İbrahim suresi 45. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَسَكَنْتُمْ ف۪ي مَسَاكِنِ الَّذ۪ينَ ظَلَمُٓوا اَنْفُسَهُمْ وَتَبَيَّنَ لَكُمْ كَيْفَ فَعَلْنَا بِهِمْ وَضَرَبْنَا لَكُمُ الْاَمْثَالَ ﴾ [إبراهيم: 45]
ayet arapça & türkçe okunuşuVesekentum fî mesâkini-lleżîne zalemû enfusehum vetebeyyene lekum keyfe fe’alnâ bihim vedarabnâ lekumu-l-emśâl(e) [İbrahim: 45]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Haksızlık edenler: "Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de çağrına gelelim, peygamberlere uyalım" derler. Siz daha önce, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz! Üstelik kendilerine yazık edenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara, yaptıklarımız da sizlere açıklanmıştı. Size misaller de vermiştik. [İbrahim: 45]
İbrahim Suresi 45. ayet tefsiri
Âhiretin şiddetli azabını gören inkârcılar ve zâlimler, iman edip sâlih ameller işleyerek kendilerini bu azaptan kurtarabilmek için tekrar dünyaya dönmek isteyeceklerdir. Fakat artık böyle bir şey mümkün olmayacaktır. O halde hedef, dünyada iken peygamberlerin davetine icâbet etmek, olan bitenden ibret alıp gerçeği görmek ve âhirete eli boş gitmemektir. Şu âyet-i kerîmeler de bu husus daha açık bir şekilde beyân buyrulur:
“ İnkâra saplanmış olanlara gelince, onlar için cehennem ateşi vardır. Ne haklarında ölüm kararı verilir ki ölüp de azaptan kurtulsunlar. Ne de tattıkları azaptan en küçük bir eksiltme ve hafifletme olur. Biz, Allah’ı ve nimetlerini inkâr eden her nankörü işte böyle cezalandırırız. Orada avazlarının çıktığı kadar yüksek sesle feryat edecekler: «Rabbimiz! Ne olur, bizi buradan çıkar ve dünyaya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızın yerine sâlih ameller işleyelim!» Allah da onlara: «Size, düşünüp öğüt alacak bir kişinin, düşünüp öğüt alabileceği bir ömür vermedik mi? Hem size uyarıcı bir peygamber de gelmişti. O halde tadın azabı! Artık zâlimler için hiçbir yardımcı yoktur» buyuracak.» ” ( Fâtır 35/36-37 )
Yine kâfirler:
“ Rabbimiz! Biz azgınlığımızın ve taşkınlığımızın kurbanı olduk da doğru yoldan sapmış bir topluluk hâline geldik. Rabbimiz! Bizi bu ateşten çıkar. Eğer tekrar küfre dönersek, o takdirde biz gerçekten kendimize zulmetmiş kimseler oluruz ” ( Mü’minûn 23/106-107 ) diyecekler. Yüce Allah da onlara:
“ O ateş içerisinde aşağılık bir şekilde kalın ve sesinizi kesin. Bana bir tek kelime bile olsun söylemeyin! ” ( Mü’minûn 23/108 ) buyuracaktır.
Kâfirleri bekleyen korkunç akıbet bu;
Ömer Çelik Tefsiri
İbrahim suresi 45 ayeti anlamı - okunuşu
“Ad, Semûd gibi sizden önce yaşayıp kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturmuştunuz; onlara nasıl muâmele ettiğimiz size apaçık belli olmuştu; ayrıca her türlü misaller ve temsillerle size gerçekleri açıklamıştık.”
Mokhtasar tefsiri
Allah`ı inkâr ederek kendi nefislerine zulmeden Hûd`un kavmi ve Salih`in kavmi gibi geçmiş ümmetlerin diyarlarına yerleştiniz. Onları helaka uğrattığımız sizlere apaçık beyan oldu. Öğüt almanız için Allah`ın kitabında size bir çok misaller getirdik, ancak bundan öğüt almadınız.
Ali Fikri Yavuz
Siz, nefislerine zulmeden kavimlerin diyarında da yerleştiniz; onlara nasıl azab ettiğimiz size zâhir oldu. Size (ibret alacak) misaller de gösterdik
İngilizce - Sahih International
And you lived among the dwellings of those who wronged themselves, and it had become clear to you how We dealt with them. And We presented for you [many] examples."
İbrahim suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz ve onlara nasıl azap ettiğimiz sizce apaçık belli oldu ve size nice örnekler getirdik.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Siz özlərinə zülm edənlərin yurdlarında da sakin oldunuz, onların başına nələr gətirdiyimiz də sizə bəlli oldu. Üstəlik sizin üçün (ibrətamiz) məsəllər də çəkdik.
Kuran Araştırmaları Vakfı
"(Sizden önce) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de verdik."
İbrahim suresi (Ibrahim) 45 ayeti arapça okunuşu
﴿وَسَكَنتُمْ فِي مَسَاكِنِ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَنفُسَهُمْ وَتَبَيَّنَ لَكُمْ كَيْفَ فَعَلْنَا بِهِمْ وَضَرَبْنَا لَكُمُ الْأَمْثَالَ﴾
[ إبراهيم: 45]
وسكنتم في مساكن الذين ظلموا أنفسهم وتبين لكم كيف فعلنا بهم وضربنا لكم الأمثال
سورة: إبراهيم - آية: ( 45 ) - جزء: ( 13 ) - صفحة: ( 261 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Onları, sonradan gelecek inkarcılara ibret alınacak bir geçmiş kıldık.
- Bunlar Allah'a, ahiret gününe inanmış, Allah'ın verdiği rızıklardan sarfetmiş olsalardı ne zararı olurdu? Oysa Allah
- Bunların tutumu, Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin tutumu gibi ki, ayetlerimizi yalanladılar da Allah onları
- Kuran'ı, önce gelen Kitap'ı tasdik ederek ve ona şahid olarak gerçekle sana indirdik. Allah'ın indirdiği
- "Gerçekten, bir takım insanlar, cinlerin bir takımına sığınırlardı da onların azgınlıklarını artırırlardı."
- Milletinin büyüklük taslayan ileri gelenleri, aralarından iman eden ve bu sebeple hor gördükleri kimselere, "Salih'in
- Dağlar yürütülüp serap olacaktır.
- Orada yüksek yüksek sabit dağlar var edip size tatlı sular içirmedik mi?
- Peygambere indirilen Kuran'ı işittiklerinde, gerçeği öğrenmelerinden gözlerinin yaşla dolarak, "Rabbimiz! İnandık, bizi de şahidlerden yaz.
- Allah peygamberleri topladığı gün, "Size ne cevap verildi?" der; onlar, "Bizim bir bildiğimiz yoktur, doğrusu
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah İbrahim indirin:
İbrahim Suresi mp3 : İbrahim suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler