Fatır suresi 33. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿جَنَّاتُ عَدْنٍ يَدْخُلُونَهَا يُحَلَّوْنَ ف۪يهَا مِنْ اَسَاوِرَ مِنْ ذَهَبٍ وَلُؤْلُؤً۬اۚ وَلِبَاسُهُمْ ف۪يهَا حَر۪يرٌ ﴾ [فاطر: 33]
ayet arapça & türkçe okunuşuCennâtu ‘adnin yedḣulûnehâ yuhallevne fîhâ min esâvira min żehebin velu/lu-â(en)(s) ve libâsuhum fîhâ harîr(un) [Fatır: 33]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Bunlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler, oradaki elbiseleri de ipektir. [Fatır: 33]
Fatır Suresi 33. ayet tefsiri
Kur’ân-ı Kerîm, kendinden önceki ilâhî kitapları tasdik eden; onların tahrif ve tebdile uğrayan kısımlarını tashih eden gerçek ilâhî kelâmdır. Allah’tan Peygamberimiz ( s.a.s. )’e vahiy yoluyla gelmiştir. Cenâb-ı Hak bu Kitâb’ı Muhammed ( s.a.s ) ümmetine miras bırakmıştır. Resûlullah ( s.a.s. ) Efendimiz bu konuda şöyle buyurur:
“ Bir kimse, ilim elde etmek arzusuyla bir yola girerse, Allah o kişiyi cennetin yollarından birine sevkeder. Melekler yaptığından hoşnut oldukları için ilim öğrenmek isteyen kimsenin üzerine kanatlarını gererler. Göklerde ve yerde bulunan her şey, hatta suyun altındaki balıklar bile âlim için Allah’a istiğfar ederler. Âlimin âbide üstünlüğü, dolunayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Âlimler, peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler, mîras olarak altın ve gümüş bırakmazlar; onlar ilmi miras bırakırlar. Kim bu mîrâsı alırsa, büyük bir nasip almış olur. ” ( Ebû Dâvûd, İlim 1/3641; Tirmizî, İlim 19/2682 )
Kur’ân-ı Kerîm’e mirasçı olan Muhammed ümmeti, Allah Teâlâ’nın kulları arasından seçtiği bir ümmettir. Nitekim, “ Böylece sizi, bütün insanları kontrol edip gözetim altında tutasınız, Peygamber de sizi gözetim altında tutsun diye ölçülü, dengeli ve örnek bir ümmet kıldık ” ( Bakara 2/143 ), “ Ey mü’minler! Siz, insanların iyiliği için yeryüzüne çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz ” ( Âl-i İmran 3/110 ) ayetleri de bu ümmetin, diğer ümmetler arasından seçilmiş özel bir ümmet olduğunu açıkça beyân eder.
Kur’ân-ı Kerîm’e vâris olan bu ümmetten her bir fert ona aynı ihtimamı gösteremeyecektir. Onlardan bir kısmı kitaba vâris olduğu halde onu gereği gibi tilâvet etmeyecek, emir ve yasaklarına uygun hareket etmeyerek nefsine zulmedecek; kimi de muktesid, orta yerde gâh amel edecek gâh etmeyecek; kimisi de Allah’ın izniyle hayırlarda ileri gidecektir. İşte hayırlar da öne geçen bu kimseler gerçek peygamber vârisi olarak halkın önderleri olacaklar ve “ Üçüncü zümre «sâbikûn»; dünyada hayırlı işlerde öne geçenlerdir ki, onlar âhirette mükâfatda da öne geçeceklerdir. İşte bunlar «mukarrabûn»; Allah’a en yakın kullardır. Nimetlerle dopdolu cennetlerde olacaklardır ” ( Vâkıa 56/10-12 ) ayetlerindeki övgüye hak kazanan kimseler olacaklardır. Bu ise büyük bir lutuftur. ( Zemahşerî, el-Keşşâf, III, 308-309; Elmalılı, Hak Dini, V, 3993 )
Bununla beraber ayette ظَالِمٌ ( zâlim ), مُقْتَصِدٌۚ ( muktesid ), سَابِقٌ بِالْخَيْرَاتِ ( sâbikun fi’l-hayrât ) şeklinde zikredilen üç grup hakkında şu farklı yorumlar yapılmıştır:
Zâlim, günahları ağır basan; muktesid, günahları ile sevapları eşit olan; sâbık ise sevapları daha çok olandır.
Zâlim, dışı içinden daha hayırlı olan; muktesid, içi ve dışı denk olan; sâbık, içi daha hayırlı olandır.
Zâlim, büyük günahları olan; muktesid, küçük günahları bulunan; sâbık, günahsız olandır.
Zâlim, kitabı solundan verilen; muktesid, kitabı sağından verilen; sâbık, Allah Teâlâ nezdinde en önde bulunan mukarreblerdir.
Zâlim, hesaba çekildikten sonra cehenneme atılan; muktesid, hesaptan sonra cennete giren; sâbık, her hangi bir hesaba çekilmeden cennete girendir.
Zâlim, günahta ısrar eden; muktesid, pişman olup tevbe eden; sâbık, tevbesi makbul olandır.
Zâlim, Kur’an’a inandığı halde onunla amel etmeyen; muktesid aynı zamanda onunla amel eden; sâbık ise Kur’an’a inanıp onunla amel eden ayrıca insanlara Kur’an’ın emirlerini açıklayarak onların da amel etmesine vesile olan kimsedir. ( bk. Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XXII, 88-90; Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXVI, 25 )
Neticede Kur’an’a vâris olan bu üç grup da Hz. Muhammed ( s.a.s. ) ümmetinin parçaları olup hepsi de cennete girecektir. Nitekim devamında gelen, “ Onların mükâfatı, sonsuz nimet ve ebedî mutluluk yeri olan Adn cennetleridir. Onlar o cennetlere girer, orada altın bilezik ve incilerle süslenirler. Elbiseleri de ipektir ” ( Fâtır 35/33 ) ayeti bu gerçeği ifade eder. Ancak günah işleyip nefsine zulmedenlerin, Allah’ın umûmî bir affı olmadığı takdirde cehennemde bir müddet kaldıktan sonra cennete girme ihtimali kuvvetlidir. Cennete girenler, oranın nimetlerinden istifade ederler ve kendilerini dünyada, kabir ve mahşer yerinde yaşadıkları her türlü üzüntü, endişe ve tasadan kurtarıp böyle ebedî saadet yurduna kavuşturduğu için, gönüllerinden taşa taşa “ Elhamdülillâh ” derler; Allah’a hamd ü senâ ederler. “ Burada artık bize ne bir yorgunluk dokunacak, ne de orada bize bir usanç gelecek ” ( Fâtır 35/35 ) diyerek sevinir, ebedî mutluluğun hazzını tadarlar.
Peki kâfirlerin sonu nasıl olacak:Ömer Çelik Tefsiri
Fatır suresi 33 ayeti anlamı - okunuşu
Onların mükâfatı, sonsuz nimet ve ebedî mutluluk yeri olan Adn cennetleridir. Onlar o cennetlere girer, orada altın bilezik ve incilerle süslenirler. Elbiseleri de ipektir.
Mokhtasar tefsiri
İşte bu seçilmiş kimselerin yerleşeceği yer (Adn) cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir.
Ali Fikri Yavuz
(O üç zümrenin mükâfatı olarak) Adn Cennetlerine girecekler. Orada altın bilezikler ve inci ile süslenecekler. Elbiseleri de orada ipektir
İngilizce - Sahih International
[For them are] gardens of perpetual residence which they will enter. They will be adorned therein with bracelets of gold and pearls, and their garments therein will be silk.
Fatır suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ebedi olan Adn cennetlerine girerler, orada altın bilezikleri takınırlar, incilerle bezenirler ve elbiseleri de ipektir orada.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onlar Ədn cənnətlərinə daxil olacaq, orada altun bilərziklər və incilərlə bəzənəcəklər. Libasları da ipəkdən olacaqdır.
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Onların mükafatı), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir.
Fatır suresi (Fatir) 33 ayeti arapça okunuşu
﴿جَنَّاتُ عَدْنٍ يَدْخُلُونَهَا يُحَلَّوْنَ فِيهَا مِنْ أَسَاوِرَ مِن ذَهَبٍ وَلُؤْلُؤًا ۖ وَلِبَاسُهُمْ فِيهَا حَرِيرٌ﴾
[ فاطر: 33]
جنات عدن يدخلونها يحلون فيها من أساور من ذهب ولؤلؤا ولباسهم فيها حرير
سورة: فاطر - آية: ( 33 ) - جزء: ( 22 ) - صفحة: ( 438 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- İnananlara rastladıkları zaman, "İnandık" derler, elebaşılarıyla baş başa kaldıklarında, "Biz şüphesiz sizinleyiz, onlarla sadece alay
- "Ey milletim! Bu, size bir ayet olarak, Allah'ın devesidir. Bırakın onu, Allah'ın toprağında otlasın; ona
- Hapisteki iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zaman sonra Yusuf'u hatırladı ve: "Ben size bunu yorumlayacağım,
- Bu durumumuz öncekilerin geleneğidir. Biz azaba uğratılacak da değiliz" dediler.
- Semud milleti, içlerinden en azgını ileri atılınca, azgınlığı yüzünden peygamberleri yalanladı.
- Muhakkak size, kötülüğü, hayasızlığı, Allah'a karşı da bilmediğiniz şeyi söylemenizi emreder.
- Rabbin, yalnız Kendisine tapmanızı ve ana babaya iyilik etmeyi buyurmuştur. Eğer ikisinden biri veya her
- Ey İnananlar! Sabredin, düşmanlarınızdan daha sabırlı olun, cihada hazır bulunun, Allah'a karşı gelmekten sakının ki
- And olsun ki, hüküm çoğunun aleyhine gerçekleşmiştir, bunun için artık inanmazlar.
- Allah'ı unutup da, Allah'ın da kendilerini kendilerine unutturduğu kimseler gibi olmayın; onlar, yoldan çıkmış kimselerdir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Fatır indirin:
Fatır Suresi mp3 : Fatır suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler