Mümin suresi 14. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَادْعُوا اللّٰهَ مُخْلِص۪ينَ لَهُ الدّ۪ينَ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ ﴾ [غافر: 14]
ayet arapça & türkçe okunuşuFed’û(A)llâhe muḣlisîne lehu-ddîne velev kerihe-lkâfirûn(e) [Mümin: 14]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Ey inananlar! İnkarcılar istemese de, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarın. [Mümin: 14]
Mümin Suresi 14. ayet tefsiri
Kâinat Allah’ın birliğini ve kudretini gösteren âyetlerle, işaret ve delillerle doludur. Gökler, yerler, güneş, ay ve yıldızlar, rüzgârlar, bulutlar, yağmurlar, ırmaklar, pınarlar, dağlar ve ağaçlar bunlara birkaç misaldir. Canlılar için gökten indirdiği yağmur vesilesiyle rızık ihsan eden de O’dur. Âyetler dini ayakta tutarken, rızıklar da bedeni ayakta tutar. Bu varlıklarda sergilenen ilâhî kudret akışlarını ve azamet tecellilerini, ancak tüm gönlüyle Allah’a yönelen insanlar anlayabilir ve gereken dersi çıkarabilir. Bu başarılınca ibâdet ve itaati sadece Allah’a tahsis ederek O’na yalvarmak mümkün olur.
Cenâb-ı Hakk’ın sıfatı olarak beyân edilen رَف۪يعُ الدَّرَجَاتِ ( Rafî‘u’d-deracât ) tâbirindeki “ rafî ” kelimesi hem “ yüksek ” hem de “ yükselten ” mânasına gelir. Buna göre âyete iki farklı mâna verilebilir:
✺ “ Allah’ın dereceleri yüksektir ”: Allah, kendisinin kudret, azamet ve yüceliğini gösteren sayılamayacak derecede üstün sıfatlara sahiptir. Bu sebeple dua ve ibâdete de ancak O lâyıktır. Allah’ı bir kenara bırakarak asla O’nun derecesine ulaşması düşünülemeyecek varlıkları tanrı yerine koyup onlara tapmak doğru olamaz.
✺ “ Allah, dereceleri yükseltendir ”: Meleklerin, peygamberlerin, sevdiği ve himayesine aldığı diğer kullarının derecesini yükselten O’dur. Şu halde ister maddî ister manevî sahada terakki ve gelişmenin ancak O’nun lütf u inâyetiyle mümkün olacağına işaret edilir.
15. âyette geçen اَلرُّوحُ ( ruh )tan maksat, vahiy ve nübüvvettir. Bedenler, kendilerine üfürülen ruhla hayat bulduğu gibi, kalpler de ancak vahiy ruhuyla mânen hayat bulur, dirilirler. Bu sebeple “ İşte biz böylece sana emrimizle ölü kalplere hayat bahşeden bu Kur’an’ı vahyettik ” ( Şûrâ 42/52 ) âyetiyle Kur’ân-ı Kerîm’in bir isminin “ ruh ” olduğu haber verilir. Allah Teâlâ bu vahiy ve nübüvvet ruhunu dilediği kuluna ihsan eder, dilediği kulunu peygamberlikle şereflendirir. Bu hususta hiç kimseye seçme ve itiraz hakkı verilmemiştir. Vahiy ve nübüvvetin asıl maksadı ise insanları o büyük buluşma günüyle korkutmaktır. O gün, insanlar, cinler ve şeytanlar Allah’ın huzurunda toplanacaklardır. İnsanlar amelleriyle buluşacak, putperestlerle taptıkları putlar, müstekbirlerle mustaz’aflar, zâlimlerle mazlumlar karşı karşıya gelecek, müthiş bir hengâme ve hesaplaşma olacaktır.
Kıyâmet günü öyle bir gündür ki:Ömer Çelik Tefsiri
Mümin suresi 14 ayeti anlamı - okunuşu
Öyleyse ey mü’minler, kâfirlerin hoşuna gitmese de her türlü şirk ve gösterişten uzak durup ibâdet ve taati yalnızca Allah’a has kılarak O’na yalvarın!
Mokhtasar tefsiri
-Ey Müminler!- Kâfirlerin hoşuna gitmese ve onları kızdırsa bile itaat ve duada ihlaslı bir şekilde O`na hiçbir varlığı şirk koşmadan yalnızca Allah`a dua edin.
Ali Fikri Yavuz
O halde siz, Allah’a ibadeti hâlis kılarak hep O’na itaat edin, varsın kâfirler hoşlanmasınlar
İngilizce - Sahih International
So invoke Allah, [being] sincere to Him in religion, although the disbelievers dislike it.
Mümin suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Artık, dininde, özünüzü tamamıyla ona bağlıyarak çağırın Allah'ı kafirler istemese de.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ey mö’minlər!) Kafirlərə xoş gəlməsə də, Allaha dini yalnız Ona aid edərək (ixlasla) ibadət edin!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Haydi, kafirlerin hoşuna gitmese de Allah'a, Allah için dindar ve ihlaslı olarak dua edin!
Mümin suresi (Ghafir) 14 ayeti arapça okunuşu
﴿فَادْعُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ﴾
[ غافر: 14]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Amel defteri ortaya konunca, suçluların, onda yazılı olanlardan korktuklarını görürsün, "Vah bize, eyvah bize! Bu
- "Ben şüphesiz senin Rabbinim; ayağındakileri çıkar; çünkü sen, kutsal bir vadi olan Tuva'dasın."
- O mescide hiç girme! İlk gününden beri Allah'a karşı gelmekten sakınmak için kurulan mescidde bulunman
- O, görülmeyeni de, görüleni de bilir. Koştukları ortaklardan yücedir.
- Rahman olan Allah Kuran'ı öğretti;
- Doğrusu Biz, akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları, kuşları da toplu halde onun buyruğu
- Sabah akşam, Rabblerinin rızasını isteyerek O'na yalvaranları kovma. Onların hesabından sana bir sorumluluk yoktur, senin
- Lut: "Doğrusu yaptığınıza çok kızanlardanım. Rabbim! Beni ve ailemi bunların yapageldiği kötülükten kurtar" dedi.
- Eğer Kuran ile dağlar yürütülmüş veya yeryüzü parçalanmış yahut ölüler konuşturulmuş olsaydı, kafirler yine de
- Kadınlarınızın çocukları yoksa bıraktıklarının yarısı sizindir, çocukları varsa, bıraktıklarının ettikleri vasiyetten veya borçtan arta kalanın
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Mümin indirin:
Mümin Suresi mp3 : Mümin suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler