Maide suresi 3. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Maide suresi 3 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Maide suresi - Al-Maidah aya 3 (The Table).
  
   

﴿حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪ينًاۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴾ [المائدة: 3]

ayet arapça & türkçe okunuşu

hurrimet ‘aleykumu-lmeytetu ve-ddemu velahmu-lḣinzîri vemâ uhille liġayri(A)llâhi bihi velmunḣanikatu velmevkûżetu velmuteraddiyetu ve-nnatîhatu vemâ ekele-ssebu’u illâ mâ żekkeytum vemâ żubiha ‘alâ-nnusubi veen testaksimû bil-ezlâm(i)(c) żâlikum fisk(un)(k) elyevme ye-ise-lleżîne keferû min dînikum felâ taḣşevhum vaḣşevn(i)(c) elyevme ekmeltu lekum dînekum veetmemtu ‘aleykum ni’metî veradîtu lekumu-l-islâme dînâ(en)(c) femeni-dturra fî maḣmesatin ġayra mutecânifin li-iśmin(ﻻ) fe-inna(A)llâhe ġafûrun rahîm(un) [Maide: 3]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilenler, -canları çıkmadan önce kesmemişseniz, boğulmuş, bir yerine vurularak öldürülmüş, düşüp yuvarlanmış, başka bir hayvan tarafından süsülmüş, yırtıcı hayvan tarafından yenmiş olanları- dikili taşlar üzerine boğazlananlar ile fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı; bunlar fasıklıktır. Bugün, inkar edenler sizi dininizden etmekten umutlarını kesmişlerdir, onlardan korkmayın, Benden korkun. Bugün, size dininizi bütünledim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, din olarak sizin için İslam'ı beğendim. Açlıktan darda kalan, günaha kaymaksızın yiyebilir. Doğrusu Allah Bağışlayan'dır, merhametli olandır. [Maide: 3]


Maide Suresi 3. ayet tefsiri

Bu âyet-i kerîmede etleri yenmesi haram olan hayvanlar sayılmaktadır. Bunlar:

  Kendiliğinden yani usûlüne uygun olarak kesilmeden ölen hayvan ki, buna leş denilir. Allah Resûlü ( s.a.s. ), balığı bu hükümden istisnâ etmiştir. ( Ebû Dâvûd, Tahâret 41 )

  Kan. En‘âm sûresinin 145. âyetinde bunun “ akmış kan ” olduğu açıklanmıştır. Bazı müşrikler hayvanın kesilince akan kanlarını bağırsaklara doldurur ve kızartıp misafirlerine yedirirlerdi.

  Domuz eti. Yine En‘âm sûresi 145. âyette domuz eti yasaklanırken “ muhakkak ki o pistir ” buyrulmuş ve domuzun bizzat kendisinin pis olduğu bildirilmiştir.

  Allah’tan başkası adına boğazlanan hayvan. Müşrikler putların ve cinlerin adını anarak hayvanları kesiyorlardı. Bu şekilde kesilen hayvan tıbbî açıdan değil dinî sebeplerle murdar sayılmıştır. Hayvanları yaratan ve onları bir nimet olarak insanın emrine veren Allah olduğu halde, onları Allah’tan başkasının adına kesmek büyük bir zulüm ve şirktir. Böyle kesilen hayvan manevî ve hukukî bakımdan pis ve haramdır.

  Gerek takıldığı iple, gerek elle, gerek ağaç veya taş arasına sıkışarak herhangi bir sebeple nefesi sıkışarak boğulup ölen hayvan.

  Ağaç parçası ve taş gibi öldürücü şeylerle yakından veya uzaktan vurulup öldürülen hayvan.

  Yüksekten aşağı yuvarlanarak veya atılarak yahut bir kuyuya, bir suya düşerek ölen hayvan.

  Bir başka hayvan tarafından boynuzlanarak öldürülmüş hayvan.

  Yırtıcı hayvanlar tarafından yakalanıp parçalanarak ölen hayvan. “ Yırtıcı hayvanlardan ” maksat, parçalayıcı sivri dişleri bulunan arslan, kaplan, kurt, köpek ve benzeri gibi saldıran, kapan, yırtan ve öldüren hayvanlardır. Pençesi bulunan yırtıcı kuşlar da buna dâhildir.

Bu son beş maddede sayılan hayvanlara eğer henüz ölmeden kavuşulur, şartlarına uygun olarak kesilir ve kanları akıtılırsa etleri helâl olur.

  Dikili taşlar üzerinde kesilen hayvan. Câhiliye döneminde Kâbe’nin etrafında dikilmiş taşlar vardı. Bunlara nusub ( çoğulu: ensâb ) denilirdi. Putlar için kurbanlar bunların üzerinde kesilir ve Kâbe’ye saygı niyetiyle kanları bu taşların Beytullâh’a bakan yönlerine sürülürdü. İslâm bu maksatla kesi­len hayvanların etini de haram kılmıştır.

  Fal oklarını atmak suretiyle taksim edilen et. Âyet-i kerîmede taksimat yaparken fal oklarının kullanılmasının haram kılındığı bildirilmiş olmakla birlikte maksat bu oklarla paylaşılan etin ha­ram kılınmış olmasıdır. Çünkü sözün gelişi, yenilmesi haram olan etlerle alakalıdır. Câhiliye döneminde putlar için kesilen hayvanın parasını kimin verece­ğine ve etinin nasıl dağıtılacağına fal oku çekilerek karar verilirdi. Böyle bir taksimat bir tür kumar sayılacağı için âyet-i kerîme bu eti de haram kılmış ve bunları yemenin doğ­ru yoldan sapma olduğunu haber vermiştir.

Fakat ölmekten korkacak derecede aç ve zor durumda kalan kimse, zaruret miktarını geçmemek veya kendisi gibi çaresiz durumda olan birinin elinden almamak şartıyla haram kılınan bu etlerden yiyebilir. Çünkü zaruretler haramları mübah kılar. Sonsuz mağfiret ve merhamet sahibi olan Allah, bu tür zaruri durumlar sebebiyle kullarına merhamet eder ve onları cezalandırmaz.

Âyetin, “ Bugün sizin dininizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim ” ( Mâide 5/3 ) kısmı, Hz. Âdem’den beri toplumların ihtiyaçlarına göre teşri edilegelen İslâm dininin Peygamber Efendimiz’le beraber kemâle erdiğini haber vermektedir. Hayatın bütün alanlarını tanzim eden itikat, ibâdet, ahlâk ve muamelât hükümleriyle, mükemmel teşrî usûlü ve içtihat kanunlarıyla İslâm, Allah katında tek makbul dindir. Hz. Muhammed ( s.a.s. )’e gelen İslâm, önceki dinleri neshetmiştir. Fakat kendisinin, bildirdiği helâl ve haramların neshedilme ihtimali kalmamıştır. Cenâb-ı Hak, böylece mü’minlere olan nimetini tamamlamış, dinine uygun yaşadıkları nispette onlara başarı nasip etmiştir. Nitekim asr-ı saadette Peygamberimiz ve ashâbı, büyük bir mücadele ve sabırdan sonra Mekke’yi fethederek Kâbe’yi rahatça tavaf edebilme imkânı elde etmişler, böylece giderek gelişen siyasî, içtimaî, iktisâdi ve hukukî bir güç haline gelmişlerdir. Rabbimizin bizim için seçip razı olduğu İslâm’ı öğrenme ve yaşama nispetinde de, üzerimizde bulunan bu ilâhî nimetin tamamlanma müjdesine nâil olma, zafer ve galibiyet günlerini yakalama ihtimali devam edecektir.

Peygamber Efendimiz’in verdiği şu misal, İslâm’ın Resûlullah ( s.a.s. )’in gönderilmesiyle birlikte kemâle ermesini daha açık bir şekilde izah eder: “ Benden önceki peygamberler ile benim durumum şu misalde olduğu gibidir: Bir adam görkemli bir bina inşa eder. Onu güzelleştirir, süsler ve tamamlar. Fakat köşelerden birinde bir kerpici eksik bırakır. İnsanlar onu gezip dolaşırlar ve çok beğenirler. Ancak «Şuraya bir kerpiç konsaydı da tamam olsaydı» derler. İşte ben, o mükemmel binayı tamamlayan kerpiç gibiyim. ” ( Buhârî, Menâkıb 18; Müslim, Fedail 22 )

Allah Teâlâ’nın İslâm’ı kendi zâtı için seçmesiyle alakalı olarak da Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ) şöyle buyurur: “ Cibrîl ( a.s. ) bana Allah Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu söyledi: «İslâm dini zâtım için seçtiğim bir dindir. Ona ancak cömertlik ve güzel ahlâk yakışır. müslüman olarak yaşadığınız sürece bu iki hasletle ikrâm ediniz.» ” ( Kenzü’l-Ummâl, VI, 392 )

Dinin kemâle erdiğini haber veren bu âyet-i kerîme o kadar mânidardır ki, yahudilerden bir adam Hz. Ömer’e gelerek: “ Ey mü’minlerin emîri! Kitâbınız da okuduğunuz öyle bir âyet var ki eğer o biz yahudi toplumuna inseydi biz o günü mutlaka bayram ilan ederdik ” der. Hz. Ömer ( r.a. ): “ Bahsettiğin âyet hangisidir? ” diye sorunca, yahudi: “ «Bugün sizin için dîninizi kemâle erdirdim...» âyetidir ” ( Mâide 5/3 ) diye cevap verir. Bunun üzerine Hz. Ömer şöyle buyurur: “ Biz bu âyetin Peygamber ( a.s. )’a nâzil olduğu günü ve yeri biliyoruz. Bu âyet, Cuma günü Resûlullah ( s.a.v. ) Arafat’ta iken nâzil olmuştur. ” ( Buhârî, İman 33; Müslim, Tefsir 5 ) Hz. Ömer böyle cevap vermek sûretiyle o günün bizim için de bayram olduğuna işaret etmiştir.

Haram olan etler ve yiyecekler bildirildikten sonra şimdi de bir kısım helâllere yer verilmektedir:


Ömer Çelik Tefsiri
Maide suresi Diyanet

Maide'den 3 Ayeti'ni dinle


Maide suresi 3 ayeti anlamı - okunuşu

Size şunlar haram kılındı: Kendiliğinden ölen murdar hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkasının adına kesilen hayvanlar, henüz canı çıkmadan yetişip şartına uygun tarzda kestikleriniz dışında boğularak, bir şey vurularak, yukarıdan yuvarlanarak, boynuzlanarak yahut yırtıcı bir hayvan tarafından parçalanarak ölen hayvanlar, putlara ait sunaklarda kesilen hayvanlar ve zar atarak, kumar oynayarak elde edilen etler, yiyecekler. Bunları yemek, Allah’ın yolundan çıkmaktır. Bugün artık kâfirler dîninizi söndürmekten ve sizi dinden döndürmekten ümitlerini kesmiş durumdadırlar. O halde onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin dîninizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim. Ancak kim açlıktan bunalıp çaresiz kalırsa, günaha meyletmeksizin haram olan bu etlerden yiyebilir. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.


Mokhtasar tefsiri

Allah sizlere şeri usullere göre kesilmeyen hayvanların etini, akıtılmış kanı ve domuz etini, kesim esnasında Allah`ın isminden başka bir isim zikredilerek kesilen hayvanı, boğularak ölen, darp edilerek ölen, yüksek yerden düşerek ölen, başka bir hayvanın süsmesiyle ölen hayvan, aslan, kaplan ve kurt gibi yırtıcı hayvanların öldürdükleri hayvanları haram kılmıştır. Ancak zikredilen hayvanlardan daha ölmeden önce yetişip kestikleriniz hariçtir. Böyle olan hayvanlar size helaldir. Putlara kesilenleri de haram kıldı. Sizinle ilgili yüce Allah`ın belirlemiş olduğu gaybı bardak falı bakarak, o da üzerinde (yap) ve (yapma) gibi emir ve yasakların yazıldığı taşlar ve oklar olup, bir kimse kendisi için ondan çıkan sonuca göre hareket ettiği falcılıktır, bunu da size haram kılmıştır. Zikredilmiş olan o haramları yapmak Allah`ın taatinden çıkmaktır. Bu gün kâfirler, görmüş oldukları kuvvetinden dolayı sizlerin İslam dininden çıkmanızdan ve cahiliyet dinine dönmenizden ümitlerini kestiler. Onlardan korkmayınız, yalnız benden korkunuz. Sizin üzerinize gizli ve açık nimetimi tamamladım. Size din olarak İslam`ı seçtim. Ondan başka bir dini kabul etmem. Kim günah işlemek amacıyla değil de açlık sebebiyle ölü hayvandan yemek mecburiyetinde kalırsa üzerine herhangi bir günah yoktur. Şüphesiz Yüce Allah çokça bağışlayandır, merhamet edendir.


Ali Fikri Yavuz

Size şunlar haram kılındı: (Eti yenen hayvanlardan boğazlanmaksızın ölen) ölü hayvan, akmış kan, domuz eti, Allah’dan başkası adına boğazlanan hayvan, bir de henüz canı üzerinde iken yetişip kesmediğiniz boğulmuş,vurulmuş, yuvarlanmış, başka bir hayvan tarafından boynuzlanmış, canavar tarafından parçalanmış hayvanlar; ancak yetişip (Besmele ile) kestiğiniz hayvan müstesna. Bir de dikili taşlar üzerinde (Câhiliyyet devrinde taşlara hürmeten) kesilenler, fal okları ile kısmet aramanız. İşte bunlar yoldan çıkıştır. Bugün kâfirler, dininizi söndürebilmekten ümidlerini kestiler; artık onlardan korkmayın, yalnız benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki ni’metimi tamamladım ve size dîn olarak “İslâm’ı” ihtiyar ettim. Her kim son derece açlık halinde çaresiz kalırsa, günaha meyl kasdı olmaksızın, canını kurtaracak kadar haram etlerden yiyebilir. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir


İngilizce - Sahih International


Prohibited to you are dead animals, blood, the flesh of swine, and that which has been dedicated to other than Allah, and [those animals] killed by strangling or by a violent blow or by a head-long fall or by the goring of horns, and those from which a wild animal has eaten, except what you [are able to] slaughter [before its death], and those which are sacrificed on stone altars, and [prohibited is] that you seek decision through divining arrows. That is grave disobedience. This day those who disbelieve have despaired of [defeating] your religion; so fear them not, but fear Me. This day I have perfected for you your religion and completed My favor upon you and have approved for you Islam as religion. But whoever is forced by severe hunger with no inclination to sin - then indeed, Allah is Forgiving and Merciful.

Maide suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Haram edilmiştir size ölü, kan, domuz eti, Allah'tan gayrı putlar adına kesilen hayvanlar, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşüp ölmüş, başka bir hayvan tarafından süsülüp öldürülmüş, canavar tarafından parçalanmış olanlar; ancak ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna; ve taştan yapılmış ve dikilmiş putlar adına kesilenler ve fal için çekilen oklarla rızık arayış. Bunlar, kötülüktür. Bugün kafirler, dininiz yüzünden meyus olmuşlardır artık sizden, korkmayın onlardan, benden korkun. Bugün dininizi ikmal ettim, size verdiğim nimetimi tamamladım, size din olarak Müslümanlığı verdim de hoşnut oldum. Pek aç kalıp zora düşen, suç işlemek niyetinde olmamak şartıyla haram edilen şeyleri yiyebilir ve şüphe yok ki Allah, suçları örter rahimdir.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Ölü (kəsilmədən ölüb murdar olmuş) heyvan, qan, donuz əti, Allahdan başqasının adı ilə (bismillah deyilmədən) kəsilmiş, boğulmuş, (küt alət və ya silahla) vurulmuş, (bir yerdən) yıxılaraq ölmüş, (başqa bir heyvanın buynuzu ilə) vurulub gəbərmiş, vəhşi heyvanlar tərəfindən parçalanıb yeyilmiş - canı çıxmamış kəsdiyiniz heyvanlar müstəsnadır - dikinə qoyulmuş daşlar (bütlər və ya Kə’bənin ətrafındakı bütpərəst qurbangahlar) üzərində kəsilmiş heyvanlar və fal oxları ilə pay bölmək sizə haram edildi. Bunlar günahdır. Bu gün kafirlər dininizdən (onu məhv edə bilmədikləri üçün) əllərini üzdülər. Onlardan qorxmayın, Məndən qorxun! Bu gün dininizi sizin üçün kamil etdim, sizə olan ne’mətimi (Məkkənin fəthi, islamın mövqeyinin möhkəmlənməsi, Cahiliyyət dövrünün bir sıra zərərli adətlərinin aradan qaldırılması və i. a.) tamamladım və sizin üçün din olaraq islamı bəyənib seçdim. Kim aclıq üzündən naçar qalarsa (çətinliyə düşərsə), günaha meyl etmək niyyətində olmayaraq (zəruri ehtiyacını ödəyəcək qədər bu haram ətlərdən yeyə bilər). Həqiqətən, Allah bağışlayandır, rəhm edəndir!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile) canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyle kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar yoldan çıkmaktır. Bugün kafirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı beğendim. Kim, gönülden günaha yönelmiş olmamak üzere açlık halinde dara düşerse (haram etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

Maide suresi (Al-Maidah) 3 ayeti arapça okunuşu

﴿حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنزِيرِ وَمَا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللَّهِ بِهِ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّطِيحَةُ وَمَا أَكَلَ السَّبُعُ إِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَأَن تَسْتَقْسِمُوا بِالْأَزْلَامِ ۚ ذَٰلِكُمْ فِسْقٌ ۗ الْيَوْمَ يَئِسَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِن دِينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِ ۚ الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الْإِسْلَامَ دِينًا ۚ فَمَنِ اضْطُرَّ فِي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِّإِثْمٍ ۙ فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
[ المائدة: 3]

hurrimet aleykümül meytetü veddemü velahmül hinziri vema ühille ligayril lahi bihi velmünhanikatü velmevkuzetü velmüteraddiyetü vennetihatü vema ekeles sebüu illa ma zekkeytüm vema zübiha alen nüsubi ve en testaksimu bil'ezlam zaliküm fisk elyevme yeisel lezine keferu min diniküm fela tahşevhüm vahşevn elyevme ekmeltü leküm dineküm ve etmemtü aleyküm nimeti veraditü lekümül 'islame dina femeni dturra fi mahmesatin gayra mütecanifil liismin feinnel lahe gafurur rahim

حرمت عليكم الميتة والدم ولحم الخنـزير وما أهل لغير الله به والمنخنقة والموقوذة والمتردية والنطيحة وما أكل السبع إلا ما ذكيتم وما ذبح على النصب وأن تستقسموا بالأزلام ذلكم فسق اليوم يئس الذين كفروا من دينكم فلا تخشوهم واخشون اليوم أكملت لكم دينكم وأتممت عليكم نعمتي ورضيت لكم الإسلام دينا فمن اضطر في مخمصة غير متجانف لإثم فإن الله غفور رحيم

سورة: المائدة - آية: ( 3 )  - جزء: ( 6 )  -  صفحة: ( 107 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Doğrusu, yeryüzünde olan bütün şeyler ve onların bir katı daha kafirlerin olsa da, kıyamet gününün
  2. Nedir o gürültü koparacak olan?
  3. Kitap ehlinin çoğu, hak kendilerine apaçık belli olduktan sonra, içlerindeki çekememezlikten ötürü, sizi, inandıktan sonra
  4. Onlar Allah'ı bırakıp tanrıçalara taparlar ve: "Elbette senin kullarından belli bir takımı alıp onları saptıracağım,
  5. Onlara "Rüku edin" denildiğinde rükua varmazlar.
  6. And olsun ki, "Allah üçten biridir" diyenler kafir olmuştur; oysa tanrı ancak bir tek Tanrı'dır.
  7. İnananlara: "Rabbinizin size gönderilmiş üç bin melekle yardım etmesi size yetmeyecek mi?" diyordun. Evet, eğer
  8. O şöyle söyledi: "İşte bu, seninle benim ayrılmamızı gerektiriyor; dayanamadığın işlerin yorumunu sana anlatacağım"
  9. Bunlar mı daha üstün yoksa Tubba milleti ve onlardan öncekiler mi? Onları yok etmişizdir, çünkü
  10. Gerçeği getiren ve onu doğrulayanlar, işte onlar, Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlardır.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Maide indirin:

Maide Suresi mp3 : Maide suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Maide Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Maide Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Maide Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Maide Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Maide Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Maide Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Maide Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Maide Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Maide Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Maide Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Maide Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Maide Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Maide Suresi Al Hosary
Al Hosary
Maide Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Maide Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Wednesday, December 18, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler