Nuh suresi 28. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿رَبِّ اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِمَنْ دَخَلَ بَيْتِيَ مُؤْمِنًا وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِۜ وَلَا تَزِدِ الظَّالِم۪ينَ اِلَّا تَبَارًا ﴾ [نوح: 28]
ayet arapça & türkçe okunuşuRabbi-ġfir lî velivâlideyye ve limen deḣale beytiye mu/minen velilmu/minîne velmu/minâti velâ tezidi-zzâlimîne illâ tebâra(n) [Nuh: 28]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
"Rabbim! Beni, anamı, babamı, evime inanmış olarak gireni, inanan erkek ve kadınları bağışla; zalimlerin de yalnız helakını artır." [Nuh: 28]
Nuh Suresi 28. ayet tefsiri
Hz. Nûh’un, yeryüzünde hiçbir kâfirin bırakılmaması yönündeki duasının hikmeti, gelecek nesillere olan şefkat ve merhametidir. Çünkü kâfirler, çocuklarını kendi bâtıl inanç ve anlayışlarına göre yetiştirirler. Onların da kâfir ve günahkâr olmalarına sebep olurlar. Yeryüzünde tek kâfir kalmayacak şekilde bunlar temizlendikleri takdirde, böyle bir tehlike ortadan kalkmış olur.
Rivayete göre Hz. Nûh’un kâfirlere böyle beddua etmesinin sebebi şudur:
Kavminden bir adam, kucağında küçük bir çocuk olduğu halde Nûh ( a.s. )’ın yanından geçerken:
“ - Sen bu adamdan uzak dur, kendini bundan koru. Çünkü o seni saptıracak ” dedi. Bu sefer oğlu:
“ - Babacığım, beni yere indir ” dedi. Onu indirdi. Çocuk Hz. Nûh’a bir taş attı ve başını yaraladı. İşte bu vakit sabrı taşıp onlara beddua etti. ( bk. Zemahşerî, el-Keşşâf, VI, 163 )
Hz. Nûh, kâfirlere bedduadan sonra, hem kendisi hem de mü’minler için dua etmiştir. Ana-babası müslüman olduğu için onlara bağışlanma dilemiş, kâfir olan oğlunu ve hanımını istisnâ etmek için “ evime mü’min olarak giren ” kaydını getirmiş ve kıyâmete kadar gelecek bütün mü’min erkek ve kadınlara Allah’tan bağışlanma dilemiştir. O merhamet deryası gönlüyle bütün mü’minleri duasına dâhil etmiştir. Fakat zâlimlerden, kâfirlerden ciğeri iyice yandığı için, son olarak yine onlara helak istemekten kendini almamıştır. Bu da, bütün kâfirler ve zâlimler hakkında umûmî bir bedduadır.
Görülen âlemde tecelli eden ilâhî kudret akışları ve azamet tecellilerinden bahseden Nûh sûresini, görülmeyen âlemin sırlarına kapı aralayan Cin sûresi takip edecektir:Ömer Çelik Tefsiri
Nuh suresi 28 ayeti anlamı - okunuşu
“Rabbim! Beni, anne-babamı, mü’min olarak evime girenleri, bütün mü’min erkeklerle mü’min kadınları bağışla! Zâlimlerin ise ancak helâkini artır! Köklerini kurut!”
Mokhtasar tefsiri
"Rabbim! Benim günahlarımı bağışla! Annemi, babamı bağışla! İman etmiş olarak evime giren kimseleri bağışla! Mümin erkekleri ve kadınları bağışla! Kendilerine küfür ve günahlarla zulmeden kimselerin de yalnızca hüsranını ve kayıplarını artır."
Ali Fikri Yavuz
Rabbim! Beni, ana-babamı, mümin olarak evime gireni, bütün mümin erkekleri ve bütün mümin kadınları bağışla. Zalimlerin ise, ancak helâkini artır
İngilizce - Sahih International
My Lord, forgive me and my parents and whoever enters my house a believer and the believing men and believing women. And do not increase the wrongdoers except in destruction."
Nuh suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Rabbim, benim suçlarımı ört ve anamınbabamın ve inanarak evime kimler girdiyse onların ve erkek, kadın bütün inananların suçlarını ve zalimleri de ancak mahvet, helak vesilelerini arttır onların.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Ey Rəbbim! Məni, ata-anamı, mənim evimə (yaxud məscidimə) mö’min kimi daxil olan kimsəni və (qiyamət gününə qədər olacaq) bütün mö’min kişiləri və qadınları bağışla. Zalımların isə ancaq və ancaq həlakını (ölümünü) artır!”
Kuran Araştırmaları Vakfı
"Rabbim! Beni, ana-babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla, zalimlerin de ancak helakini arttır."
Nuh suresi (Nuh) 28 ayeti arapça okunuşu
﴿رَّبِّ اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِمَن دَخَلَ بَيْتِيَ مُؤْمِنًا وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَلَا تَزِدِ الظَّالِمِينَ إِلَّا تَبَارًا﴾
[ نوح: 28]
رب اغفر لي ولوالدي ولمن دخل بيتي مؤمنا وللمؤمنين والمؤمنات ولا تزد الظالمين إلا تبارا
سورة: نوح - آية: ( 28 ) - جزء: ( 29 ) - صفحة: ( 571 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Söyleyin; akıttığınız meniden insanı yaratan siz misiniz, yoksa Biz mi yaratmaktayız?
- Verdikleriyle denemek için sizi yeryüzünün halifeleri kılan ve kiminizi kiminize derecelerle üstün yapan O'dur. Doğrusu
- "Arkanıza dönüp kaçacağınız gün Allah'a karşı sizi koruyan bulunmaz. Allah'ın saptırdığını doğru yola getirecek yoktur."
- Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı mutlaka, gönülleri gaflet içinde eğlenerek dinlerler. Zulmedenler, gizli toplantılarında:
- Boyunlarında halkalar ve zincirler olarak kaynar suya sürülür, sonra ateşte yakılırlar.
- De ki: "Gördünüz mü? Allah, işitmenizi, gözlerinizi alsa, kalblerinizi kapasa, Allah'tan başka hangi tanrı onu
- Sizden önceki nesillerin ileri gelenleri, yeryüzünde bozgunculuğa engel olmalı değil miydiler? Onlardan kurtardıklarımız pek azdır.
- "Bana sadece vahyolunuyor; doğrusu ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."
- Binek olarak kullanmanız ve yemeniz için hayvanları sizin için yaratan Allah'tır.
- Azabı yaklaşırken gördükleri zaman, inkar edenlerin yüzleri çirkinleşip kararır; onlara: "Sizin arayıp durduğunuz işte budur"
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nuh indirin:
Nuh Suresi mp3 : Nuh suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler