Nebe (amme) suresi 13. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَجَعَلْنَا سِرَاجًا وَهَّاجًاۖ ﴾ [النبأ: 13]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe ce’alnâ sirâcen vehhâcâ(n) [Nebe (amme): 13]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Parlak ışık veren güneşi varettik; [Nebe (amme): 13]
Nebe (amme) Suresi 13. ayet tefsiri
Burada kullanılan سِرَاجًا ( sirâc ) lamba, وَهَّاجًا ( vehhâc ) ise alev alev yanan, şa’şaalı bir şekilde parıl parıl parıldayan demektir. Güneş, içinde sıkışan ve yoğunlaşan maddelerin birleşip bütünleşmesiyle çok büyük bir alev topu hâlini almıştır. Yüzey sıcaklığı 6000 santigrat derece, iç sıcaklığı ise 20 milyon santigrat derecedir. Güneş’te her saniye 564 milyon ton hidrojen 560 milyon ton helyuma dönüşür. Aradaki 4 milyon tonluk fark gaz maddesi de enerji ışın hâlinde uzaya yayılır. Bu muazzam gücü ve enerjisiyle güneş, başta insanlık olmak üzere yeryüzündeki tüm canlılığa en faydalı olacak güç ve büyüklükte yaratılmış olup ışınlarını ölçülü bir şekilde dünyaya ulaştırmaktadır. Ancak günün birinde güneşin merkezindeki hidrojen azala azala bitecek, güneşin merkezi gittikçe helyum bakımından zenginleşecek ve merkez ağırlaştıkça da çevresini kendine doğru daha fazla çekecektir. Bu da dünyanın sonu demektir.
Dokuzuncu ve onuncu deliller de şöyle beyan edilir:Ömer Çelik Tefsiri
Nebe (amme) suresi 13 ayeti anlamı - okunuşu
Oraya alev alev yanan, parıl parıl parıldayan bir lamba olarak güneşi astık.
Mokhtasar tefsiri
Ve Güneşi de, güçlü alevli ve aydınlatan bir lamba yaptık.
Ali Fikri Yavuz
İçlerinde parıl parıl ışıldayan bir kandil (güneş) astık
İngilizce - Sahih International
And made [therein] a burning lamp
Nebe (amme) suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve yalımyalım yanan bir kandil yarattık.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Sizin üçün çox parlaq bir çıxar (günəş) yaratdıq.
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Orada) alev alev yanan bir kandil yarattık.
Nebe (amme) suresi (An-Naba) 13 ayeti arapça okunuşu
﴿وَجَعَلْنَا سِرَاجًا وَهَّاجًا﴾
[ النبأ: 13]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Tartıları hafif gelenler, ayetlerimize yaptıkları haksızlıklardan ötürü kendilerini mahvetmiş olanlardır.
- Allah: "Sinin orada! Benimle konuşmayın. Kullarımdan bir topluluk: "Rabbimiz! inandık, artık bizi bağışla, bize acı.
- Cehennem her bakanın göreceği şekilde gösterilir.
- Onlara baktığın zaman cüsseleri hoşuna gider; konuşurlarsa sözlerini dinlersin; tıpkı, sıralanmış kof kütük gibidirler; her
- Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında;
- Elde ettiğiniz ganimetleri temiz ve helal olarak yiyin; Allah'tan sakının, doğrusu Allah bağışlar ve merhamet
- Doğrusu dünya hayatı oyun ve oyalanmadır. Eğer inanır ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız, O, size
- Ey insanoğlu! Evet; ayetlerim sana gelmişti de onları yalanlamış, büyüklük taslamış ve inkarcılardan olmuştun.
- "Bugün orada, hiçbir düşkün kimse yanımıza sokulmasın" diye gizli gizli konuşarak yürüyorlardı.
- Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nebe (amme) indirin:
Nebe (amme) Suresi mp3 : Nebe (amme) suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler