Kasas suresi 47. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَلَوْلَٓا اَنْ تُص۪يبَهُمْ مُص۪يبَةٌ بِمَا قَدَّمَتْ اَيْد۪يهِمْ فَيَقُولُوا رَبَّنَا لَوْلَٓا اَرْسَلْتَ اِلَيْنَا رَسُولًا فَنَتَّبِعَ اٰيَاتِكَ وَنَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ ﴾ [القصص: 47]
ayet arapça & türkçe okunuşuVelevlâ en tusîbehum musîbetun bimâ kaddemet eydîhim feyekûlû rabbenâ levlâ erselte ileynâ rasûlen fenettebi’a âyâtike venekûne mine-lmu/minîn(e) [Kasas: 47]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Yaptıklarından dolayı, başlarına bir musibet geldiğinde: "Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de, ayetlerine uysak ve müminlerden olsaydık olmaz mıydı?" derler. [Kasas: 47]
Kasas Suresi 47. ayet tefsiri
Aslında peygamberlerin gönderilişi, insanlığa en büyük rahmet tecellisidir. İnsanlar onlara itaat etmek sûretiyle doğru yolu bulacak; dünyada huzur, âhirette de cennete erişeceklerdir. Peygamberlerin gönderilişinin bir hikmeti de o büyük buluşma günü, insanların mazeret beyân etmelerine mâni olmaktır. Çünkü kıyâmet kopacak, mizan kurulup hesaplar görülecek ve sebepsiz yere hakkın davetine icâbet etmeyenler cehenneme atılacaklardır. İşte o anda insan, kendini haklı gösterip kurtaracak bahaneler arayacaktır. Yüce Rabbimiz, peygamberler vasıtasıyla tâlimatlarını göndererek kendi adına insanların mazeretlerine set çekmiştir. Şu âyet-i kerîme bu hakikati daha açık haber verir:
“ Müjdeleyici ve korkutucu böyle nice peygamberler gönderdik; tâ ki peygamberlerden sonra insanların Allah’a karşı ileri sürebilecekleri bir bahaneleri kalmasın! Allah, kudreti daima üstün gelen, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olandır. ” ( Nisâ 4/165 )
Böyle yapılmamış olsaydı, yanlış yolda gitmelerinden dolayı gerek dünyada gerekse âhirette musibet ve azaplarla karşılaşan insanlar, o zaman Allah’a karşı, kendilerine doğru yolun gösterilmediği şeklinde bir mazeret ileri sürebilirlerdi. Artık bu mümkün değildir. Ancak ne sırlı bir tecellidir ki, eskiden beri peygamber ve kitap geldiğinde -maalesef- çokları iman etmemiş, ilâhî davete uymamakta direndikleri için helak olup gitmişlerdir. Nitekim Resûlullah ( s.a.s. ) ve Kur’an geldiğinde Mekke müşriklerinin durumu da aynı olmuştur. Sırf imansızlıklarına bir dayanak bulmak için, yahudilerden edindikleri bilgilere dayanarak Tevrat’ın Hz. Mûsâ’ya toptan indirildiği gibi Kur’an’ın da Efendimiz’e toptan indirilmesi gerektiğini söylemişler; Hz. Mûsâ’ya verilen asâ ve yed-i beyzâ gibi mûcizelerin Peygamberimiz ( s.a.s. )’e de verilmesini istemişlerdir. Halbuki niyetleri iman etmek değil, alay edip oynamaktı. Çünkü, ne Tevrat ne de Kur’an, hiçbir ilâhî vahye inanmak gibi bir düşünceleri yoktu. Bu iki kitabı birbirini destekleyen iki sihir; سَاحِرَانِ ( sahirâni ) kıraatine göre de Hz. Mûsâ ve Hz. Muhammed ( s.a.s. )’i aynı fikri savunup birbirine yardımcı olan iki sihirbaz olarak telakki ediyorlardı. Onların önceki ve sonraki tüm vahiyleri inkârları diğer bir âyet-i kerîmede şöyle beyân edilir:
“ Kâfirler: «Biz ne bu Kur’an’a inanırız, ne de bundan önceki kitaplara» diyorlar. ” ( Sebe’ 34/31 )
Zaten İslâm akâidine göre bir peygamberi inkâr tüm peygamberleri inkâr, bir tek vahyi inkâr da tüm vahiyleri inkâr anlamına gelmektedir. Hem bu gerçeği bildirmek hem de Allah’ın gönderdiği doğru yol rehberlerine uymanın zaruretini haber vermek için:
Ömer Çelik Tefsiri
Kasas suresi 47 ayeti anlamı - okunuşu
Kendi elleriyle işledikleri günahlar yüzünden başlarına bir felâket geldiği zaman: “Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber gönderseydin de âyetlerine uysaydık ve mü’minlerden olsaydık!” demesinler diye seni peygamber yaptık.
Mokhtasar tefsiri
Üzerinde bulundukları küfür ve günahlar sebebiyle başlarına ilahi bir ceza gelecek olmasaydı kendilerine bir peygamber gönderilmemesini delil getirerek şöyle diyeceklerdi: “Bize, ayetlerine tabi olup onlarla amel ederek Rablerinin emirlerini yerine getiren Müminlerden olmamız için bir peygamber göndermez misin?" Şayet böyle olmasaydı onları cezalandırmada acele ederdik. Fakat bu azabı erteledik ki, böylece onlara bir peygamber göndererek onları mazur görelim.
Ali Fikri Yavuz
(Ey Rasûlüm, eğer Kureyş kavmine) yaptıkları inkâr ve isyan yüzünden (kıyamet günü) başlarına bir azab geldiği zaman: “- Ey Rabbimiz, bize bir peygamber göndereydin de ayetlerine uyub müminlerden olsaydık ya.” diyecek olmasalardı, seni peygamber olarak göndermezdik. (Biz ancak onların özrünü kesmek için seni gönderdik)
İngilizce - Sahih International
And if not that a disaster should strike them for what their hands put forth [of sins] and they would say, "Our Lord, why did You not send us a messenger so we could have followed Your verses and been among the believers?"...
Kasas suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Onlara, elleriyle hazırladıkları bir felaket gelip çatsaydı Rabbimiz derlerdi, bize bir peygamber gönderseydin de delillerine uysaydık ve inananlara katılsaydık.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Öz əlləri ilə etdikləri əməlləri (qazandıqları günahları) üzündən onlara bir müsibət üz verincə: “Ey Rəbbimiz! Barı, bizə bir peyğəmbər göndərəydin ki, biz də Sənin ayələrinə uyub mö’minlərdən olaydıq!” – deməsəydilər, səni onlara peyğəmbər göndərməzdik. (Onların bəhanəsini kəsmək üçün belə etdik).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Bizzat kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir musibet geldiğinde: Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, ayetlerine uysak ve müminlerden olsaydık! diyecek olmasalardı (seni göndermezdik).
Kasas suresi (Al-Qasas) 47 ayeti arapça okunuşu
﴿وَلَوْلَا أَن تُصِيبَهُم مُّصِيبَةٌ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ فَيَقُولُوا رَبَّنَا لَوْلَا أَرْسَلْتَ إِلَيْنَا رَسُولًا فَنَتَّبِعَ آيَاتِكَ وَنَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ﴾
[ القصص: 47]
ولولا أن تصيبهم مصيبة بما قدمت أيديهم فيقولوا ربنا لولا أرسلت إلينا رسولا فنتبع آياتك ونكون من المؤمنين
سورة: القصص - آية: ( 47 ) - جزء: ( 20 ) - صفحة: ( 391 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Melekler şöyle derler: "Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır. Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız,
- Bitkiler ve ağaçlar O'nun buyruğuna boyun eğerler.
- Karun: "Bu servet ancak, bende mevcut bir ilimden ötürü bana verilmiştir" demişti. Allah'ın, önceleri, ondan
- Ölümsüz gençler yanlarında, baş ağrısı ve dönmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kaseler, ibrikler, kadehler;
- Allah elbette inananları bilir ve elbette ikiyüzlüleri de bilir.
- Allah "Ey Adem onlara isimlerini söyle" dedi. Adem isimlerini söyleyince, Allah "Ben gökler ve yerde
- Bu kimseler, sözün güzelini işitecek duruma ulaştırılmışlar, övülmeğe layık olan Allah'ın yoluna eriştirilmişlerdir.
- Kendilerine yazık edenlerin melekler canlarını aldıkları zaman onlara: "Ne yaptınız bakalım?" deyince, "Biz yeryüzünde zavallı
- Böylece Biz Kuran'ı Arapça bir hüküm ve hikmet olarak indirdik. Sana ilim geldikten sonra onların
- Öncekiler sonrakilere böyle mi vasiyet ettiler? Hayır; bunlar azgın bir millettir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kasas indirin:
Kasas Suresi mp3 : Kasas suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler