Nahl suresi 123. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Nahl suresi 123 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Nahl suresi - An-Nahl aya 123 (The Bee).
  
   

﴿ثُمَّ اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ اَنِ اتَّبِعْ مِلَّةَ اِبْرٰه۪يمَ حَن۪يفًاۜ وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ ﴾ [النحل: 123]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Śumme evhaynâ ileyke eni-ttebi’ millete ibrâhîme hanîfâ(en)(s) vemâ kâne mine-lmuşrikîn(e) [Nahl: 123]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Şimdi sana, "Doğruya yönelen, puta tapanlardan olmayan İbrahim'in dinine uy" diye vahyettik. [Nahl: 123]


Nahl Suresi 123. ayet tefsiri

Kur’ân-ı Kerîm Hz. İbrâhim’i, doğru yolun, itaatin, şükretmenin ve Allah’a yönelmenin en güzel bir numûnesi olarak takdim eder. Burada Hz. İbrâhim’in dört mühim ve örnek vasfı daha zikredilir:

Birincisi; اَلأمَّةُ ( ümmet )tir. Ümmet, insanlardan belli özellikleri sebebiyle bir araya gelmiş bulunan ve başka insanlara da önderlik yapabilecek hususiyetlere sahip olan büyük bir grup demektir. İbrâhim ( a.s. )’ın bu vasıfla sıfatlanmasının iki önemli hikmeti vardır.

  O, fazilet, fütüvvet ve kemal bakımından tam bir ümmet seviyesinde idi.

  O, zamanında İslâm dinini yaşayan ve temsil eden yegâne tek ümmet gibiydi.

Çünkü onun peygamberliği zamanında Allah’ın birliğine inanan kendisinden başka hiçbir kimse yoktu. Allah onunla tevhidi diriltip bütün topluluklara ve dünyanın dört bir yanına yaydı. Bu ifade aynı zamanda onun itaati, güzelliği, bereketi ve iyiliğiyle tek başına bir ümmete denk olduğu anlamına gelebilir. Bununla birlikte onun her türlü güzel hasletleri ve hayırlı amelleri kendisinde toplaması sebebiyle her hususta kendisine uyulması gereken bir önder olduğunu da ifade eder. ( İbn Âşûr, et-Tahrîr ve’t-tenvîr, XIV, 315-316; Mevdûdî, Tefhîmu’l-Kur’ân, III, 69 )

İkincisi; اَلْقَانِتُ ( kânit )tir. Kânit, Allah’a kulluk eden, Allah’ın emirlerine titizlikle uyan, itaat eden, içten boyun eğen ve kulluk yapan kimse demektir. Bu, bütün peygamberlerin ayrılmaz vasfıdır. Onların, Allah’ın emrine en küçük bir şekilde karşı gelmeleri veya bu hususta en küçük bir ihmalde bulunmaları mümkün değildir.

Üçüncüsü; اَلْحَن۪يفُ ( hanîf )tir: Hanîf; eğriliği bırakıp doğrusuna giden; şirk, sapıklık ve bâtıldan uzak durup tevhîd dînine sımsıkı sarılan kimse demektir. Hanîflik, İbrâhim ( a.s. )’ın tebliğ ettiği dine isim olmuştur. Bu dine tâbi olan kimseye de hanîf denilir ki, başka dinlerden, bâtıl ilâhlardan kaçınıp yalnız bir olan Allah’a yönelen “ müvahhid ” mânasındadır. Hz. İbrâhim, tek Allah’a inanan, Hakk’a yönelen ve ona doğruluk içinde kulluk eden bir müslümandı. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi. Onun şirkle ve müşriklerle hiçbir ilgisi yoktu. Kur’ân-ı Kerîm’de “ hanîf ” Hz. İbrâhim’in, Peygamberimiz ( s.a.s. )’in, diğer peygamberlerin, Ehl-i kitabın ve bütün mü’minlerin vasfı olarak kullanılır ( bk. Âl-i İmrân  3/67, 95; Beyyine 98/5 ).

Dördüncüsü; اَلشَّاكِرُ ( şâkir )dir. Şâkir, çok şükreden anlamındadır. İbrâhim ( a.s. ), bütün peygamberler gibi Allah’ın nimetlerine karşı şükrediciydi. O, sözleriyle Allah’ın nimetlerini inkâr eden ve amelleriyle de bu nimetlere karşı nankörlük eden müşrikler gibi değildi. O, kendisine lutfedilen bütün nimetlere en güzel şekilde şükretmeye çalışmıştı. İbrâhim ( a.s. )’ın şükrettiği büyük nimetlere gelince; öncelikle o, Allah’ın seçkin bir kulu idi. Rabbi: “ Vaktiyle Rabbi İbrâhim’i, birtakım emirlerle imtihan etmiş, o da bunları harfiyyen yerine getirmişti. Bunun üzerine Rabbi ona: «Seni insanlara önder yapacağım» ” ( Bakara 2/124 ) buyurarak onu insanlığa rehber kılmak üzere peygamberliğe seçmişti. Yine onu doğrudan doğruya Allah’a götüren hak dinde başarılı kılmıştı. اَلإجْتِبَاءُ ( ictiba ) “ seçme ” karinesiyle anlaşıldığına göre, onun nâil olduğu bu ilâhî hidâyetin sonucu, yalnız kendisinin doğru yolu bulmasıyla kalmayıp, halkı da irşad olmuştur. İşte dünya küfür ve nankörlük içinde kıvranırken Hz. İbrâhim, sahip olduğu nimetlerin şükrünü yerine getirmek üzere dosdoğru bir yolda yürüyerek: “ Rabbim! Beni ve zürriyetimi namazı dosdoğru kılanlardan eyle! Rabbimiz dualarımızı kabul buyur! ” ( İbrâhim 14/40 ) duasıyla Allah için tebliğ ve irşad hizmetine devam etti. Allah ona dünyada bir iyilik, güzel bir hal, iyi ve güzel bir geçim,  temiz bir yaşayış ihsan etmiştir. Bütün insanlar arasında iyilikle anılacak şekilde yüksek bir övgüye mazhar kılmıştır. Her din mensubu onu sever. Özellikle müslümanlar “ Allahım! İbrâhim üzerine rahmetini indirdiğin gibi, Allahım! İbrâhim üzerine bereketini yağdırdığın gibi ” diye her namazda anarlar. Şüphesiz ki o, âhirette de sâlihler arasında yer alacaktır. “ Rabbim! Bana ilim ve hikmet ver; beni sâlihler kullarının arasına ilhak eyle! Bana gelecek nesiller arasında doğrulukla ve hayırla anılmayı nasip et! Beni, içinde ebedî nimetlerin kaynadığı cennetin vârislerinden kıl! ” ( Şuârâ 26/83-85 ) diye yaptığı duasındaki gibi cennette yüksek derece sahiplerindendir. Bu sebeple Cenâb-ı Hak, Peygamberimiz ( s.a.s. )’e ve onun şahsında kıyamete kadar gelecek bütün mü’minlere Hz. İbrâhim’in dupduru tevhid dinine uymalarını emretmektedir.

Kendilerini Hz. İbrâhim’in neslinden sayan ve onunla övünen yahudilerin  cumartesi yasağına gelince:


Ömer Çelik Tefsiri
Nahl suresi Diyanet

Nahl'den 123 Ayeti'ni dinle


Nahl suresi 123 ayeti anlamı - okunuşu

Rasûlüm! Sonra sana da: “Selim bir kalp ve dupduru bir tevhid inancıyla İbrâhim’in tertemiz dinine uy!” diye vahyettik. O, hiçbir zaman müşriklerden olmadı.


Mokhtasar tefsiri

-Ey Peygamber!- Sonra da sana, Allah’ı tevhit etmesinde, müşriklerden beri olmasında, Allah`a davet etmesinde, O`nun şeriatıyla amel etmesinde ve bütün dinlerden dönerek İslam dinine yönelmesinde İbrahim’in dinine uymanı vahyettik. Kesinlikle o, müşriklerin iddia ettiği gibi müşrik olan biri değildi. Bilakis Allah’ı tevhit eden biriydi.


Ali Fikri Yavuz

Sonra ey Rasûlüm, sana şöyle vahyettik: Doğru yola yönelerek İbrahîm’in dinine uy, o hiç bir zaman müşriklerden olmadı


İngilizce - Sahih International


Then We revealed to you, [O Muhammad], to follow the religion of Abraham, inclining toward truth; and he was not of those who associate with Allah.

Nahl suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Sonra sana da, doğru hareket eden İbrahim'in dinine uy diye vahyettik ve o, müşriklerden değildi.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Sonra (Ya Rəsulum!) sənə: “Batildən haqqa dönərək müşriklərdən olmayan İbrahimin dininə tabe ol!” – deyə vəhy etdik.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Sonra da sana: "Doğru yola yönelerek İbrahim'in dinine uy! O müşriklerden değildi" diye vahyettik.

Nahl suresi (An-Nahl) 123 ayeti arapça okunuşu

﴿ثُمَّ أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ أَنِ اتَّبِعْ مِلَّةَ إِبْرَاهِيمَ حَنِيفًا ۖ وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ
[ النحل: 123]

sümme evhayna ileyke enit tebi millete ibrahime hanifa vema kane minel müşrikin

ثم أوحينا إليك أن اتبع ملة إبراهيم حنيفا وما كان من المشركين

سورة: النحل - آية: ( 123 )  - جزء: ( 14 )  -  صفحة: ( 281 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Apaçık Arap diliyle, uyaranlardan olman için onu Cebrail senin kalbine indirmiştir.
  2. Senden önce gönderdiğimiz her peygambere: "Benden başka tanrı yoktur, Bana kulluk edin" diye vahyetmişizdir.
  3. Canlarının istediği meyveler arasındadırlar.
  4. Bizi doğru yola eriştir.
  5. İnanan, soyları da inançta kendilerine uyan kimselere soylarını da katarız. Onların işlediklerinden hiçbir şey eksiltmeyiz.
  6. Ey İnananlar! Allah'ın üzerinize olan nimetini anın: Hani bir topluluk size tecavüze kalkışmıştı da Allah
  7. İnsanların fırka fırka olacağı, Allah katından kaçınılmaz o günün gelmesinden önce, kendini dosdoğru dine yönelt.
  8. Yoksa yeri, yaratıklarının oturmasına elverişli kılan ve aralarında ırmaklar meydana getiren, yeryüzüne sabit dağlar yerleştiren,
  9. "Yahudi veya Hıristiyan olmayan kimse elbette cennete girmeyecek" dediler; bu onların kuruntularıdır. De ki: "Sözünüz
  10. Eğer kentlerin halkı inanmış ve Bize karşı gelmekten sakınmış olsalardı, onlara göğün ve yerin bolluklarını

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nahl indirin:

Nahl Suresi mp3 : Nahl suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Nahl Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Nahl Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Nahl Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Nahl Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Nahl Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Nahl Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Nahl Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Nahl Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Nahl Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Nahl Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Nahl Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Nahl Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Nahl Suresi Al Hosary
Al Hosary
Nahl Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Nahl Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Thursday, November 21, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler