Hud suresi 109. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَلَا تَكُ ف۪ي مِرْيَةٍ مِمَّا يَعْبُدُ هٰٓؤُ۬لَٓاءِۜ مَا يَعْبُدُونَ اِلَّا كَمَا يَعْبُدُ اٰبَٓاؤُ۬هُمْ مِنْ قَبْلُۜ وَاِنَّا لَمُوَفُّوهُمْ نَص۪يبَهُمْ غَيْرَ مَنْقُوصٍ۟ ﴾ [هود: 109]
ayet arapça & türkçe okunuşuFelâ teku fî miryetin mimmâ ya’budu hâulâ-(i)(c) mâ ya’budûne illâ kemâ ya’budu âbâuhum min kabl(u)(c) ve-innâ lemuveffûhum nasîbehum ġayra menkûs(in) [Hud: 109]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Bu putperestlerin taptıklarının batıl olduğunda şüphen olmasın; daha önce babalarının tapmış oldukları gibi onlar da taparlar. Onlara paylarını şüphesiz eksiksiz olarak ödeyeceğiz. [Hud: 109]
Hud Suresi 109. ayet tefsiri
Putperestlerin âkıbeti çok hazin olacak ve büyük bir zarara uğrayacaklardır. Bunların ataları, putlara tapmaları sebebiyle nasıl zarardan başka bir şey görmedilerse, bunlar da tıpkı öyle olacaklardır. Bundan şüpheniz olmasın. Onlar dünyadaki nasiplerini alacaklardır. Çünkü âyet-i kerîmede buyrulur:
“ Dünya hayatını, onun göz kamaştırıcı süsünü ve şatafatını arzulayanlara, bu gayeye yönelik yaptıkları çalışmaların karşılığını dünyada tastamam veririz. Onlar bu hayatta hiçbir haksızlığa uğratılmazlar. ” ( Hûd 11/15 )
Fakat âhiretteki tek nasipleri ateş olacaktır. Yine âyet-i kerîmede:
“ Fakat onlar öyle kimselerdir ki, kendileri için âhirette ateşten başka bir şey yoktur. Dünyada yaptıkları şeyler orada tamamen boşa gidecektir. Çünkü, iyilik nâmına yaptıkları işler, inanç ve iyi niyetten yoksun olduğu için, hiçbir değer taşımamaktadır ” ( Hûd 11/16 ) buyrulmaktadır.
İnanıp inanmama bakımından Allah Teâlâ’nın gönderdiği kitaplar hakkında anlaşmazlığa düşmek, ilk defa müşriklerde görülen bir durum değil, aynı şey daha önce Hz. Mûsâ’ya verilen Tevrat hakkında da vuku bulmuştu:
Ömer Çelik Tefsiri
Hud suresi 109 ayeti anlamı - okunuşu
Rasûlüm! Müşriklerin taptıklarının boş şeyler olduğu ve kendilerini korkunç bir âkibete sürükleyeceği konusunda asla şüphen olmasın. Daha önce ataları neye nasıl tapıyor idiyse, onlar da aynı şeylere aynı şekilde tapmaktadırlar. Biz onların hak ettiklerini elbette kendilerine eksiksiz ödeyeceğiz.
Mokhtasar tefsiri
-Ey Peygamber!- O halde o müşriklerin tapmakta oldukları şeylerin fesadı hususunda sakın bir şüphen olmasın. Onların buna (o taptıklarının doğruluğuna) dair ne akli ne de dinî bir delilleri vardır. Onları Allah`tan gayrısına tapmaya sevk eden şey, babalarını taklit etmeleridir. Şüphesiz biz, onların azaptan nasiplerini eksiksiz olarak vereceğiz.
Ali Fikri Yavuz
O halde, şu müşriklerin ibadet ettikleri putların dalâlet olduğunda sakın şüphe etme. Onlar, ancak babalarının önceden ibadet ettikleri gibi ibadet ediyorlar. Biz de onların azabdan olan nasiplerini muhakkak noksansız vereceğiz
İngilizce - Sahih International
So do not be in doubt, [O Muhammad], as to what these [polytheists] are worshipping. They worship not except as their fathers worshipped before. And indeed, We will give them their share undiminished.
Hud suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Artık bunların taptıkları şeylerin boşluğunda bir şüphen olmasın; önceden ataları nasıl tapıyorsa onlar da tıpkı o çeşit tapıyorlar ve biz de onların nasibini eksiksiz olarak vereceğiz.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Elə isə bunların (bütpərəstlərin) tapındıqlarının (bütlərin) batil olmasına şübhə etmə. Onlar ancaq atalarının əvvəlcə ibadət etdikləri kimi (kor-koranə) ibadət edirlər. Biz onların qismətini əskiltmədən (tamam-kamal) verəcəyik!
Kuran Araştırmaları Vakfı
O halde onların tapmakta oldukları şeylerden (bu şeylerin onları azaba götürdüğünden) şüphen olmasın. Çünkü onlar ancak daha önce babalarının taptığı gibi tapıyorlar. Biz onların (azaptan) nasiplerini mutlaka eksiksiz olarak vereceğiz.
Hud suresi (Hud) 109 ayeti arapça okunuşu
﴿فَلَا تَكُ فِي مِرْيَةٍ مِّمَّا يَعْبُدُ هَٰؤُلَاءِ ۚ مَا يَعْبُدُونَ إِلَّا كَمَا يَعْبُدُ آبَاؤُهُم مِّن قَبْلُ ۚ وَإِنَّا لَمُوَفُّوهُمْ نَصِيبَهُمْ غَيْرَ مَنقُوصٍ﴾
[ هود: 109]
فلا تك في مرية مما يعبد هؤلاء ما يعبدون إلا كما يعبد آباؤهم من قبل وإنا لموفوهم نصيبهم غير منقوص
سورة: هود - آية: ( 109 ) - جزء: ( 12 ) - صفحة: ( 234 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Biz de ona yumuşak huylu bir oğlan müjdeledik.
- Onlarla, kutlu kıldığımız şehirler arasında, karşıdan karşıya görünen kasabalar var etmiş, oraları gezilecek belirli konak
- Sizi dirilten, sonra öldürecek sonra yine diriltecek olan O'dur. İnsan gerçekten pek nankördür.
- İşte o gün, yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle kendi haberlerini anlatır.
- And olsun ki, ölümle karşılaşmadan önce onu temenni ediyordunuz; işte onu gözlerinizle bakarak gördünüz.
- Musa'dan sonra İsrailoğullarının ileri gelenlerini görmedin mi? Peygamberlerinden birine, "Bize bir hükümdar gönder de Allah
- Geceleyin ve yıldızlar kaybolurken de O'nu tesbih et.
- "Yeryüzünde dolaşabilmeniz, orada yollar ve geniş geçitlerden geçebilmeniz için, onu size yayan O'dur."
- Ey inananlar! Allah'ı çok anın.
- Allah'ın verdiği nimeti nankörlükle karşılayanları ve milletlerini helak olacakları yere, yaslanacakları cehenneme götürenleri görmüyor musun?
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hud indirin:
Hud Suresi mp3 : Hud suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler