Enbiya suresi 35. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿كُلُّ نَفْسٍ ذَٓائِقَةُ الْمَوْتِۜ وَنَبْلُوكُمْ بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةًۜ وَاِلَيْنَا تُرْجَعُونَ ﴾ [الأنبياء: 35]
ayet arapça & türkçe okunuşuKullu nefsin żâ-ikatu-lmevt(i)(k) veneblûkum bi-şşerri velḣayri fitne(ten)(s) ve-ileynâ turce’ûn(e) [Enbiya: 35]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Her can ölümü tadacaktır. Bir imtihan olarak size iyilik ve kötülük veririz. Sonunda Bize dönersiniz. [Enbiya: 35]
Enbiya Suresi 35. ayet tefsiri
Müşrikler, Resûlullah ( s.a.s. )’in ölmesini, başına helak edici musibetlerin gelmesini ve etrafındaki insanların dağılıp yok olmasını bekliyorlardı. Bunu hararetle istiyorlardı. Âyette haber verildiğine göre: “ O, şâirin biri! Bekliyoruz, zamanın felâketlerine uğrayacak, helâk olup gidecek ” ( Tûr 52/30 ) diyorlardı. Onların bu tür konuşma ve talepleri üzerine bu âyet nâzil olmuştur. Hz. Muhammed ( s.a.s. ) de bir insandır. Kendisinden önce gelen tüm insanlar gibi o da bir gün ölecektir. Fakat, o öleceği gibi, onun ölümünü bekleyen o gafiller de ebedî kalmayacak, onlar da mutlaka öleceklerdir. Dolayısıyla Peygamber’in ölmesiyle sevinilecek bir durum söz konusu değildir. O halde akıllı insanın, başkasının ölümünü bekleyeceği yerde, kendisi öldüğü zaman nereye gideceğini ve âkıbetinin nasıl olacağını düşünmesi gerekmez mi?
Nihâyetinde her bir nefis[ 1 ] ölümü tadacaktır. Bu, mecbûri bir istikâmet, kaçınılmaz bir sondur. Ancak Allah Teâlâ, yaşadıkları müddetçe insanları hem fakirlik, hastalık, acı ve ıstıraplarla, hem de zenginlik, lezzet ve sevinçli hallerle dener, imtihan eder. Şâirin ifadesiyle:
“ Bu cihân kimine kasr-ı tarab ü ayş ü safâ
Kiminin mihnet ile bâşına zindân ancak. ” ( Bâkî )
“ Bu dünya, bahtı gülenler için zevk ve safâ âlemi; tâlii küskün olanlar için ise sıkıntılı, meşakkatli bir zindandan ibârettir. ”
Çünkü Allah Teâlâ böylece kimin sabrettiğini ve kimin şükrettiğini ortaya çıkarmak ister. Bu sebeple insan, ne zenginlik ne de fakirliğe aldanmalı; bunların birer imtihan olduğunu göz önünde bulundurmalı ve imtihanı başarmaya çalışmalıdır.
Ancak ölüm, hastalık ve benzeri gibi musibetlere uğrayan din kardeşlerimizi kendi hallerine bırakmayıp onları teselli ve taziye etmenin mühim bir sünnet olduğunu unutmamak gerekir. Nitekim Peygamber Efendimiz’in Medine dışında bulunan Muâz b. Cebel’e, oğlunun vefâtı sebebiyle yazdığı şu mektup, ne güzel bir tâziye misâlidir:
“ Bismillâhirrahmânirrahîm.
Allah’ın Rasûlü Muhammed’den Muâz b. Cebel’e...
Allah’ın selâmı üzerine olsun!
Kendisinden başka ilâh bulunmayan Allah’a hamdolsun. İmdi; Allah ecrini artırsın, buna karşılık sana büyük mükâfatlar ihsân etsin ve sabretme gücü versin. Bizi ve seni şükre muvaffak kılsın. Zira canlarımız, mallarımız, evlâd ü iyâlimiz, Azîz ve Celîl olan Allah’ın bize tatlı hibeleri, geçici bir süre için yanımıza bıraktığı emânetleri cümlesindendir. Allah sana o çocuğu vermekle seni sevindirdi. Şimdi de onu büyük bir ecir karşılığında senden aldı. Onun karşılığında Allah’tan rahmet, mağfiret ve hidâyet bekliyorsan, sabret!.. Üzüntü ve kederin, ecrini yok etmesin! Sonra pişman olursun! Bil ki ağlayıp sızlamak hiçbir şeyi geri getirmez, hüzün ve kederi de defedemez. Başa gelecek olan zaten gelmiştir, vesselâm. ” ( Hâkim, el-Müstedrek, III, 306/5193 )
Hz. Ebûbekir ( r.a. ) da herhangi bir musîbete uğrayan insanlara şöyle tâziyede bulunurdu:
“ Sabır, musîbetin elemini hafifletir, sızlanmanın ise faydası yoktur. Ölüm öncesi hayat basittir, çetin olan ölüm sonrasıdır. Resûlullah’ı kaybedişinizi hatırlayınız ki, musîbetiniz gözünüzde küçülsün ve Allah ecrinizi artırsın. ” ( Ali el-Müttekî, Kenzu’l-ummâl, XV, 744/42958 )
İyilik ve kötülükleriyle imtihandan ibaret olan ölümlü dünyada bütün himmet ve gayretlerin imtihanı kazanmaya yönlendirilmesi gerekir:
[ 1 ] “ Nefis ” kelimesi Kur’ân-ı Kerîm’de değişik mânaları ifade için kullanılır. Birincisi, zat, yani şahsın kendisi demektir. Bu mânada Allah Teâlâ için de söz konusu edilir. ( bk. Âl-i İmran 3/28 ) İkincisi, insanda maddî hayatın kaynağı olan cevher, bir anlamda maddî, ayrıca hayvanî hayatın esası olan boyutuyla ruhtur, candır. ( bk. En‘âm 6/93 ) Üçüncüsü, nefis, maddî/dünyevî hayatın esası olarak, bu hayatın ihtiyaçlarını duyan, zevklerini tadan ve insanı bu zevklere, bu ihtiyaçları gidermeye teşvik eden, bir mânada kötülükleri de emreden cevherdir. Nitekim, “ Nefis insana sürekli kötülüğü emreder ” ( Yûsuf 12/53 ) âyeti nefsin bu yönünü haber verir. Bu nefis, terbiye ve tezkiye gördüğü takdirde insanı devamlı kötülüğe ve şehvetlere çeken nefis olmaktan, artık imanda, amel-i sâlihte ve Allah’ın rızâsında tatmin olmuş, huzur ve sükûna ermiş nefs-i mutmaine olmaya yükselebilir. Râziye ve merziye makamlarına geçebilir. ( bk. Fecr 89/27-28 ) Dördüncüsü, belki de bütün bu mânaları içine alacak şekilde, insan için kullanıldığında insanın mâhiyetidir, insanı insan yapan şeydir. ( bk. Nisâ 4/1 )
Ömer Çelik Tefsiri
Enbiya suresi 35 ayeti anlamı - okunuşu
Her nefis mutlaka ölümü tadacaktır. Biz sizi, gerçek değerinizi ortaya çıkarmak için şerle de hayırla da imtihan ediyoruz. Sonunda zâten bize döneceksiniz.
Mokhtasar tefsiri
Her Mümin ya da kâfir nefis dünyada ölümü tadacaktır. -Ey İnsanlar!- Dünya hayatında sizi sorumluluk, nimet ve belalar ile imtihan ederiz. Ölümünüzden sonra başkasına değil yalnızca bize döndürüleceksiniz. Biz de işlemiş olduğunuz amellerin karşılığını vereceğiz.
Ali Fikri Yavuz
Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de, sonunda bize döndürüleceksiniz
İngilizce - Sahih International
Every soul will taste death. And We test you with evil and with good as trial; and to Us you will be returned.
Enbiya suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Herkes, ölümü tadacak ve sizi, bir sınama olarak hayırla, şerle de denemedeyiz ve dönüp tapımıza geleceksiniz.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Hər bir kəs (hər bir canlı) ölümü dadacaqdır. (Dözüb-dözməyəcəyinizi, şükür edəcəyinizi, yaxud nankor olacağınızı) yoxlamaq məqsədilə Biz sizi şər və xeyirlə (xəstəlik, yoxsulluq, ehtiyac və sağlamlıq, var-dövlət və cah-cəlalla) imtahana çəkərik. Və siz (qiyamət günü əməllərinizin əvəzini almaq üçün) ancaq Bizim hüzurumuza qaytarılacaqsınız!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Her canlı, ölümü tadar. Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz. Ve siz, ancak bize döndürüleceksiniz.
Enbiya suresi (Al-Anbiya) 35 ayeti arapça okunuşu
﴿كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ ۗ وَنَبْلُوكُم بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةً ۖ وَإِلَيْنَا تُرْجَعُونَ﴾
[ الأنبياء: 35]
كل نفس ذائقة الموت ونبلوكم بالشر والخير فتنة وإلينا ترجعون
سورة: الأنبياء - آية: ( 35 ) - جزء: ( 17 ) - صفحة: ( 324 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Sizden önce gecen Nuh, Ad, Semud milletlerinin ve onlardan sonra gelenlerin haberleri ki onları Allah'tan
- "Ayetlerim size okunduğunda büyüklük taslayıp, gece ağzınıza geleni söyleyerek ardınıza dönüyordunuz."
- Yerde ve göklerdeki kimseler de, gölgeleri de, sabah akşam, ister istemez Allah'a secde ederler.
- Sonra Musa ve kardeşi Harun'u, Firavun ve erkanına mucizelerimiz ve apaçık delille gönderdik. Büyüklük tasladılar.
- Musa: "Buluşma zamanımız sizin bayram gününüzde, insanların toplandığı kuşluk vaktidir" dedi.
- İsrailoğullarının denizden geçmelerini sağladık. Puta gönülden tapan bir millete rastladılar. "Ey Musa! Onların tanrıları gibi
- İşte kurbanlık deve ve sığırları Allah'ın size olan nişanelerinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır.
- Şüphe yok ki, inkar edenleri, başlarına gelecekle uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar.
- Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline
- Oraya, yalanlayıp yüz çevirmiş olan o en azgından başkası yaslanmaz.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Enbiya indirin:
Enbiya Suresi mp3 : Enbiya suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler