Fatır suresi 31. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Fatır suresi 31 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Fatır suresi - Fatir aya 31 (The Originator).
  
   

﴿وَالَّذ۪ٓي اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ هُوَ الْحَقُّ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِۜ اِنَّ اللّٰهَ بِعِبَادِه۪ لَخَب۪يرٌ بَص۪يرٌ ﴾ [فاطر: 31]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Velleżî evhaynâ ileyke mine-lkitâbi huve-lhakku musaddikan limâ beyne yedeyh(i)(k) inna(A)llâhe bi’ibâdihi leḣabîrun basîr(un) [Fatır: 31]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Bu, sana vahyettiğimiz, öncekileri doğrulayan gerçek Kitap'dır. Allah şüphesiz kullarından haberdardır, görendir. [Fatır: 31]


Fatır Suresi 31. ayet tefsiri

Kur’ân-ı Kerîm, kendinden önceki ilâhî kitapları tasdik eden; onların tahrif ve tebdile uğrayan kısımlarını tashih eden gerçek ilâhî kelâmdır. Allah’tan Peygamberimiz ( s.a.s. )’e vahiy yoluyla gelmiştir. Cenâb-ı Hak bu Kitâb’ı Muhammed ( s.a.s ) ümmetine miras bırakmıştır. Resûlullah ( s.a.s. ) Efendimiz bu konuda şöyle buyurur:

“ Bir kimse, ilim elde etmek arzusuyla bir yola girerse, Allah o kişiyi cennetin yollarından birine sevkeder. Melekler yaptığından hoşnut oldukları için ilim öğrenmek isteyen kimsenin üzerine kanatlarını gererler. Göklerde ve yerde bulunan her şey, hatta suyun altındaki balıklar bile âlim için Allah’a istiğfar ederler. Âlimin âbide üstünlüğü, dolunayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Âlimler, peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler, mîras olarak altın ve gümüş bırakmazlar; onlar ilmi miras bırakırlar. Kim bu mîrâsı alırsa, büyük bir nasip almış olur. ” ( Ebû Dâvûd, İlim 1/3641; Tirmizî, İlim 19/2682 )

Kur’ân-ı Kerîm’e mirasçı olan Muhammed ümmeti, Allah Teâlâ’nın kulları arasından seçtiği bir ümmettir. Nitekim, “ Böylece sizi, bütün insanları kontrol edip gözetim altında tutasınız, Peygamber de sizi gözetim altında tutsun diye ölçülü, dengeli ve örnek bir ümmet kıldık ” ( Bakara 2/143 ), “ Ey mü’minler! Siz, insanların iyiliği için yeryüzüne çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz ” ( Âl-i İmran 3/110 ) ayetleri de bu ümmetin, diğer ümmetler arasından seçilmiş özel bir ümmet olduğunu açıkça beyân eder.

Kur’ân-ı Kerîm’e vâris olan bu ümmetten her bir fert ona aynı ihtimamı gösteremeyecektir. Onlardan bir kısmı kitaba vâris olduğu halde onu gereği gibi tilâvet etmeyecek, emir ve yasaklarına uygun hareket etmeyerek nefsine zulmedecek; kimi de muktesid, orta yerde gâh amel edecek gâh etmeyecek; kimisi de Allah’ın izniyle hayırlarda ileri gidecektir. İşte hayırlar da öne geçen bu kimseler gerçek peygamber vârisi olarak halkın önderleri olacaklar ve “ Üçüncü zümre «sâbikûn»; dünyada hayırlı işlerde öne geçenlerdir ki, onlar âhirette mükâfatda da öne geçeceklerdir. İşte bunlar «mukarrabûn»; Allah’a en yakın kullardır. Nimetlerle dopdolu cennetlerde olacaklardır ” ( Vâkıa 56/10-12 ) ayetlerindeki övgüye hak kazanan kimseler olacaklardır. Bu ise büyük bir lutuftur. ( Zemahşerî, el-Keşşâf, III, 308-309; Elmalılı, Hak Dini, V, 3993 )

Bununla beraber ayette ظَالِمٌ ( zâlim ), مُقْتَصِدٌۚ ( muktesid ), سَابِقٌ بِالْخَيْرَاتِ  ( sâbikun fi’l-hayrât ) şeklinde zikredilen üç grup hakkında şu farklı yorumlar yapılmıştır:

  Zâlim, günahları ağır basan; muktesid, günahları ile sevapları eşit olan; sâbık ise sevapları daha çok olandır.

  Zâlim, dışı içinden daha hayırlı olan; muktesid, içi ve dışı denk olan; sâbık, içi daha hayırlı olandır.

  Zâlim, büyük günahları olan; muktesid, küçük günahları bulunan; sâbık, günahsız olandır.

  Zâlim, kitabı solundan verilen; muktesid, kitabı sağından verilen; sâbık, Allah Teâlâ nezdinde en önde bulunan mukarreblerdir.

  Zâlim, hesaba çekildikten sonra cehenneme atılan; muktesid, hesaptan sonra cennete giren; sâbık, her hangi bir hesaba çekilmeden cennete girendir.

  Zâlim, günahta ısrar eden; muktesid, pişman olup tevbe eden; sâbık, tevbesi makbul olandır.

  Zâlim, Kur’an’a inandığı halde onunla amel etmeyen; muktesid aynı zamanda onunla amel eden; sâbık ise Kur’an’a inanıp onunla amel eden ayrıca insanlara Kur’an’ın emirlerini açıklayarak onların da amel etmesine vesile olan kimsedir. ( bk. Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XXII, 88-90; Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXVI, 25 )

Neticede Kur’an’a vâris olan bu üç grup da Hz. Muhammed ( s.a.s. ) ümmetinin parçaları olup hepsi de cennete girecektir. Nitekim devamında gelen, “ Onların mükâfatı, sonsuz nimet ve ebedî mutluluk yeri olan Adn cennetleridir. Onlar o cennetlere girer, orada altın bilezik ve incilerle süslenirler. Elbiseleri de ipektir ” ( Fâtır 35/33 ) ayeti bu gerçeği ifade eder. Ancak günah işleyip nefsine zulmedenlerin, Allah’ın umûmî bir affı olmadığı takdirde cehennemde bir müddet kaldıktan sonra cennete girme ihtimali kuvvetlidir. Cennete girenler, oranın nimetlerinden istifade ederler ve kendilerini dünyada, kabir ve mahşer yerinde yaşadıkları her türlü üzüntü, endişe ve tasadan kurtarıp böyle ebedî saadet yurduna kavuşturduğu için, gönüllerinden taşa taşa “ Elhamdülillâh ” derler; Allah’a hamd ü senâ ederler. Burada artık bize ne bir yorgunluk dokunacak, ne de orada bize bir usanç gelecek ” ( Fâtır 35/35 ) diyerek sevinir, ebedî mutluluğun hazzını tadarlar.

Peki kâfirlerin sonu nasıl olacak:
Ömer Çelik Tefsiri
Fatır suresi Diyanet

Fatır'den 31 Ayeti'ni dinle


Fatır suresi 31 ayeti anlamı - okunuşu

Rasûlüm! Sana vahyettiğimiz bu kitap, kendinden önceki kitapları doğrulayıcı olarak gelen gerçeğin tâ kendisidir. Elbette Allah, kullarından hakkiyle haberdârdır, onları görmektedir.


Mokhtasar tefsiri

Ey Resul! Sana vahyetmiş olduğumuz kitap, içerisinde şüphe olmayan ve kendinden önceki kitapları doğrulayıcı haktır. Şüphesiz Allah, kullarından hakkıyla haberdardır ve (onları hakkıyla) görendir. O, her ümmetin peygamberine zamanındaki ihtiyaca göre vahyeder.


Ali Fikri Yavuz

(Ey Rasûlüm), sana vahy ettiğimiz kitab (Kur’an) hakdır; kendisinden önce gelen kitabları (tevhid ve bazı hükümler bakımından) tasdik eder. Şüphe yok ki, Allah kullarının bütün hallerinden haberdardır, her şeyi görendir


İngilizce - Sahih International


And that which We have revealed to you, [O Muhammad], of the Book is the truth, confirming what was before it. Indeed, Allah, of His servants, is Acquainted and Seeing.

Fatır suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Sana vahyettiğimiz kitap, gerçektir, önceki kitapların gerçekliğini bildirmededir; şüphe yok ki Allah, kullarından haberdardır ve onları görür.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Ya Peyğəmbər!) Sənə özündən əvvəlkiləri təsdiqləyici olaraq vəhy etdiyimiz Kitab (Qur’an) haqdır. Həqiqətən, Allah bəndələrindən xəbərdardır, (hər, şeyi) görəndir!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Sana vahyettiğimiz kitap, kendinden öncekini (semavi kitapları) doğrulayıcı olarak gelen gerçektir. Allah, kullarının (her halinden) haberdardır, görendir.

Fatır suresi (Fatir) 31 ayeti arapça okunuşu

﴿وَالَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ هُوَ الْحَقُّ مُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ ۗ إِنَّ اللَّهَ بِعِبَادِهِ لَخَبِيرٌ بَصِيرٌ
[ فاطر: 31]

vellezi evhayna ileyke minel kitabi hüvel hakku müsaddikal lima beyne yedeyh innel lahe biibadihi lehabirum besir

والذي أوحينا إليك من الكتاب هو الحق مصدقا لما بين يديه إن الله بعباده لخبير بصير

سورة: فاطر - آية: ( 31 )  - جزء: ( 22 )  -  صفحة: ( 438 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. "Sen ancak büyülenmişin birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan
  2. "Bu sebeple, Rabbimizin sözü aleyhimizde gerçekleşti. şüphesiz azabı tadacağız."
  3. Doğrusu Biz, peygamberlerimize ve inananlara dünya hayatında ve şahidlerin şahidlik edecekleri günde yardım ederiz.
  4. De ki: "Allah'a itaat edin; Peygambere itaat edin." Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki o Peygamber,
  5. Doğrusu Allah'a ve Peygamberine inanan Müminler, Peygamberle beraber bir işe karar vermek için toplandıklarında, ondan
  6. Savaştan geri kalanların bir kısmı da, suçlarını itiraf ettiler. Onlar iyi işi kötüyle karıştırmışlardı. Allah'ın
  7. Melekler şöyle derler: "Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır. Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız,
  8. Rabbin, kasabaların halkı ıslah olmuşken, haksız yere onları yok etmez.
  9. Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı vareden Allah'a mahsustur. Öyle iken, inkar edenler
  10. Onların durumu, kendilerinden az zaman önce geçmiş ve işlerinin karşılığını tatmış olanların durumu gibidir. Onlara

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Fatır indirin:

Fatır Suresi mp3 : Fatır suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Fatır Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Fatır Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Fatır Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Fatır Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Fatır Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Fatır Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Fatır Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Fatır Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Fatır Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Fatır Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Fatır Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Fatır Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Fatır Suresi Al Hosary
Al Hosary
Fatır Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Fatır Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Sunday, December 22, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler