Meryem suresi 14. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَبَرًّا بِوَالِدَيْهِ وَلَمْ يَكُنْ جَبَّارًا عَصِيًّا ﴾ [مريم: 14]
ayet arapça & türkçe okunuşuVeberran bivâlideyhi velem yekun cebbâran ‘asiyyâ(n) [Meryem: 14]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
"Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl" deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik. O, Allah'tan sakınan ve anasına babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, baş kaldıran bir zorba değildi. [Meryem: 14]
Meryem Suresi 14. ayet tefsiri
Yahyâ( a.s. )’ın, bu büyük emâneti taşıyabilmek için şu üstün meziyetlerle donatıldığı haber verilir:
› Çocukken hüküm verilmesi: اَلْحُكْمُ ( hüküm ) kelimesi “ karar vermek, doğru fikirler oluşturmak, İlahî kanunu tefsir etmek, meseleleri tahlil edip çözüme kavuşturmak, Allah’ın karar ve hüküm verme konusunda verdiği yetki yani peygamberlik ” gibi mânalar ihtiva eder. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XVI, 69; Mevdûdî, Tefhîmu’l-Kur’ân, III, 231 ) Her şeyden önce ona daha küçük bir çocukken ilim ve hikmet ihsan edilmiştir. Onun ismi müstesnâ ve doğumu harikulade olduğu gibi, sahip olduğu vasıflar da normal insanlarınkine benzemeyen müstesnâ vasıflardır. Diğer insanlar, ancak ileri yaşlarında ve çalışarak sahip olabilirlerken, ona bu seçkinlik ve üstünlük daha çocukken ikram edilmişti. Burada ona peygamberlik vazifesinin verildiği de anlaşılmaktadır. Bu vazife, Tevrat’a her bakımdan tâbi olup İsrâiloğulları’nı da buna teşvik etmekti.
› Allah katından bir اَلْحَنَانُ ( hanân ): Ona yüce Allah’ın bir lütfu olarak kalp yumuşaklığı, şefkat, merhamet ve muhabbet bağışlanmıştı. Bunun için özel bir çaba harcamamış, hususi bir terbiye görmemişti. Adeta yaratılış hamuru muhabbet mayasıyla yoğrulmuş, bu onun tabii vasfı olmuştu. Başka bir deyişle Yahyâ ( a.s. ) kalbinde Rabbine karşı, bir çocuğun annesine duyduğu derin sevgiye benzer bir muhabbet taşıyordu. Bu çok önemli bir özellikti. Zira muhabbet, şefkat ve merhamet, insanların gönül dünyalarını ve orada kaynaşan duygularını gözetmek mecburiyetinde olan, gönülleri kazanarak onları yumuşak bir üslupla iyiliğe davetle vazifeli bulunan bir peygamber için vazgeçilmez ve yeri doldurulmaz bir ahlâkî meziyettir.
› Allah katından bir اَلزَّكٰوةُ ( zekât ): Yüce Allah’ın, Yahyâ ( a.s. )’a bahşettiği diğer mümtaz vasıflar kalp temizliği, gönül arınmışlığı, duygu saflığı ve ahlâk yüceliği idi. Allah onu insanların faydasına olmak ve onları hidâyete davet etmek üzere mübârek kılmıştı. O, bu ulvî ahlâkî vasıflar sayesinde kalplerin kirlerine, vicdanların pisliklerine karşı koymuş, onları temizleyip arındırmaya çalışmıştır.
› Müttakî bir kişi: O, küçük büyük her türlü günahtan ve kötülüklerden sakınan bir insandı. Yüce Allah’a karşı daimî bir kulluk hali içindeydi. Rabbini hiç hatırından çıkarmıyor, O’ndan korkuyor, gizli açık her hal ve hareketinde O’nun murâkabesi altında olduğu şuurunu taşıyordu.
Yahyâ ( a.s. ), aynı zamanda ana-babasına karşı iyilik, ihsan ve itaat hissiyâtıyla doluydu. Dik kafalı, serkeş, zorba ve huysuz biri değildi. Doğduğu gün, öleceği gün ve tekrar diriltileceği gün onun üzerine selam, selamet ve emniyet vardır. Allah onu dünyada inanç ve amel bakımından her türlü eğrilik ve sapmalardan koruduğu gibi, dehşetli zamanlar olan ölüm anında da mahşerde dirilirken de emniyet içinde olacaktır. O, dünyada günahlardan ve afetlerden korunduğu gibi, âhirette de her türlü belâ ve sıkıntılardan muhafaza olunacaktır.
İşte Yüce Allah, kendisini bu ağır emaneti taşımakla vazifelendirirken, onu bu güzel sıfatlarla tezyin etmiştir. Bunlar sayesinde o, babasının yerini dolduracak ve babasının gizli gizli niyazlarında dile getirdiği hasretini tahakkuk ettirecekti.
Şimdi de kadınlara bir hayâ, iffet ve fazilet örneği olarak Hz. Meryem kıssası anlatılıyor:
Ömer Çelik Tefsiri
Meryem suresi 14 ayeti anlamı - okunuşu
Anne ve babasına da içten ve pek iyi davranan hayırlı bir evlattı. Asla zorba ve isyankâr biri değildi.
Mokhtasar tefsiri
Ana babasına karşı lütufta ve ihsanda bulunan itaatkâr birisiydi. Rabbine ve ana babasına itaatte büyüklük taslayan ve isyankâr biri olmadı.
Ali Fikri Yavuz
Ebeveynine de ihsankârdı, zorba ve isyankâr değildi
İngilizce - Sahih International
And dutiful to his parents, and he was not a disobedient tyrant.
Meryem suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Anasınababasına iyilik ederdi ve cebbar ve asi değildi.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Yəhya) ata-anasına qarşı da olduqca itaətkar (nəvazişkar) idi: zalım, asi (dikbaş) deyildi.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Ana-babasına çok iyi davranırdı; o, isyankar bir zorba değildi.
Meryem suresi (Maryam) 14 ayeti arapça okunuşu
﴿وَبَرًّا بِوَالِدَيْهِ وَلَمْ يَكُن جَبَّارًا عَصِيًّا﴾
[ مريم: 14]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- "Ben de sizin taptığınıza tapacak değilim."
- Bundan başka, sizin gücünüzün yetmediği fakat Allah'ın sizin için sakladığı ganimetler de vardır. Allah her
- "Size söylediğimi hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a bırakıyorum. Doğrusu Allah, kulları görür."
- Bir şeyin olmasını istediğimiz zaman sözümüz sadece ona "Ol" dememizdir ve hemen olur.
- Onlara şöyle dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Elbet size Benden bir yol gösteren
- Onlar burada takım takım bozguna uğramış perişan bir ordudur.
- Birbirlerine dönüp sorarlar:
- Bundan, dönebilecek kimseler döndürülür.
- Sana bir misal vermezler ki, Biz onun gerçeğini ve en iyi anlaşılanını sana vermemiş olalım.
- Peygamberler yardım istediler ve her inatçı zorba hüsrana uğradı.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Meryem indirin:
Meryem Suresi mp3 : Meryem suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler