Hadid suresi 10. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Hadid suresi 10 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Hadid suresi - Al-Hadid aya 10 (The Iron).
  
   

﴿وَمَا لَكُمْ اَلَّا تُنْفِقُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ وَلِلّٰهِ م۪يرَاثُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ لَا يَسْتَو۪ي مِنْكُمْ مَنْ اَنْفَقَ مِنْ قَبْلِ الْفَتْحِ وَقَاتَلَۜ اُو۬لٰٓئِكَ اَعْظَمُ دَرَجَةً مِنَ الَّذ۪ينَ اَنْفَقُوا مِنْ بَعْدُ وَقَاتَلُواۜ وَكُلًّا وَعَدَ اللّٰهُ الْحُسْنٰىۜ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَب۪يرٌ۟ ﴾ [الحديد: 10]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Vemâ lekum ellâ tunfikû fî sebîli(A)llâhi veli(A)llâhi mîrâśu-ssemâvâti vel-ard(i)(c) lâ yestevî minkum men enfeka min kabli-lfethi ve kâtel(e)(c) ulâ-ike a’zamu deraceten mine-lleżîne enfekû min ba’du ve kâtelû(c) ve kullen ve’ada(A)llâhu-lhusnâ(c) va(A)llâhu bimâ ta’melûne ḣabîr(un) [Hadid: 10]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Göklerin ve yerin mirasçısı Allah olduğu halde, Allah yolunda siz niçin sarf etmiyorsunuz? İçinizden Mekke'nin fethinden önce sarfeden ve savaşan kimseler, daha sonra sarfedip savaşan kimselerle bir değildirler, öncekiler daha üstün derecededirler. Allah, hepsine cenneti vadetmiştir. Allah, işlediklerinizden haberdardır. [Hadid: 10]


Hadid Suresi 10. ayet tefsiri

Kul, sahip olduğu malların gerçekte kendinin değil bunların tamamen Allah’a ait olduğunu ve kendisinin sadece bir emanetçi, veznedâr mevkiinde bulunduğunu bilmelidir. Bunu tam olarak anladığında malı Allah yolunda harcaması kolaylaşacaktır. Çünkü “ benim malım, benim mülküm ” dediği ve kendini malın gerçek sahibi vehmettiği sürece onu vermek zor gelir. Şunu da dikkatten uzak tutmamak gerekir ki, Allah yolunda infak, cihad ve savaş her zaman aynı değerde değildir. Öyle zaman, zemin ve şartlar var ki burada gösterilen fedakârlık başka zamanlardakine nispetle belki mukayese kabul etmez bir kıymet kazanabilir. Bu sebepledir ki âyet-i kerîmede fetihten önce yapılan infak ve savaş, fetihten sonra yapılandan net çizgilerle ayrılmış; fetihten önce yapılanın diğerinde derecelerce üstün olduğu vurgulanmıştır.

Bir defasında Resûlullah ( s.a.s. ):

“ –Bir dirhem, yüz bin dirhemi geçti ” buyurmuştu. Ashâb-ı kirâm:

“ –Ey Allah’ın Resûlü, bu nasıl olur? ” diye sordular. Peygamber Efendimiz ( s.a.s. ) şu cevabı verdi:

“ –Bir adamın iki dirhemi vardır, bunlardan birini sadaka olarak verir. Diğerinin ise çok malı vardır, malının kenarından yüz bin dirhem alır ve sadaka olarak dağıtır. İşte elindekinin yarısını veren, ötekini geçmiş olur. ” ( Nesâî, Zekât, 49/2526 )

Yapılan harcamaların ve verilen sadakaların zaman ve zemine göre önem kazandığını göstermesi açısından Peygamberimiz ( s.a.s. )’in şu hadis-i şerifi çok dikkat çekicidir:

“ Ashâbıma sövmeyin. Canımı kudret elinde tutan Allah’a yemin olsun ki, biriniz Allah rızâsı için Uhud dağı kadar altın verse, onlardan birinin verdiği iki avuç, hatta yarım avuç sadakasına yetişmez. ” ( Buhârî, Fazâilü ashâbi’n-nebî 5; Müslim, Fazailü’s-sahâbe 221, 222 )

Âyette bahsedilen “ fetih ”ten maksat, Mekke’nin fethi veya Hudeybiye musâlahası olabilir. Ancak âyetin hükmü umûmî olup, kıyamete kadar aynı şartların gerçekleştiği tüm zamanlar ve mekanlar için geçerlidir. İnsanlık ve iman ile küfür arasındaki mücâdele devam ettiği müddetçe, aynen Hudeybiye ve Mekke’nin fethi öncesi gibi İslâm’ın hem zor zamanları, hem de Mekke’nin fethi sonrası gibi İslâm’ın rahat zamanları olacaktır. Âyetin hitabı bunlar için de geçerli olup zor zamanlarda infak ve cihad edenler diğerlerinden daha fazla sevap ve üstün dereceler elde edeceklerdir. Çünkü Rabbimiz, İslâm yolunda yapılan harcamaları kendisine verilmiş karz-ı hasen: güzel bir borç gibi kabul buyurmakta; onu on kattan yedi yüz katına katlayacağını, hatta daha fazlasını vereceğini ( bk. En‘âm 6/160; Bakara 2/261 ), yine o borç sahiplerine çok değerli, şerefli, ebedi bir mükâfat ihsan edeceğini müjdelemektedir.

Abdullah b. Mesud’un rivayet ettiğine göre Ensar’dan Ebu Dehdah, 11. âyet nâzil olduğunda Resûlullah’a:

“ - Ya Resûlallah! Allah bizden borç mu istiyor? ” diye sordu. Resûlullah:

“ - Evet, ya Ebu Dehdah, Allah borç istiyor ” diye cevap verdi. Bunun üzerine Ebu Dehdah Peygamberimiz ( s.a.s. )’den elini uzatmasını istedi ve elini tutarak:

“ - Ben bağımı Allah’a güzel bir borç olarak veriyorum ” dedi. İbn Mesud, Ebu Dehdah’ın bağında 600 hurma ağacı olduğunu ve bağı içindeki evde ailesiyle birlikte oturduğunu söyler. Bu hadiseden sonra Ebu Dehdah evine gelir ve hanımına:

“ - Ey Dehdah’ın annesi! Bu bağı ve evi boşaltacağız. Çünkü ben bu bağı Allah’a borç verdim ” der. Hanımı da ona:

“ - Ey Ebu Dehdah, çok kârlı bir alış veriş yaptın ” diye cevap verir. Daha sonra da eşyalarını ve çocuklarını alarak bağdaki evi boşaltırlar. ( İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’ân, IV, 307 )

Efendimiz ( s.a.s. ) şöyle haber verir:

“ İnsanlara borç para veren bir adam vardı. O, hizmetçisine şöyle derdi:

«–Darda kalmış bir fakire vardığında onu affediver; umulur ki Allah da bizim günahlarımızı affeder.»

Nihâyet o kişi Allah’a kavuştu ve Allah Teâlâ onu affetti. ” ( Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Müsâkât 31 )

Verilen borcun “ karz-ı hasen ” olması için şu on vasfı taşıması gerekir:

  Sarf edilecek mal, helâl maldan olmalıdır. Çünkü Allah Teâlâ temizdir, temiz olmayanı sevmez.

  Kişinin sahip olduğu malın en iyisinden olmalıdır.

  Karz-ı hasen sahibi sıhhatli, yaşama ümidi besleyen, fakirlik korkusu içinde tutumlu hareket eden birisi olmalıdır.

  Malı, en muhtaç ve en uygun olana vermelidir.

  Verdiği malı, gizlemeli, açığa vurmamalıdır.

  Arkasından başa kakmamalı, eziyet etmemelidir.

  Maksadı, sırf Allah rızâsı olmalıdır.

  Verdiği çok olsa da az ve ehemmiyetsiz görmelidir.

  En sevdiği malından vermelidir.

  Malı, fakire evine götürerek vermek suretiyle onu en fazla memnun edecek yöntemi seçmelidir.

Çünkü âhiret hayatında sonsuz nimetlere erebilmenin yolu canı, malı ve bütün imkânları Allah’ın istediği doğrultuda kullanmaktan geçmektedir:
Ömer Çelik Tefsiri
Hadid suresi Diyanet

Hadid'den 10 Ayeti'ni dinle


Hadid suresi 10 ayeti anlamı - okunuşu

Size ne oluyor ki servet ve imkânlarınızı Allah yolunda harcamıyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. İçinizden fetihten önce harcayıp savaşan kimse ile böyle yapmayan eşit değildir. Onların derecesi, fetihten sonra harcayıp savaşanlardan daha üstündür. Bununla beraber Allah, hepsine de cenneti va‘detmiştir. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkiyle haberdardır.


Mokhtasar tefsiri

Allah yolunda infak etmekten sizi alıkoyan nedir? Oysa ki göklerin ve yerin mülkü Yüce Allah`a aittir. -Ey Müminler!- Mekke`nin fethinden önce Allah`ın rızasını umarak malını infak edenler ve İslam`ın muzaffer olması için kâfirlerle savaşanlar ile fetihten sonra infak eden ve kâfirlerle savaşanlar eşit değildir. Yüce Allah`ın katında fetihten önce infak edenler ve Allah yolunda savaşanlar, fetihten sonra O`nun yolunda mallarını infak eden ve kâfirler ile savaşanlardan derece ve makam bakımından daha üstündür. Yüce Allah, her iki gruba da cenneti vadetmiştir. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. Yaptıklarınızdan hiçbir şey O`na gizli kalmaz. Buna göre size karşılığını verecektir.


Ali Fikri Yavuz

(Ey müminler!) Size ne oluyor ki, Allah yolunda (mallarınızı) harcamıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır (her şey O’nundur ve O’na kalacaktır; çünkü bâki O’dur.) Fetihten (Mekke’nin fethinden) evvel, Allah yolunda harcayıb savaşanlarınız, diğerleri ile bir olmaz. Onlar, sonradan harcayıb savaşanlardan, fazilet ve derece yönünden daha büyüktür. Bununla beraber Allah hepsine Hüsna’yi= Cenneti vaad buyurdu. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır


İngilizce - Sahih International


And why do you not spend in the cause of Allah while to Allah belongs the heritage of the heavens and the earth? Not equal among you are those who spent before the conquest [of Makkah] and fought [and those who did so after it]. Those are greater in degree than they who spent afterwards and fought. But to all Allah has promised the best [reward]. And Allah, with what you do, is Acquainted.

Hadid suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Ve ne oluyor size de Allah yolunda mallarınızı harcamıyorsunuz? Ve Allah'ındır göklerin ve yeryüzünün mirası; sizden, fetihten önce mallarını harcayan ve savaşan, başkalarıyla bir değildir; onların, fetihten sonra mallarını harcayan ve savaşanlara karşı derece bakımından pek büyük bir üstünlükleri var; ve hepsine de Allah, güzel mükafatlar vaadetmiştir ve Allah, ne yapıyorsanız, hepsinden de haberdar.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Ey insanlar!) Sizə nə olub ki, (mal-dövlətinizi) Allah yolunda xərcləmirsiniz? Halbuki göylərin və yerin mirası (bütün sərvəti, eləcə də siz öləndən sonra qoyub gedəcəyiniz malın hamısı) ancaq Allahındır. Sizlərdən (mal-dövlətini) fəthdən (Məkkənin fəthindən) əvvəl (Allah yolunda) sərf edənlər və (müşriklərə qarşı) vuruşanlar (başqaları ilə) eyni deyillər. Onlar (mallarını Allah yolunda) fəthdən sonra sərf edib döyüşənlərdən dərəcə e’tibarilə daha üstündürlər. Bununla belə, Allah onların hamısına (həm birincilərə, həm də ikincilərə) ən gözəl mükafat (Cənnət) və’d buyurmuşdur. Allah sizin nə etdiklərinizdən xəbərdardır!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Ne oluyor size ki, Allah yolunda harcamıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Elbette içinizden, fetihten önce harcayan ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlara eşit değildir. Onların derecesi, sonradan infak eden ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı vadetmiştir. Allah'ın yaptıklarınızdan haberi vardır.

Hadid suresi (Al-Hadid) 10 ayeti arapça okunuşu

﴿وَمَا لَكُمْ أَلَّا تُنفِقُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلِلَّهِ مِيرَاثُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ لَا يَسْتَوِي مِنكُم مَّنْ أَنفَقَ مِن قَبْلِ الْفَتْحِ وَقَاتَلَ ۚ أُولَٰئِكَ أَعْظَمُ دَرَجَةً مِّنَ الَّذِينَ أَنفَقُوا مِن بَعْدُ وَقَاتَلُوا ۚ وَكُلًّا وَعَدَ اللَّهُ الْحُسْنَىٰ ۚ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ
[ الحديد: 10]

vema leküm ella tünfiku fi sebilil lahi velillahi mirasüs semavati vel'ard la yestevi minküm men enfeka min kablil fethi vekatel ülaike azamü deracetem minel lezine enfeku mim badü vekatelu veküllev veadel lahül husna Vallahü bima tamelune habir

وما لكم ألا تنفقوا في سبيل الله ولله ميراث السموات والأرض لا يستوي منكم من أنفق من قبل الفتح وقاتل أولئك أعظم درجة من الذين أنفقوا من بعد وقاتلوا وكلا وعد الله الحسنى والله بما تعملون خبير

سورة: الحديد - آية: ( 10 )  - جزء: ( 27 )  -  صفحة: ( 538 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. İnkar edenler: "Biz ve babalarımız toprak olduğumuzda mı, doğrusu bizler mi tekrar çıkarılacağız? Bununla biz
  2. Açılıp aydınlattığı zaman gündüze and olsun.
  3. Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri
  4. And olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, "İnandık" deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah
  5. Geçmiş olayları sana böyle anlatırız. Katımızdan sana da bir Kitap verdik; kim ondan yüz çevirirse
  6. Doğrusu, atıldığında meniden erkek ve dişiyi, iki çifti yaratan O'dur.
  7. Sonra kirlerini giderip temizlensinler. Adaklarını yerine getirsinler. Kabe'yi tavaf etsinler.
  8. Ama doğru yola girmiş olsalardı, onları bu hususta denememiz için onlara bol su içirirdik; kim
  9. Yerde olanların hepsini; sizin için yaratan O'dur. Sonra, göğe doğru yönelerek yedi gök olarak onları
  10. Diliniz yalana alışmış olduğu için, "şu haram, bu helaldir" demeyin, zira Allah'a karşı yalan uydurmuş

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hadid indirin:

Hadid Suresi mp3 : Hadid suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Hadid Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Hadid Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Hadid Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Hadid Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Hadid Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Hadid Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Hadid Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Hadid Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Hadid Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Hadid Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Hadid Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Hadid Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Hadid Suresi Al Hosary
Al Hosary
Hadid Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Hadid Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Sunday, December 22, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler