Kaf suresi 35. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿لَهُمْ مَا يَشَٓاؤُ۫نَ ف۪يهَا وَلَدَيْنَا مَز۪يدٌ ﴾ [ق: 35]
ayet arapça & türkçe okunuşuLehum mâ yeşâûne fîhâ veledeynâ mezîd(un) [Kaf: 35]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Orada dilediklerini bulurlar. Katımızda fazlası da vardır. [Kaf: 35]
Kaf Suresi 35. ayet tefsiri
Cennete girmeye hak kazananların mümtaz vasıfları da şöyledir:
› Allah’a karşı saygı ve korkuyla dopdolu bir gönle sahip olup, O’na itaatsizlikten sakınarak kalbini Rabbin râzı olmayacağı her türlü kötü düşünce ve niyetlerden koruması.
› Tevbe ve istiğfar ile daima Allah’a yönelmesi; günahlarını hatırlayıp Allah’tan bağışlanma dilemesi. Bollukta, darlıkta, sıkıntıda ve rahatlıkta her daim Allah’a güvenip dayanması. Kalbini Allah’tan başkalarından çevirip, sadece Allah ile meşgul etmesi.
Bu açıdan bakıldığında Abdülkadir Geylânî ( k.s. )’un şu hâli pek ibretlidir:
Biri ona şöyle sordu:
“ - Niçin acaba üzerinize sinek konduğunu hiç görmüyoruz? ”
Şöyle cevap verdi:
“ - Niçin konsun ki… Üzerimde ne dünyanın pekmezi var, ne de âhiretin balı… ” ( Velîler Ansiklopedisi, II, 453 )
› Allah’ın emir ve yasaklarını dikkate alarak yaşaması, Allah’ın koyduğu sınırları muhafaza etmesi.
› Yüce Allah’ı zahiren göremediği halde O’ndan korkması, O’na beslediği derin saygıyla yüreğinin titremesi. Kimsenin kendini görmediği yerlerde bile hep Allah korkusu ile hareket etmesi. Çünkü biz Rabbimizi zahir gözümüzle göremesek bile, Allah’ın bizi hakkiyle gördüğünde hiçbir şüphe yoktur. Peygamber Efendimiz ( s.a.s. ), başka bir gölgenin bulunmadığı kıyâmet gününde Allah Teâlâ’nın, yedi sınıf insanı, arşının gölgesinde gölgelendireceğini bildirmiş, bunların birinin de “ Tenhalarda Allah’ı zikredip göz yaşı döken kişi ” olduğunu haber vermiştir. ( Buhârî, Ezân 36; Müslim, Zekât 91 )
› Daima Allah’a yönelen bir kalbe sahip olması. Allah’a yönelen kalbin alameti; Allah Teâlâ’nın saygı gösterilmesi gereken haklarını bilmek, O’nu dost edinmek, O’nun azamet ve celali karşısında mütevazı olmak, nefsin arzularını terk etmek, başkalarını incitmemek ve bundan daha önemlisi hiç kimseden incinmemesidir. İnsan ancak hususi bir tasavvufî eğitimle, nefis tezkiyesi ve kalp tasfiyesi ile bu mertebeye ulaşabilir.
Nitekim Sâmi Efendi Hazretleri, Dâru’l-Fünûn’un Hukuk Fakültesi’ni yeni bitirmişti. Onun güzel hâlini ve tertemiz sîretini pek beğenen bir Allah dostu:
“ –Evlâdım, bu tahsil de güzeldir ama, sen asıl tahsîli ikmâl etmeye bak! Seni irfan mektebine kaydedelim, orada da gönül ilimlerini ve âhiret sırlarını öğren!.. ” dedi. Ardından da ilâve etti:
“ –Evlâdım, o mektepte nasıl eğitim yaparlar, ne öğretirler bilemem. Ama bildiğim bir şey var ki, bu tahsîlin ilk dersi incitmemek, son dersi de incinmemektir... ”
Sahip oldukları güzel ahlâk ve ulvî hasletlerle diğer insanlardan hemen fark edilen Allah dostları, “ kimseyi incitmemek ” ve “ kimseden incinmemek ” faziletinin de zirvesine çıkmışlardır.
Ebû Abdullah Sâleme’ye:
“ – Gönüllerini devamlı Rablerine yönelten Allah dostlarını diğer insanlardan ayırt eden vasıflar nelerdir? ” diye sordular. O da cevâben, ehlullâhın şu güzel vasıflarını saydı:
“ –Allah dostları diğer insanlardan:
Konuşmalarındaki tatlılıkla,
Ahlâklarındaki güzellikle,
Sîmâlarındaki tebessüm ve müjdeleyicilikle,
Hâl ve edâlarındaki zarâfetle,
Nefislerindeki cömertlikle,
Mâzeretleri kabul edişlerindeki diğergâmlıkla,
İyi ve fenâ herkese karşı şefkatlerindeki genişlikle ayırt edilir. ”
Bu vasıflara sahip olanlar cennete girecek, orada istedikleri her nimete nâil olacaklardır. Allah katında onlar için daha fazla nimetler de vardır. Bu nimetler hakkında Yüce Rabbimiz hadis-i kudsîde şöyle buyurur:
“ Ben sâlih kullarım için cennette öyle nimetler hazırladım ki, onları ne göz görmüş, ne kulak duymuş, ne de onlar herhangi bir insanın aklına gelmiştir. ” ( Buhârî, Tevhid 35; Müslim, Cennet 4-5 )
Bu nimetlerin en büyüğü ise “ Allah Teâlâ’nın cemâlini görme ” nimetidir.
Gerçek böyleyken, hâlâ inkârcılıkta direnen gâfillere ne demeli, onları nasıl ikaz etmeli? Onlar, şu gerçekler üzerinde akıl yorsalar belki uyanır, kendilerine gelirler:Ömer Çelik Tefsiri
Kaf suresi 35 ayeti anlamı - okunuşu
Orada onların istedikleri her şey var; üstelik katımızdan daha fazlası da var.
Mokhtasar tefsiri
Onlar için orada bitmek tükenmek bilmeyen nimetlerden diledikleri her şey ve katımızda da daha önce hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve daha önce hiçbir beşerin kalbine düşüncesi gelmemiş olan nimetlerden vardır. İşte Allah Teâlâ`yı görmek de bu nimetlerdendir.
Ali Fikri Yavuz
Onlara, orada ne dilerlerse var. Katımızda ise ziyade (Allah’ı görmek) var
İngilizce - Sahih International
They will have whatever they wish therein, and with Us is more.
Kaf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Onlaradır ne dilerlerse orada ve katımızda daha da fazlası var.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Orada onlar üçün istədikləri hər şey vardır. Dərgahımızda isə ondan artığı (mö’minlərin təsəvvür edə bilmədikləri ne’mətlər, Allahın rizasını və s.) mövcuddur!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Orada kendileri için diledikleri her şey vardır. Katımızda dahası da vardır.
Kaf suresi (Qaf) 35 ayeti arapça okunuşu
﴿لَهُم مَّا يَشَاءُونَ فِيهَا وَلَدَيْنَا مَزِيدٌ﴾
[ ق: 35]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlar, elbette gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar.
- Rabbinin katından bir belgesi ve onun arkasından da bir şahidi olanlar, önlerinde de Musa'nın Kitap'ı
- "Siz ikiniz, bizi babalarımızı üzerinde bulduğumuz yoldan çevirmek ve yeryüzünün büyükleri olasınız diye mi geldiniz?
- Bedevilerden geri kalmış olanlara de ki: "güçlü kuvvetli bir millete karşı, onlar müslüman olana kadar
- Eğer bu şahidlerin günah işlemiş oldukları ortaya çıkarsa ölene daha yakın hak sahibi diğer iki
- Göklerde ve yerde olan O'nundur. Kulluk da daima O'nadır. Allah'tan başkasından mı sakınıyorsunuz?
- Eğer Allah'ı tesbih edenlerden olmasaydı, tekrar diriltilecek güne kadar balığın karnında kalacaktı.
- De ki: "Allah dileseydi ben onu size okumazdım, size de bildirmemiş olurdu. Daha önce yıllarca
- Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde eğlenip oyalanarak kıyameti
- Kardeşleri Nuh, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kaf indirin:
Kaf Suresi mp3 : Kaf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler