Tagabun suresi Türkçe okunuşu ve anlamı

  1. suresi dinle
  2. suresi oku
  3. Suresi Fazileti
  4. suresi mp3
Kuran surelerini listele | Tagabun süresi oku meali anlamı tamami - surah (التغابن) | süresi numarası 64 - ayet sayısı 18 - Sure Medine-i Münevvere 'de nazil oldu - Kuran'da sayfa 556 - Türkçe (diyanet) ve Arapça.

Tagabun Suresini okunuşu anlamı türkçe arapça

bismillah & auzubillah

Tagabun Suresi dinle


يُسَبِّحُ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۚ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُۘ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ (1)
Yusebbihu li(A)llâhi mâ fî-ssemâvâti vemâ fî-l-ard(i)(s) lehu-lmulku ve lehu-lhamd(u)(s) ve huve ‘alâ kulli şey-in kadîr(un)
هُوَ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ فَمِنْكُمْ كَافِرٌ وَمِنْكُمْ مُؤْمِنٌۜ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَص۪يرٌ (2)
Huve-lleżî ḣalekakum feminkum kâfirun ve minkum mu/min(un)(c) va(A)llâhu bimâ ta’melûne basîr(un)
خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ بِالْحَقِّ وَصَوَّرَكُمْ فَاَحْسَنَ صُوَرَكُمْۚ وَاِلَيْهِ الْمَص۪يرُ (3)
Ḣaleka-ssemâvâti vel-arda bilhakki ve savverakum fe-ahsene suverakum(s) ve-ileyhi-lmasîr(u)
يَعْلَمُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَيَعْلَمُ مَا تُسِرُّونَ وَمَا تُعْلِنُونَۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ (4)
Ya’lemu mâ fî-ssemâvâti vel-ardi veya’lemu mâ tusirrûne vemâ tu’linûn(e)(c) va(A)llâhu ‘alîmun biżâti-ssudûr(i)
اَلَمْ يَأْتِكُمْ نَبَؤُا الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ قَبْلُۘ فَذَاقُوا وَبَالَ اَمْرِهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ (5)
Elem ye/tikum nebeu-lleżîne keferû min kablu feżâkû ve bâle emrihim ve lehum ‘ażâbun elîm(un)
ذٰلِكَ بِاَنَّهُ كَانَتْ تَأْت۪يهِمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَقَالُٓوا اَبَشَرٌ يَهْدُونَنَاۘ فَكَفَرُوا وَتَوَلَّوْا وَاسْتَغْنَى اللّٰهُۜ وَاللّٰهُ غَنِيٌّ حَم۪يدٌ (6)
Żâlike bi-ennehu kânet te/tîhim rusuluhum bilbeyyinâti fekâlû ebeşerun yehdûnenâ fekeferû ve tevellev(c) vestaġna(A)llâh(u)(c) va(A)llâhu ġaniyyun hamîd(un)
زَعَمَ الَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اَنْ لَنْ يُبْعَثُواۜ قُلْ بَلٰى وَرَبّ۪ي لَتُبْعَثُنَّ ثُمَّ لَتُنَبَّؤُ۬نَّ بِمَا عَمِلْتُمْۜ وَذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَس۪يرٌ (7)
Ze’ame-lleżîne keferû en len yub’aśû(c) kul belâ ve rabbî letub’aśunne śümme letunebbeunne bimâ ‘amiltum(c) ve żâlike ‘ala(A)llâhi yesîr(un)
فَاٰمِنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِه۪ وَالنُّورِ الَّذ۪ٓي اَنْزَلْنَاۜ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَب۪يرٌ (8)
Feâminû bi(A)llâhi ve rasûlihi ve-nnûri-lleżî enzelnâ(c) va(A)llâhu bimâ ta’melûne ḣabîr(un)
يَوْمَ يَجْمَعُكُمْ لِيَوْمِ الْجَمْعِ ذٰلِكَ يَوْمُ التَّغَابُنِۜ وَمَنْ يُؤْمِنْ بِاللّٰهِ وَيَعْمَلْ صَالِحًا يُكَفِّرْ عَنْهُ سَيِّـَٔاتِه۪ وَيُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَدًاۜ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ (9)
Yevme yecme’ukum liyevmi-lcem’(i)(s) żâlike yevmu-tteġâbun(i)(k) vemen yu/min bi(A)llâhi ve ya’mel sâlihan yukeffir ‘anhu seyyi-âtihi ve yudḣilhu cennâtin tecrî min tahtihâ-l-enhâru ḣâlidîne fîhâ ebedâ(en)(c) żâlike-lfevzu-l’azîm(u)
وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ وَبِئْسَ الْمَص۪يرُ۟ (10)
Velleżîne keferû ve keżżebû bi-âyâtinâ ulâ-ike ashâbu-nnâri ḣâlidîne fîhâ(s) vebi/se-lmasîr(u)
مَٓا اَصَابَ مِنْ مُص۪يبَةٍ اِلَّا بِاِذْنِ اللّٰهِۜ وَمَنْ يُؤْمِنْ بِاللّٰهِ يَهْدِ قَلْبَهُۜ وَاللّٰهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ (11)
Mâ esâbe min musîbetin illâ bi-iżni(A)llâh(i)(k) vemen yu/min bi(A)llâhi yehdi kalbeh(u)(c) va(A)llâhu bikulli şey-in ‘alîm(un)
وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُوا الرَّسُولَۚ فَاِنْ تَوَلَّيْتُمْ فَاِنَّمَا عَلٰى رَسُولِنَا الْبَلَاغُ الْمُب۪ينُ (12)
Ve etî’û(A)llâhe ve etî’û-rrasûl(e)(c) fe-in tevelleytum fe-innemâ ‘alâ rasûlinâ-lbelâġu-lmubîn(u)
اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ وَعَلَى اللّٰهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ (13)
(A)llâhu lâ ilâhe illâ hu(ve)(c) ve ’ala(A)llâhi felyetevekkeli-lmu/minûn(e)
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّ مِنْ اَزْوَاجِكُمْ وَاَوْلَادِكُمْ عَدُوًّا لَكُمْ فَاحْذَرُوهُمْۚ وَاِنْ تَعْفُوا وَتَصْفَحُوا وَتَغْفِرُوا فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ (14)
Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû inne min ezvâcikum ve evlâdikum ‘aduvven lekum fahżerûhum(c) ve-in ta’fû ve tasfehû ve taġfirû fe-inna(A)llâhe ġafûrun rahîm(un)
اِنَّمَٓا اَمْوَالُكُمْ وَاَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌۜ وَاللّٰهُ عِنْدَهُٓ اَجْرٌ عَظ۪يمٌ (15)
İnnemâ emvâlukum ve evlâdukum fitne(tun)(c) va(A)llâhu ‘indehu ecrun ‘azîm(un)
فَاتَّقُوا اللّٰهَ مَا اسْتَطَعْتُمْ وَاسْمَعُوا وَاَط۪يعُوا وَاَنْفِقُوا خَيْرًا لِاَنْفُسِكُمْۜ وَمَنْ يُوقَ شُحَّ نَفْسِه۪ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ (16)
Fettekû(A)llâhe mâ-steta’tum vesme’û ve-etî’û ve enfikû ḣayran li-enfusikum(k) vemen yûka şuhha nefsihi feulâ-ike humu-lmuflihûn(e)
اِنْ تُقْرِضُوا اللّٰهَ قَرْضًا حَسَنًا يُضَاعِفْهُ لَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْۜ وَاللّٰهُ شَكُورٌ حَل۪يمٌۙ (17)
İn tukridû(A)llâhe kardan hasenen yudâ’ifhu lekum ve yaġfir lekum(c) va(A)llâhu şekûrun halîm(un)
عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ (18)
‘Âlimu-lġaybi ve-şşehâdeti-l’azîzu-lhakîm(u)

From : 1 - to : 18 - totals : 18


Tagabun suresi Hakkında

Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) kelimesinden alır. اَلْمُسَبِّحَاتُ (Müsebbihât) sûrelerinden beşincisidir. Mushaf tertîbine göre 64, iniş sırasına göre ise 107. sûredir.

Tagabun suresi Konusu

Allah Teâlâ’nın şânının yüceliği, kâinatın tek yaratıcısı, tek hâkimi, ilim ve kudret sahibi olduğu hatırlatılır. Resûlullah (s.a.s.)’i ve âhireti inkâr eden kâfirlere, Allah’ın ölüleri mutlaka dirilteceği, iyileri cennetle mükâfatlandıracağı, kötüleri ise cezalandıracağı bildirilir. İnsanın mal, evlat ve kadın sevgisi yüzünden Allah yolundan geri kalmaması, mümkün olduğu ölçüde Allah’a karşı gelmekten sakınıp dinî vazîfelerini yapması, özellikle malını, servetini Allah için harcamaya ehemmiyet vermesi öğütlenir.

Tagabun suresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada altmış dördüncü, iniş sırasına göre yüz sekizinci sûredir. Tahrîm sûresinden sonra, Saf sûresinden önce Medine’de nâzil olmuştur.

Tagabun suresi Fazileti


Kuran'dan bir başka sure türkçe yazılışı

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle Tagabun süresi indirin:

Tagabun Suresi mp3 : Tagabun suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Tagabun Suresi Ahmet El Acemi
Ahmet El Acemi
Tagabun Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Tagabun Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Tagabun Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Tagabun Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Tagabun Suresi Salah Bukhatir
Salah Bukhatir
Tagabun Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Tagabun Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Tagabun Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Tagabun Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Tagabun Suresi Ali Al Hudhaifi
Ali Al Hudhaifi
Tagabun Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Tagabun Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Tagabun Suresi Muhammad Jibril
Muhammad Jibril
Tagabun Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Tagabun Suresi Al Hosary
Al Hosary
Tagabun Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Tagabun Suresi Nasser Al Qatami
Nasser Al Qatami
Tagabun Suresi Wadih Al Yamani
Wadih Al Yamani
Tagabun Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Sunday, November 17, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler