Sad suresi 36. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَسَخَّرْنَا لَهُ الرّ۪يحَ تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ رُخَٓاءً حَيْثُ اَصَابَۙ ﴾ [ص: 36]
ayet arapça & türkçe okunuşuFeseḣḣarnâ lehu-rrîha tecrî bi-emrihi ruḣâen hayśu esâb(e) [Sad: 36]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Bunun üzerine Biz de, istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgarı, bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları, demir halkalarla bağlı diğerlerini onun buyruğu altına verdik. [Sad: 36]
Sad Suresi 36. ayet tefsiri
Allah Teâlâ, Süleymân ( a.s. )’ın duasını kabul etti. Mülk ve saltanatını geri verdi. Rüzgârı emrine boyun eğdirdi. O’nun emriyle, istediği yere tatlı tatlı akıp giderdi. Güçlü kuvvetli şeytanları emrine âmâde kıldı. Onlardan bir kısmı büyük binâlar, mâbedler, saraylar, havuz gibi çanaklar, inşâ ediyorlardı. ( bk. Sebe’ 34/13 ) Bir kısmı da dalgıçlık yapıp denizlerden inci, mercan ve daha başka mücevherler ve nimetler çıkarıp getiriyorlardı.
Âyet-i kerîmedeki; “ demir zincirlerle birbirlerine bağlanmış başka nice yaratıklar ” ( Sād 38/38 ) ifadesine iki farklı mâna verilir:
› Bunlar Süleymân ( a.s. )’ın elinde bulunan köle ve esirlerdir. Hz. Süleymân, köle ve esirleri iş yapmaları ve kaçmamaları için bağlatmıştır.
› Bazı cinler, Hz. Süleymân’ın emrine karşı gelmişlerdi. Bu yüzden çalışmaları ve cezalandırılmaları için zincire vurulmuşlardı. Çoğunluk bu görüşü kabul eder.
Hz. Süleymân’a böyle bir kudret ve ihtişam veren Allah Teâlâ, O’na geniş bir tasarruf salâhiyeti de vermişti. İhsan ettiği bu nimetleri istediği gibi kullanmasına; dilediğine vermesine, dilediğini engellemesine müsaade etmişti. Ne yaparsa yapsın hesap sorulmayacaktı.
Resûlullah ( s.a.s. ) şöyle buyurmuştur:
“ Cinlerden bir ifrit, dün akşam, namazımı bozdurmak için üzerime atıldı. Allah bana imkân verdi de onu kıskıvrak yakaladım. Hattâ sabah olunca hepiniz göresiniz diye onu mescidin direklerinden birine bağlamayı arzu ettim. Ancak, kardeşim Süleymân’ın şu sözünü hatırladım: «Rabbim beni bağışla ve bana, benden sonra hiç kimseye nasip olmayacak bir mülk ve saltanat ihsan eyle!» ( Sād 38/35 ) Allah da ifriti hor ve hakîr olarak geri çevirdi. ” ( Buhârî, Salât 75; Enbiyâ 40; Müslim, Mesâcid 39/541 )
Hz. Süleymân, kendisine lütfedilen bu kadar büyük bir zenginlik ve saltanata rağmen, dâimâ huşû, tevâzû ve vecd içinde bir kulluk hayâtı yaşayıp kalbini dünyadan müstağnî kılmayı bilmiştir. Nitekim O’nun bu faziletini beyân için:
“ Süleymân ( a.s. ) kendisine bahşedilen mülke rağmen Allah’a duyduğu huşû sebebiyle, ölünceye kadar başını semâya kaldırmamıştır ” buyrulur. ( İbn Ebî Şeybe, Mûsânnef, VIII, 118 )
Bunun gibi, tam bir teslimiyet ve samimiyet içerisinde Allah’a yönelip dünya hayatının tabiatından kaynaklanan hastalık, ölüm, kıtlık, sel, yangın gibi belâlara sabretmenin canlı bir misâlini vermek üzere buyruluyor ki:
Ömer Çelik Tefsiri
Sad suresi 36 ayeti anlamı - okunuşu
Bunun üzerine biz de rüzgârı onun hizmetine verdik. Rüzgâr onun emriyle istediği yere tatlı tatlı eserdi.
Mokhtasar tefsiri
Onun duasına icabet ettik ve rüzgârı onun buyruğuna vermiştik. Onu, emriyle süratli ve kuvvetli olmasına rağmen hiçbir sarsıntı olmadan dilediği yere taşır, hafif ve yumuşak bir şekilde eserdi.
Ali Fikri Yavuz
Bunun üzerine rüzgârı onun emrine bağlı kıldık; emriyle istediği yere rahatça akar giderdi
İngilizce - Sahih International
So We subjected to him the wind blowing by his command, gently, wherever he directed,
Sad suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve ona rüzgarı ram etmiştik de emriyle dilediği yere hafif hafif esip giderdi.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Biz küləyi ona ram etdik. Külək onun əmri ilə istədiyi yerə rahatca gedirdi.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdik. Onun emriyle istediği yere yumuşacık akardı.
Sad suresi (Saad) 36 ayeti arapça okunuşu
﴿فَسَخَّرْنَا لَهُ الرِّيحَ تَجْرِي بِأَمْرِهِ رُخَاءً حَيْثُ أَصَابَ﴾
[ ص: 36]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları oyun olsun diye yaratmadık.
- Zulmedenlere, şüphesiz, bundan başka da azap vardır; fakat onların çoğu bilmezler.
- Salih: " İşte belge bu devedir. Kuyudan su içmek hakkı belirli bir gün onun ve
- Çünkü o, düşündü, ölçtü biçti;
- İşte onlara bir delil: Ölü yeri diriltir ve oradan taneler çıkarırız da ondan yerler.
- Buzağıyı tanrı olarak benimseyenler Rablerinin öfkesine ve dünya hayatında alçaklığa uğrayacaklardır; iftira edenleri böylece cezalandırırız.
- İnanıp yararlı işler yapanları, Allah'ın gerçek bir sözü olarak, içinde temelli ve ebedi kalacakları, içinden
- İşte güven; onlara, inanıp haksızlık karıştırmayanlaradır. Onlar doğru yoldadırlar.
- Allah, öleceklerin ölümleri anında, ölmeyeceklerin de uykuları esnasında ruhlarını alır. Ölmelerine hükmettiği kimselerinkini tutar, diğerlerini
- Şüphesiz ona yol gösterdik; buna kimi şükreder, kimi de nankörlük.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Sad indirin:
Sad Suresi mp3 : Sad suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler