Tevbe suresi 20. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْۙ اَعْظَمُ دَرَجَةً عِنْدَ اللّٰهِۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْفَٓائِزُونَ ﴾ [التوبة: 20]
ayet arapça & türkçe okunuşuElleżîne âmenû vehâcerû vecâhedû fî sebîli(A)llâhi bi-emvâlihim veenfusihim a’zamu deraceten ‘inda(A)llâh(i)(c) veulâ-ike humu-lfâ-izûn(e) [Tevbe: 20]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
İnanan, hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihat eden kimselere Allah katında en büyük dereceler vardır. İşte kurtulanlar onlardır. [Tevbe: 20]
Tevbe Suresi 20. ayet tefsiri
Bu âyetlerde tekrar iman, hicret ve malla canla Allah yolunda cihada vurgu yapılarak, bu yolda yürüyen mü’minlerin Allah katında derecelerinin çok büyük olacağı haber verilir. Bu ibâdetler, diğerleriyle kıyaslanmayacak derecede sevabı bol olan ve sahiplerini ebedî kurtuluşa götürecek ibâdetlerdir. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“ Hastalık, körlük, topallık gibi bir mazereti bulunmaksızın savaştan geri kalıp evde oturan mü’minlerle, mallarıyla canlarıyla Allah yolunda savaşanlar elbette bir değildir. Allah, mallarıyla canlarıyla savaşanları, herhangi bir sebeple savaştan geri kalan kimselerden derece itibariyle daha üstün tutmuştur. Gerçi Allah, her birine varılacak en güzel yurt olan cenneti vâdetmektedir. Yine de Allah, cihad edenleri, pek büyük bir mükâfatla, mücâdeleden kaçıp oturanlara üstün kılmıştır. Onlar için Allah’ın yanında yüksek dereceler, bir bağışlanma ve bir rahmet vardır. Çünkü Allah, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir. ” ( Nisâ 4/95-96 )
İşte Allah Teâlâ böyle fedakâr, gayretli ve çalışkan kullarına şu müjdeleri vermektedir:
› Kendi katından bir rahmet,
› Onlardan razı olmak ve onları da kendisinden razı kılmak,
› Kendileri için çok kıymetli, bol ve ebedî nimetlerin hazırlandığı ve içinde ebedi kalacakları cennetler.
Bu ebedî nimetlere ermenin bir bedeli de, iman-küfür sınırını iyi tayin etmek, baba ve kardeş gibi en candan yakınlarımız bile olsa küfrün karşısında yüce dağlar, yalçın kayalar gibi sağlam ve sert durmaktır:
Ömer Çelik Tefsiri
Tevbe suresi 20 ayeti anlamı - okunuşu
İman edenler, hicret edenler ve mallarıyla canlarıyla Allah yolunda cihat edenler, Allah yanında pek büyük mertebelere sahiptirler. İşte bunlar kurtuluş ve başarıya erişenlerin ta kendileridir.
Mokhtasar tefsiri
Allah`a imanı ve küfür beldesinden İslam beldesine hicret etmeyi bir araya getirenler ve Allah yolunda malları ve canları ile cihat edenler var ya; işte Allah katında en üstün derece onlarındır. Cenneti kazanacak olanlar, bu sıfatlar ile sıfatlanmış olanlardır.
Ali Fikri Yavuz
İman edenler, hicret yapanlar, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlar, Allah katında daha büyük dereceye sahibdirler. İşte bunlar, dünya ve ahîret saadetine kavuşanlardır
İngilizce - Sahih International
The ones who have believed, emigrated and striven in the cause of Allah with their wealth and their lives are greater in rank in the sight of Allah. And it is those who are the attainers [of success].
Tevbe suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
İnananların, yurtlarından göçenlerin ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaşanların Allah katında dereceleri pek büyüktür ve onlardır muratlarına erenlerin, kurtulup nusrat bulanların ta kendileri.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
İman gətirib hicrət edənləri, Allah yolunda malları və canları ilə vuruşanları Allah yanında ən yüksək dərəcələr gözləyir. Onlar nicat tapanlardır (xeyrə qovuşanlardır).
Kuran Araştırmaları Vakfı
İman edip de hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler, rütbe bakımından Allah katında daha üstündürler. Kurtuluşa erenler de işte onlardır.
Tevbe suresi (At-Tawbah) 20 ayeti arapça okunuşu
﴿الَّذِينَ آمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ أَعْظَمُ دَرَجَةً عِندَ اللَّهِ ۚ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْفَائِزُونَ﴾
[ التوبة: 20]
الذين آمنوا وهاجروا وجاهدوا في سبيل الله بأموالهم وأنفسهم أعظم درجة عند الله وأولئك هم الفائزون
سورة: التوبة - آية: ( 20 ) - جزء: ( 10 ) - صفحة: ( 189 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- "Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık" dediler. Salih: "Uğursuzluğunuz Allah katındandır; belki imtihana çekilen bir
- Ey inananlar! Sizler daha üstün olduğunuz halde düşman karşısında gevşemeyin ki barış istemek zorunda kalmayasınız;
- Onların ardından da Firavun ve erkanına ayetlerimizle Musa ve Harun'u gönderdik. Ama büyüklük tasladılar ve
- Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, şüphesiz, cennetlerde ve Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk duyarak nimetler içindedirler. Rableri
- Bunun üzerine Biz de, istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgarı, bina kuran ve
- Allah: "Benim katımda çekişmeyin; size bunu önceden bildirmiştim. Benim katımda söz değişmez; Ben kullara asla
- And olsun ki, İsrailoğullarını, azgın bir zorba olan Firavun'un alçaltıcı azabından kurtardık.
- Musa: "Buluşma zamanımız sizin bayram gününüzde, insanların toplandığı kuşluk vaktidir" dedi.
- İnsanın başına bir sıkıntı gelince Bize yalvarır. Sonra katımızdan ona bir nimet verdiğimiz zaman: "Bu
- De ki: "Eğer dedikleri gibi Allah'la beraber tanrılar bulunsaydı, o takdirde hepsi arşın sahibiyle savaşmaya
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Tevbe indirin:
Tevbe Suresi mp3 : Tevbe suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler