Ahzab suresi 10. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اِذْ جَٓاؤُ۫كُمْ مِنْ فَوْقِكُمْ وَمِنْ اَسْفَلَ مِنْكُمْ وَاِذْ زَاغَتِ الْاَبْصَارُ وَبَلَغَتِ الْقُلُوبُ الْحَنَاجِرَ وَتَظُنُّونَ بِاللّٰهِ الظُّنُونَا ﴾ [الأحزاب: 10]
ayet arapça & türkçe okunuşuİż câûkum min fevkikum vemin esfele minkum ve-iż zâġati-l-ebsâru vebeleġati-lkulûbu-lhanâcira vetezunnûne bi(A)llâhi-zzunûnâ [Ahzab: 10]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlar size yukarınızdan ve aşağınızdan gelmişlerdi; gözler de dönmüştü, yürekler ağızlara gelmişti; Allah için çeşitli tahminlerde bulunuyordunuz. [Ahzab: 10]
Ahzab Suresi 10. ayet tefsiri
Hicretin beşinci yılında Kureyş ve Gatafan kabileleri topluca Medine üzerine yürümüşlerdi. müslümanlarla ittifakı bulunan Medine’deki Benî Kurayza kabilesi de, ihânet ederek onlarla birleşmişti. Böylece düşman ordusunun sayısı 12.000 kişiye varıyordu. Resûlullah ( s.a.s. ), ashâbıyla istişâre ederek, Araplarda adet olmayan bir savaş taktiği uyguladı: Düşmanın Medine’ye saldırabileceği mevkiye hendek kazdırdı ve askerlerini, hendekten çıkan toprakların ardına mevzilendirdi. Medine’yi işgal edip müslümanları ortadan kaldırmak hayaliyle gelen düşman orduları beklemedikleri bir engelle karşılaştılar. Bir türlü hendeği aşamadılar. Bir ay kadar süren kuşatma sırasında bir taraftan yardım alamayan müslümanlar iyice bunaldılar, zor durumda kaldılar. Bütün ümitlerin kaybolmaya yüz tuttuğu ve “ Allah’ın yardımı ne zaman? ” feryatlarının yükseldiği anda bir mûcize vuku buldu: Birden ortaya çıkan soğuk bir fırtına, düşman çadırlarını söküyor, ateşlerini söndürüyor, atlarını ürkütüyor, düşmanı toza dumana boğuyordu. müslüman askerlerin etrafında sahipleri görünmeyen tekbir sesleri işitiliyordu. Bunlar müslümanlara yardıma gelen melek orduları idi. Nihâyet düşman orduları hezimete uğrayıp, çekilip gittiler. Daha sonra Benî Kurayza kabilesinden de bu ihânetlerinin hesabı soruldu. İşte bu ve devam eden âyetler Hendek veya Ahzâb savaşı olarak bilinen bu hâdiseden bahsetmektedir:
Ömer Çelik Tefsiri
Ahzab suresi 10 ayeti anlamı - okunuşu
O sırada düşman orduları üstünüzden ve altınızdan size saldırmıştı da, korkudan gözler yerinden kaymış, yürekler ağızlara gelmişti. Hatta Allah hakkında yakışıksız, olmadık zanlar besliyordunuz.
Mokhtasar tefsiri
Kâfirler vadinin üst ve alt tarafından, doğu ve batı tarafından geldikleri zaman, bakışlar her şeyi bırakıp sadece düşmana kilitlendiği ve korkunun şiddetinden yüreklerin ağza geldiği zaman, Allah hakkında çeşitli zanlarda bulunuyor; bazen zaferi ve bazen de zafere ulaşamayacağınızı zannediyordunuz.
Ali Fikri Yavuz
O vakit kâfirler üstünüzden (vadinin üst ve doğu tarafından), bir de altınızdan (vadinin aşağı ve batı tarafından) size gelmişlerdi. O zaman gözler yılmış, kalbler gırtlaklara dayanmıştı. Allah’a da çeşitli zanlarda bulunuyordunuz
İngilizce - Sahih International
[Remember] when they came at you from above you and from below you, and when eyes shifted [in fear], and hearts reached the throats and you assumed about Allah [various] assumptions.
Ahzab suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Hani size hem üst tarafınızdan hücum etmişlerdi, hem alt tarafınızdaki yerlerden ve hani gözler yılmıştı ve korkudan yürekler, ağızlara gelmişti ve Allah hakkında çeşitli zanlara kapılmıştınız.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
O zaman onlar üstünüzə həm yuxarı, həm də aşağı tərəfdən (vadinin üst və alt tərəfindən) hücum etmiş və (qorxudan) gözünüz hədəqəsindən çıxıb ürəyiniz ağzınıza gəlmişdi. Allah barəsində də müxtəlif fikirlərə düşmüşdünüz. (Mö’minlər Allahın Öz və’dinə doğru olduğuna inanır, münafiqlər isə e’tiqadı zəif olanlar isə Muhəmməd əleyhissəlamın bu bəladan xilas ola bilməyəcəyini güman edirdilər).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Onlar hem yukarınızdan hem aşağı tarafınızdan (vadinin üstünden ve alt yanından) üzerinize yürüdükleri zaman; gözler yıldığı, yürekler gırtlağa geldiği ve siz Allah hakkında türlü türlü şeyler düşündüğünüz zaman;
Ahzab suresi (Al-Ahzab) 10 ayeti arapça okunuşu
﴿إِذْ جَاءُوكُم مِّن فَوْقِكُمْ وَمِنْ أَسْفَلَ مِنكُمْ وَإِذْ زَاغَتِ الْأَبْصَارُ وَبَلَغَتِ الْقُلُوبُ الْحَنَاجِرَ وَتَظُنُّونَ بِاللَّهِ الظُّنُونَا﴾
[ الأحزاب: 10]
إذ جاءوكم من فوقكم ومن أسفل منكم وإذ زاغت الأبصار وبلغت القلوب الحناجر وتظنون بالله الظنونا
سورة: الأحزاب - آية: ( 10 ) - جزء: ( 21 ) - صفحة: ( 419 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Eğer Kuran ile dağlar yürütülmüş veya yeryüzü parçalanmış yahut ölüler konuşturulmuş olsaydı, kafirler yine de
- Milletine: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Biçim verenlerin en iyisi olan, sizin de Rabbiniz, önceki
- Allah, onları işlediklerinin en güzeliyle mükafatlandırır ve lütfundan onlara fazlasıyla verir. Allah dilediğini hesapsız şekilde
- Kardeşleri vezirin yanına vardıklarında: "Ey Vezir! Biz ve çoluk çocuğumuz darlığa uğradık; pek değersiz bir
- Kaf, Ha, Ya, Ayn, Sad.
- Yeryüzünde, sarsılmayasınız diye, sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar ve işaretler meydana
- Ümidsizliğe düşünce, konuşmak üzere bir kenara çekildiler. Büyükleri şöyle dedi: "Babanızın Allah'a karşı sizden bir
- Yusuf'un yanına girdiklerinde, kardeşini bağrına bastı ve: "Ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına artık üzülme" dedi.
- De ki: "Size tek bir öğüdüm vardır: Allah için ikişer ikişer ve tek tek kalkınız,
- İman eden sihirbazlar: "Seni, gelen apaçık mucizelere ve bizi yaratana üstün tutmayacağız. Ne hüküm vereceksen
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ahzab indirin:
Ahzab Suresi mp3 : Ahzab suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler