Nebe (amme) suresi 3. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اَلَّذ۪ي هُمْ ف۪يهِ مُخْتَلِفُونَۜ ﴾ [النبأ: 3]
ayet arapça & türkçe okunuşuElleżî hum fîhi muḣtelifûn(e) [Nebe (amme): 3]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri, büyük bir olay olan tekrar dirilme haberini mi? [Nebe (amme): 3]
Nebe (amme) Suresi 3. ayet tefsiri
Buradaki “ büyük haber ”den maksat, Resûlullah ( s.a.s. )’in nübüvveti, bilhassa ona indirilen Kur’an ve onun son derece tesirli bir üslupla tekrar tekrar bildirdiği kıyâmet haberidir. Herkesin iman ve amelinin sorulacağı âhiret günüdür. “ Kur’an’ın bildirdiği bu gerçekler, pek büyük ve çok önemli bir haberdir ” ( Sād 38/67 ) âyeti ise, bu büyük haberin Kur’an olduğuna işaret eder. Kur’an peyderpey inmeye başladığı zaman imandan nasibi olanlar ona inanıyor, inanmayanlar ise birbirlerine ve etraflarına sorup duruyor, “ Kulağımıza gelen bu şeyler neyin nesidir? Muhammed peygamber mi olmuş? Tevhide ve âhirete imana mı çağırıyormuş? Hele o kıyâmet haberi de nedir? Ölüler dirilecek, herkes yaptıklarından hesaba çekilecekmiş, öyle mi? ” diyorlardı. Herkes bir şey söylüyor, kimi tamamen inkâr, kimi tereddüt ediyordu. İşte burada onların, Kur’an ve nübüvvet gibi iki mühim hâdise karşısında içine düştükleri ihtilaf ve kafa karışıklığı canlı bir tablo halinde tasvir edilmektedir. Halbuki hiç de ihtilaf etmelerine gerek yoktu. Çünkü yakında Kur’an’ın verdiği her haberin, hususiyle kıyâmetin kesin bir gerçek olduğunu bileceklerdi. Zira, şimdi beyân edileceği üzere gözümüzün önünde cereyan eden muazzam varlık ve hâdiseleri yaratan Allah, söz verdiği üzere kıyâmeti koparıp âhiret hayatını getirmeye de elbette güç yetirecektir.
Burada tefekkür nazarlarımıza arz edilen delil ve nimetlerden birincisi yeryüzüdür:Ömer Çelik Tefsiri
Nebe (amme) suresi 3 ayeti anlamı - okunuşu
Hani aralarında anlaşmazlığa düştükleri o haberi.
Mokhtasar tefsiri
Onlar bu Kur’an’ı; sihir, şiir, kehanet veya eskilerin hikâyeleri olarak nitelendirirken kendi aralarında ihtilaf etmektedirler.
Ali Fikri Yavuz
O hakkında ayrılığa düşmekte oldukları büyük haberden (öldükten sonra dirilmekten) mi? (Hem bununla alay mı ediyorlar)
İngilizce - Sahih International
That over which they are in disagreement.
Nebe (amme) suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Öylesine haber ki onlar, bu hususta aykırılığa düşmüşlerdir.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Elə bir xəbər ki, onun barəsində ixtilafdadırlar.
Kuran Araştırmaları Vakfı
(İnanıp inanmamakta) ayrılığa düşmektedirler.
Nebe (amme) suresi (An-Naba) 3 ayeti arapça okunuşu
﴿الَّذِي هُمْ فِيهِ مُخْتَلِفُونَ﴾
[ النبأ: 3]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Onlara vadettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de senin canını alsak da, vazifen sadece tebliğ
- Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber
- Söyleyin; akıttığınız meniden insanı yaratan siz misiniz, yoksa Biz mi yaratmaktayız?
- "Ona bir melek indirilmeli değil miydi?" dediler. Bir melek indirmiş olsaydık iş bitmiş olurdu da
- İşte Rableri hakkında tartışmaya giren iki taraf: O'nu inkar edenlere, ateşten elbiseler kesilmiştir, başlarına da
- Bir sığınak veya mağara yahut girecek bir yer bulmuş olsalardı, çarçabuk oraya yönelirlerdi.
- İnsanların beyinsizleri, "Yöneldikleri kıbleden onları çeviren nedir?" diyecekler; de ki: "Doğu ve batı Allah'ındır. O,
- Düşman topluluğunun içine dalanlara ki:
- İkisi de şüphesiz inanmış kullarımızdandı.
- İnkar edenler: "Kuran ona bir defada indirilmeliydi" derler. Oysa Biz onu böylece senin kalbine yerleştirmek
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nebe (amme) indirin:
Nebe (amme) Suresi mp3 : Nebe (amme) suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler