 9/114 )
5. âyette Hz. İbrâhim ve yanındaki mü’minlerin dualarında yer aldığı şekilde “ mü’minlerin kâfirler için fitne kılınması ” şu yollarla olabilir:
› Kâfirlerin aşırı baskı ve zulümleri neticesinde müslümanların dinî inanç, ibâdet ve ahlâk hususunda onlara taviz vermek zorunda kalmalarıdır. Böyle bir durum, diğer insanlar için alay mevzuu olurken, kâfirlerin de dini ve müminleri değersiz görmelerine yol açar.
Şâirin şu yakarışı bu mânaya ne kadar da uygun düşer:
“ Verme dâmânımı dest-i hasmâna yâ Rab!
Varıcak hazretine baş kabak, yalın ayak,
Vermek olursa eğer hasma benim dâmânım,
Yine ihsân ü kerem senden olur Sultânım. ”
“ Rabbim! Benim eteğimi, ipimin ucunu düşmanın eline verme! Eğer böyle olursa her şeyimi kaybeder, perişan olur, senin huzuruna baş kabak, yalın ayak, ellerim bomboş gelirim. Dünya hâli bu ya, eğer benim eteğim, ipimin ucu düşmanın eline geçerse yine senin iyilik ve keremine güveniyorum; beni ondan kurtaracak olan yalnız sensin! ”
› Müslümanlar, yüce bir dinin temsilcileri olmalarına rağmen, temsil ettikleri makama yakışmayacak tarzda yüksek ahlâkî vasıf ve faziletlerden mahrum olurlarsa ve diğer insanların düştükleri ahlâkî zaaflara düşerlerse, kâfirlerin, “ Bu kimselerin ne özellikleri var ki bizden daha şerefli kabul edilsinler ” demelerine fırsat verilmiş olacaktır.
› Yine kâfirler mü’minlere gâlip geldiklerinde, kendileri doğru yol üzere bulundukları için gâlip geldiklerini sanabilir ve “ Eğer kendini mümin zanneden bu insanlar Allah yolunda olsalardı, biz onları yenemezdik ” diyebilirler. Böylece doğru yolu bulma imkân ve fırsatından uzaklaşmış olurlar.
Hz. İbrâhim örneğinden alınması gereken ders şudur ki, her asırda mü’minler ataları İbrâhim’in izinden yürüyerek sarsılmaz bir iman, azim ve kararlılıkla zâlimlere karşı mücâdelelerini sürdürmelidir. Ey mü’minler! Böyle davrandığınız takdirde:Ömer Çelik Tefsiri
Mümtehine suresi 6 ayeti anlamı - okunuşu
Doğrusu onlarda sizin için, Allah’ı ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar için uyulması gereken güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirirse, şunu bilsin ki Allah, hiçbir şeye muhtaç değildir ve her türlü övgüye lâyık olan da yalnız O’dur.
Mokhtasar tefsiri
İşte bu güzel örneği ancak Allah`tan dünya ve ahiretin hayrını isteyenler alır. Her kim de bu güzel örnekten yüz çevirirse; şüphesiz ki Allah, kullarına muhtaç değildir. O`nun, kullarının taatine ihtiyacı yoktur. O her hâlükârda çokça övülendir.
Ali Fikri Yavuz
Gerçekten sizler için, onların (İbrahîm’in ve beraberindekilerin) sözlerinde güzel bir örnek olmuştur. Bu örnek, Allah’dan ve ahiret gününden korkanlar içindir. Kim (emrimizden) yüz çevirir (ve kâfirleri dost edinirse), şübhe yok ki Allah Ganî’dir= hiç bir şeye muhtaç değildir. Hamîd’dir= hamde müstahaktır
İngilizce - Sahih International
There has certainly been for you in them an excellent pattern for anyone whose hope is in Allah and the Last Day. And whoever turns away - then indeed, Allah is the Free of need, the Praiseworthy.
Mümtehine suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Andolsun ki onlarda, size, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlara, güzel bir örnek var ve kim, yüz çevirirse bilsin ki Allah, şüphe yok ki müstağnidir, hamde layık olan odur.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ey mö’minlər!) And olsun ki, onlar sizin üçün, Allaha və axirət gününə ümid bəsləyənlər üçün gözəl örnəkdir. Kim (kafirlərlə dostluq edib Allahın buyurduğundan) üz döndərsə (bunun zərəri ancaq onun özünə olar). Allah (heç nəyə) möhtac deyildir; O, tə’rifə (şükrə) layiqdir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Andolsun, onlar sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü arzu edenler için güzel bir örnektir. Kim yüz çevirirse şüphesiz Allah, zengindir, hamde layık olandır.
Mümtehine suresi (Al-Mumtahanah) 6 ayeti arapça okunuşu
﴿لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِيهِمْ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِّمَن كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَ ۚ وَمَن يَتَوَلَّ فَإِنَّ اللَّهَ هُوَ الْغَنِيُّ الْحَمِيدُ﴾
[ الممتحنة: 6]
لقد كان لكم فيهم أسوة حسنة لمن كان يرجو الله واليوم الآخر ومن يتول فإن الله هو الغني الحميد
سورة: الممتحنة - آية: ( 6 ) - جزء: ( 28 ) - صفحة: ( 550 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Yerlerini, yurtlarını, mallarını ve henüz ayağınızı dahi basmadığınız yerleri Allah size miras olarak verdi. Allah
- Kalblerinde hastalık olanların ise pisliklerine pislik katmıştır; onlar kafir olarak ölmüşlerdir.
- Tartıları hafif gelenler ise,
- İşte böylece, inkarlarından ötürü onları cezalandırdık. Biz nankörden başkasına ceza mı veririz?
- "Biz hıristiyanız" diyenlerden de söz almıştık; onlar, kendilerine belletilenin bir kısmını unuttular, bu yüzden aralarına
- Biz onların gönüllerinde olan kini çıkardık, artık onlar sedirler üzerinde karşılıklı oturan kardeşlerdir.
- Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyun" denilince, "Hayır, atalarımızı yapar bulduğumuz şeye uyarız" derler; ya ataları bir
- And olsun ki, Musa'ya dokuz tane apaçık mucize verdik. İsrailoğullarına sor, Musa onlara geldiğinde, Firavun
- And olsun ki, Biz de Firavun ailesini, ders alsınlar diye, yıllarca kuraklığa ve ürün kıtlığına
- Göklerde olanlar, yerde olanlar O'nundur. Doğrusu Allah müstağnidir, övülmeğe layık olandır.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Mümtehine indirin:
Mümtehine Suresi mp3 : Mümtehine suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler