Beyyine suresi 1. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿لَمْ يَكُنِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِك۪ينَ مُنْفَكّ۪ينَ حَتّٰى تَأْتِيَهُمُ الْبَيِّنَةُۙ ﴾ [البينة: 1]
ayet arapça & türkçe okunuşuLem yekuni-lleżîne keferû min ehli-lkitâbi vel-muşrikîne munfekkîne hattâ te/tiyehumu-lbeyyine(tu) [Beyyine: 1]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Kitap ehlinden ve ortak koşanlardan inkarcılar, kendilerine apaçık bir belge, içinde kesin ve en doğru hükümlerin bulunduğu arınmış sahifeleri okuyan, Allah katından bir Peygamber gelene kadar dinlerinden vazgeçecek değillerdi. [Beyyine: 1]
Beyyine Suresi 1. ayet tefsiri
Resûlullah ( s.a.s. ), peygamber olarak gönderilmeden önce Arap Yarımadası’nda kâfir iki grup vardı. Birincisi “ Ehl-i kitap ” olanlar, ikincisi “ müşrikler ”dir. Ehl-i kitaptan maksat, tahrif edilmiş olsa da ellerinde ilâhî bir kitap bulunan ve ona inanan kimselerdir. Genel mânada söyleyecek olursak yahudi ve Hristiyanlardır. Kur’ân-ı Kerîm yahudilerin “ Uzeyr Allah’ın oğludur ” diyerek küfre düştüklerini ( bk. Tevbe 9/30 ); Hristiyanların da “ Allah Meryem oğlu Mesih’tir ” ( bk. Mâide 5/17 ) ve “ Allah üçün üçüncüsüdür ” ( bk. Mâide 5/73 ) diyerek kâfir olduklarını haber verir. Aslı itibariyle bunların dinleri de tevhid dini olmakla birlikte, sonradan bunu bozmuşlardır. Müşriklerden maksat ise, hiçbir peygambere inanmayan ve hiçbir kitabı bulunmayan kimselerdir. Bunların asıl dini de şirk diniydi. Tevhidi kesinlikle red ve inkâr ediyorlardı. Her iki grup da Peygamberimiz gönderilmeden önce küfür üzere bulunuyorlardı. Çünkü onları doğru bir inanca çağıracak ne önlerinde ilâhî bir rehber, bir peygamber vardı; ne de ellerinde onlara doğru inancı öğretecek bozulmamış, sağlam ilâhî bir kitap kalmıştı. Hepsi bir şekilde yanlış bir yola saparak küfre düşmüşlerdi. Öyle koyu bir küfür karanlığı içinde bulunuyorlardı. Eğer Allah Teâlâ merhamet buyurup, hakikatin apaçık bir delili olan Âhir Zaman Peygamberi ( s.a.s. )’i göndermeseydi, onlar kıyâmete kadar o küfür karanlığı içinde kalacaklar, bütün benlikleriyle sarıldıkları o küfür halinden hiçbir zaman ayrılıp kurtulmaları mümkün olmayacaktı. Allah’tan büyük bir lutuf olarak Peygamberimiz ( s.a.s. ) geldi. Kur’an’ı getirdi. Her türlü yalan, şüphe, sapıklık, yanlışlık ve eksikliklerden uzak tertemiz sahifelerden ibaret olan; içinde en sağlam, dosdoğru, hakkı bâtıldan ayıran âyetler, ilâhî hükümler bulunan Kur’ân-ı Kerîm’i okudu. Onun mânalarını tefsir ve beyân etti. Onun itikâdî, amelî, ahlâkî… bütün hükümlerinin nasıl tatbik edileceğini bizzat yaşayarak öğretti.
Ama ne var ki:
Ömer Çelik Tefsiri
Beyyine suresi 1 ayeti anlamı - okunuşu
Kâfir olan Ehl-i kitap ve müşrikler, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar içinde bulundukları inkâr hâlinden ayrılacak değillerdi.
Mokhtasar tefsiri
Yahudi, Hristiyan ve müşrik kâfirler kendilerine apaçık deliller ve büyük kanıtlar gelinceye dek, küfür üzerine ittifak etmek ve toplanmaktan vazgeçecek değillerdi.
Ali Fikri Yavuz
Ehl-i kitab (Yahûdi’lerle Hristiyanlar) ve müşriklerden (putlara tapanlardan) o kafir olanlar, kendilerine açık bir hüccet gelinceye kadar (üzerinde bulundukları dinden) ayrılacak değillerdi
İngilizce - Sahih International
Those who disbelieved among the People of the Scripture and the polytheists were not to be parted [from misbelief] until there came to them clear evidence -
Beyyine suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Vaz geçemezlerdi kafirlikten kitap ehlinden kafir olanlar ve şirk koşanlar, kendilerine apaçık kesin bir delil gelmedikçe.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Kitab əhlindən (yəhudilərdən və xaçpərəstlərdən) kafir olanlar və müşriklər özlərinə açıq-aşkar bir dəlil gəlməyənə qədər (dinlərindən) ayrılan deyildilər.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar ehl-i kitaptan ve müşriklerden inkarcılar (küfürden) ayrılacak değillerdi.
Beyyine suresi (Al-Bayyinah) 1 ayeti arapça okunuşu
﴿لَمْ يَكُنِ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ مُنفَكِّينَ حَتَّىٰ تَأْتِيَهُمُ الْبَيِّنَةُ﴾
[ البينة: 1]
لم يكن الذين كفروا من أهل الكتاب والمشركين منفكين حتى تأتيهم البينة
سورة: البينة - آية: ( 1 ) - جزء: ( 30 ) - صفحة: ( 598 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- İnkar edenler inananlara: "Bizim yolumuza uyun da sizin günahlarınızı biz taşıyalım" derler. Oysa onların günahlarından
- And olsun ki, size şerefiniz ve öğüt veren bir Kitap indirdik; akletmiyor musunuz?
- Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram semtine çevir. İnsanların zulmedenlerinden başkalarının size karşı gösterecekleri bir
- "And olsun ki, senin kızlarınla bir işimiz olmadığını biliyorsun; doğrusu, ne istediğimizin farkındasın" dediler.
- Sen, namaz kılan kulu bundan menedeni gördün mü?
- Allah sana bir sıkıntı verirse, O'ndan başkası gideremez. Sana bir iyilik verirse başkası onu engelleyemez.
- Tanrınız tek bir Tanrıdır. Ahirete inanmayanların kalbleri bunu inkar eder; onlar büyüklük taslarlar.
- And olsun ki Kuran'ı, öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
- Allah da şöyle buyurdu: "Kullarımı geceleyin yola çıkar; şüphesiz takip olunacaksınız."
- Ne oluyorsunuz? Ne biçim hükmediyorsunuz?
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Beyyine indirin:
Beyyine Suresi mp3 : Beyyine suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler