Müminun suresi 101. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَاِذَا نُفِخَ فِي الصُّورِ فَلَٓا اَنْسَابَ بَيْنَهُمْ يَوْمَئِذٍ وَلَا يَتَسَٓاءَلُونَ ﴾ [المؤمنون: 101]
ayet arapça & türkçe okunuşuFe-iżâ nufiḣa fî-ssûri felâ ensâbe beynehum yevme-iżin velâ yetesâelûn(e) [Müminun: 101]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Sura üflendiği zaman, o gün, aralarındaki soy yakınlığı fayda vermez ve birbirlerine de birşey soramazlar. [Müminun: 101]
Müminun Suresi 101. ayet tefsiri
İsrâfil ( a.s. ) birinci kez sura üfleyince herkes ölecek ve kıyamet kopacak; ikinci kez üflediğinde ise herkes dirilip mahşer yerine toplanacaktır. İşte burada insanlar kendi derdine düşecek; dünyada olduğu gibi nesebin, akrabalığın, soyun ve sopun hiçbir faydası olmayacaktır. Hatta insan, belki kendinden bir hak talep ederler korkusuyla en yakınlarından bile kaçacaktır. Allah Teâlâ buyurur:
“ O gün insan kaçar kardeşinden, annesinden, babasından, karısından ve oğullarından! O gün onlardan her birinin başından aşkın bir işi, kendine yetecek bir derdi ve belâsı vardır. ” ( Abese 80/34-37 )
Hatta kaçmak bir tarafa, günahkâr insan kendini azaptan kurtarabilmek için en yakınlarını fidye vermek isteyecektir. Bu durum, âyet-i kerîmelerde şöyle haber verilir:
“ Öyle ki, o günün dehşetinden dost dostun hâlini sormaz. Oysa onlar birbirlerine de gösterilirler. Fakat inkârcı suçlu ister ki, mümkün olsa da o günün azabından kurtulmak için fidye olarak verse oğullarını! Eşini, kardeşini! Kendisine kol kanat geren bütün sülâlesini! Yeryüzünde kim varsa hepsini! Bunları verse de, sonra kurtarsa kendisini! ” ( Meâric 70/10-14 )
Bu çetin günde ve böyle bir hengâmede kimse kimsenin ne hâlini, ne de nesebini sormaya mecal bulabilecektir. Çünkü herkes kendi derdiyle meşguldür. Sonra ameller tartılacak; sevapları fazla gelenler kurtulacak; sevapları hafif gelenler ise kendilerine yazık etmiş olarak cehenneme girecek ve ebedî hüsrâna uğrayacaklardır.
Burada onların cehennemdeki hallerinden korkunç ve iğrenç bir manzara arzedilir. Ateşin yakmasıyla yüzlerinin, dudaklarının ve dişlerinin alacağı durum resmedilir. اَلْكَلُوحُ ( kelûh ), iki dudağın büzüşüp dişlerden uzaklaşması mânasına gelir. اَلْكَالِحُ ( kâlih ) ise derisi soyulmuş, dişleri ve çene kemikleri açığa çıkmış yüz demektir. Nitekim Allah Resûlü ( s.a.s. ) şöyle buyurur:
“ Ateş onu yakacak ve üst dudağı başının ortasına varıncaya kadar geri çekilecek, alt dudağı ise göbeğine değinceye kadar gevşeyecektir. ” ( Tirmizî, Cehennem 5 )
O gün kâfirlerin ve zâlimlerin pişmanlıkları arttıkça artacak, bunları ilâhî azarlar takip edecektir:
Ömer Çelik Tefsiri
Müminun suresi 101 ayeti anlamı - okunuşu
Sûra üfürüldüğü zaman, işte o gün, aralarındaki bütün akrabalık bağları kesilecek ve birbirlerinin hâlini bile soramayacaklar.
Mokhtasar tefsiri
Görevli olan melek (İsrafil -aleyhisselam-), kıyameti ilan eden Sûr`a ikinci kez üflediğinde; ahiret gününün korkuları ile meşgul olmaları sebebi ile onların birbirlerine karşı övündükleri soy bağı kalmaz. Kendilerini ilgilendiren şeyle meşgul olmaları sebebi ile birbirlerine hiçbir şey soramazlar.
Ali Fikri Yavuz
O vakit, Sûr’a üfürüldü mü, artık aralarında bugün ne neseb yardımlaşması vardır, ne de birbirinin halinden sorabilirler
İngilizce - Sahih International
So when the Horn is blown, no relationship will there be among them that Day, nor will they ask about one another.
Müminun suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Sura üfürülünce aralarında ne soysop var, ne de birbirlerinin halini soruştuRabilirler o gün.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Sur çalınacağı gün artıq aralarında nə qohumluq (əlaqəsi) olar, nə də onlar bir-birindən soruşub hal-əhval tutarlar. (Qiyamət günü heç bir qohumluq fayda verməz, qohumlar bir-birini tanımaz; hərə öz hayında olar).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Sura üflendiği zaman artık aralarında akrabalık bağları kalmamıştır; birbirlerini de arayıp sormazlar.
Müminun suresi (Al-Muminun) 101 ayeti arapça okunuşu
﴿فَإِذَا نُفِخَ فِي الصُّورِ فَلَا أَنسَابَ بَيْنَهُمْ يَوْمَئِذٍ وَلَا يَتَسَاءَلُونَ﴾
[ المؤمنون: 101]
فإذا نفخ في الصور فلا أنساب بينهم يومئذ ولا يتساءلون
سورة: المؤمنون - آية: ( 101 ) - جزء: ( 18 ) - صفحة: ( 348 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Mabedde namaz kılarken melekler ona seslendiler: "Allah sana Allah'ın emriyle (vücud bulan İsa'yı) tasdik eden,
- Kendilerinden önce nice nesilleri yok ettiğimizi, onların bir daha kendilerine dönmediklerini görmezler mi?
- Koştukları ortakları artık şefaatçileri değildir; ortaklarını inkar ederler.
- Onlara Biz zulmetmedik, fakat onlar kendilerine yazık ettiler. Rabbinin buyruğu gelince, Allah'ı bırakıp taptıkları tanrılar
- Siz dirilip yaptıklarınıza karşılık görmeyecekseniz ve eğer bu sözünüzde samimi iseniz, o çıkmak üzere olan
- Bu Kuran, arşın sahibi katında değerli, güçlü, sözü dinlenen ve güvenilen şerefli bir elçinin getirdiği
- Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim
- İnkar edenlerin cehennemlik olduklarına dair Rabbinin sözü böylece gerçekleşti.
- Kuran'ı Hakim'e and olsun ki, sen doğru yol üzere gönderilmiş peygamberlerdensin.
- Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Bir takım yüzlerin ağaracağı ve
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Müminun indirin:
Müminun Suresi mp3 : Müminun suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler