Zuhruf suresi 48. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَمَا نُر۪يهِمْ مِنْ اٰيَةٍ اِلَّا هِيَ اَكْبَرُ مِنْ اُخْتِهَاۘ وَاَخَذْنَاهُمْ بِالْعَذَابِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ ﴾ [الزخرف: 48]
ayet arapça & türkçe okunuşuVemâ nurîhim min âyetin illâ hiye ekberu min uḣtihâ(s) ve eḣażnâhum bil’ażâbi le’allehum yerci’ûn(e) [Zuhruf: 48]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlara gösterdiğimiz her mucize diğerinden daha büyüktü; doğru yola dönmeleri için onları azaba uğrattık. [Zuhruf: 48]
Zuhruf Suresi 48. ayet tefsiri
Hz. Mûsâ’nın Firavun ve kavmine gösterdiği mûcizelerin başında asâ ve yed-i beyzâ gelir. ( bk. A‘râf 7/107-108; Tâhâ 20/19-23 ) Onlara biri diğerinden küçük olmamak üzere gösterilen bu ikisi dışındaki diğer mûcizeler ise şunlardır:
› Sihirbazlarla Hz. Mûsâ karşı karşıya geldiklerinde, sihirbazlar yenilir ve müslüman olurlar.
› Hz. Mûsâ’nın önceden haber verdiği üzere Mısır’a kıtlık gelince, Firavun, Hz. Mûsâ’dan dua etmesi için ricada bulunur. O da dua edince kıtlık sona erer.
› Hz. Mûsâ’nın önceden haber verdiği üzere sel, dolu ve şimşek dolayısıyla birçok yerleşim bölgesi ve tarla zarar görünce, Hz. Mûsâ, Firavun’un ricası üzerine dua eder ve belâ def olur.
› Mısır üzerine bir bulut gibi yayılan çekirgeler, Hz. Mûsâ’nın dua etmesi üzerine dağılırlar. Bu olayı da Hz. Mûsâ daha önceden haber verir.
› Tüm Mısır’ı bit ve pireler kaplayınca, insanlar ve hayvanlar büyük bir eziyet içerisinde çaresiz kalır ve buğday ambarları mahvolur. Ancak bu afet de, Hz. Mûsâ’nın dua etmesi ile birlikte sona erer.
› Hz. Mûsâ’nın daha önceden bildirdiği üzere, tüm kurbağalar karaya hücum ederler, ancak yine Hz. Mûsâ’nın duasıyla yerlerine dönerler.
› Hz. Mûsâ’nın daha önceden bildirdiği üzere kan afeti, etrafı sararak Mısır’daki bütün sular kana dönüşür ve nehirler, kuyular, havuz ve çeşmeler kanla dolar, balıklar ölür. Sonuçta tüm Mısır halkı kan kokusu içinde, susuz kalırlar. Ancak, Firavun Hz. Mûsâ’dan dua etmesi için ricada bulunur, o da dua edince azab sona erer. ( bk. A‘râf 7/133-136 )
Daha önce Bakara, A‘râf, Yûnus, Tâhâ, Şuarâ, Neml, Kasas gibi sûrelerde uzun veya kısa anlatılan Hz. Mûsâ kıssasının burada tekrar dile getirilmesinin üç sebebi olabilir:
Birincisi; Allah bir topluma peygamber gönderdiğinde, o topluma bir fırsat vermiş olur. Şayet o toplum bu fırsatı değerlendiremezse, âkıbeti Firavun’un âkıbetine benzer. Başka bir ifadeyle Firavun’un sonu insanlık için bir ibrettir.
İkincisi; Firavun da, tıpkı Kureyşlilerin Hz. Muhammed ( s.a.s. )’i hakir gördüğü gibi Hz. Mûsâ’yı hakir görmüştü. Ancak, Allah’ın takdiri farklı olduğundan, Firavun’u helak ederek, onlara kimin hakir olduğunu göstermişti.
Üçüncüsü; Allah’ın ayetlerine karşı büyüklenerek alay edenlerin, daha önce nasıl bir sonla karşılaştıklarını görerek ders almaz ve tavrınızı değiştirmezseniz, sizin de sonunuz aynı olacaktır.
Firavun, Hz. Mûsâ’nın tebliği karşısında hükümranlığının sarsılmakta olduğunu fark etti, paniğe kapıldı:Ömer Çelik Tefsiri
Zuhruf suresi 48 ayeti anlamı - okunuşu
Oysa kendilerine gösterdiğimiz her bir mûcize, bir öncekinden daha büyük ve daha tesirli idi. Her defasında onları, belki azgınlıktan vazgeçip doğru yola dönerler diye azaba çarptırdık.
Mokhtasar tefsiri
Firavun ve kavminin ileri gelenlerine Musa -aleyhisselam-`ın getirdiklerinin doğruluğunu ispat etmeye gösterdiğimiz her mucize, bir evvelkinden daha büyüktü. Dünyada üzerinde bulundukları küfürlerinden doğru yola dönmeleri için onları azaba uğrattık. Fakat hiç faydası olmadı.
Ali Fikri Yavuz
Onlara (Firavun ve kavmine) gösterdiğimiz her mucize, muhakkak diğerinden daha büyüktü. (İnkârlarından) dönerler diye, tuttuk onları azaba da çektik
İngilizce - Sahih International
And We showed them not a sign except that it was greater than its sister, and We seized them with affliction that perhaps they might return [to faith].
Zuhruf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Onlara hiçbir delil göstermedik ki biri, öbüründen büyük olmasın ve tuttukları yoldan dönsünler diye de azaplandırdık onları.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onlara bir-birindən böyük olan mö’cüzələr göstərdik, onları əzabla yaxaladıq (cürbəcür müsibətlərə düçar etdik) ki, bəlkə, (haqq yola) qayıdalar!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Onlara gösterdiğimiz her bir ayet (mucize) diğerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye onları azaba uğrattık.
Zuhruf suresi (Az-Zukhruf) 48 ayeti arapça okunuşu
﴿وَمَا نُرِيهِم مِّنْ آيَةٍ إِلَّا هِيَ أَكْبَرُ مِنْ أُخْتِهَا ۖ وَأَخَذْنَاهُم بِالْعَذَابِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ﴾
[ الزخرف: 48]
وما نريهم من آية إلا هي أكبر من أختها وأخذناهم بالعذاب لعلهم يرجعون
سورة: الزخرف - آية: ( 48 ) - جزء: ( 25 ) - صفحة: ( 493 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Biz insanı katışık bir nutfeden yaratmışızdır; onu deneriz; bu yüzden, onun işitmesini ve görmesini sağlamışızdır.
- Gök yarılıp Rabbine boyun eğdiği zaman, ki gök boyun eğecektir.
- Kitap ehlinden, ölmeden önce, İsa'ya inanmayacak yoktur. O, gerektiği gibi inanmadıklarından, kıyamet günü onların aleyhine
- O Rabbine içinden yalvarmıştı.
- (Onlara uyanlar;) "Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin; bunu başımıza getiren sizsiniz; ne kötü bir
- De ki: "Ey insanlar! Rabbinizden size gerçek gelmiştir. Doğru yola giren ancak kendisi için girmiş
- "Putlara tapıyoruz, onlara bağlanıp duruyoruz" demişlerdi.
- Bütün melekler secde etmişlerdi, fakat İblis; o, büyüklük taslamış ve inkarcılardan olmuştu.
- "Benden önce gelen Tevrat'ı tasdik etmekle beraber size yasak edilenlerin bir kısmını helal kılmak üzere,
- Onlar, Allah'ın yanında başka tanrı tutup ona yalvarmazlar. Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Zuhruf indirin:
Zuhruf Suresi mp3 : Zuhruf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler