Ankebut suresi 52. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قُلْ كَفٰى بِاللّٰهِ بَيْن۪ي وَبَيْنَكُمْ شَه۪يدًاۚ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا بِالْبَاطِلِ وَكَفَرُوا بِاللّٰهِۙ اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ ﴾ [العنكبوت: 52]
ayet arapça & türkçe okunuşuKul kefâ bi(A)llâhi beynî vebeynekum şehîdâ(en)(s) ya’lemu mâ fî-ssemâvâti vel-ard(i)(k) velleżîne âmenû bilbâtili vekeferû bi(A)llâhi ulâ-ike humu-lḣâsirûn(e) [Ankebut: 52]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
De ki: "Allah benimle sizin aranızda şahit olarak yeter. O, göklerde ve yerde olanı, batıla inananları ve Allah'ı inkar edenleri bilir." İşte kaybedenler bunlardır. [Ankebut: 52]
Ankebut Suresi 52. ayet tefsiri
Müşrikler, Peygamberimiz ( s.a.s. )’den, Hz. Mûsâ’ya verilen asâ, Hz. Sâlih’e verilen deve, Hz. İsa’ya verilen ölüleri diriltme gibi hissî mûcizeler getirmesini istiyorlardı. Halbuki devamlı surette kendilerine okunan ve okunacak olan Kur’ân-ı Kerîm en büyük mûcize olarak karşılarında durmaktadır. Hissî mûcizeler, belki gösterildikleri an bir tesir icra ettiler, sonra tarihin sayfaları arasında kaldılar. Fakat akla, ilim ve irfana hitap eden Kur’ân-ı Kerîm’in mûcizeliği hiçbir zaman eskimeyecek, her an canlılığını koruyarak kıyâmete kadar devam edecektir. Dolayısıyla Resûl-i Ekrem ( s.a.s. )’in en büyük mûcizesi Kur’ân-ı Kerîm’dir. İnsanlara asıl lâzım olan da gelip geçici hissî mûcizeler değil, benzerini asla ortaya koyamayacakları ve hayatın her alanında feyzinden istifade edecekleri bu mûcizedir. Kur’an akla ve kalbe hitap eder. Beşeriyetin dünya huzuru ve âhiret saadeti için lâzım gelen doğru akîde ve nizamlı bir hayatın kâidelerini bildirir. Kur’an’ın bu hususiyeti burada iki kelimeyle beyân edilmiştir:
Rahmet,
Zikrâ: öğüt, ders ve ibret.
Kur’an’ın rahmet olması, kulların dünya ve âhirette ilâhî rahmete erişmelerini sağlayacak doğru yolu göstermesidir. Mü’minler onun tâlimatlarına tâbi olarak Allah’ın sınırsız rahmet ve sayısız lutuflarına nâil olurlar. Öğüt olması ise Kur’an uslubunun karakteristik bir özelliğidir. O başından sonuna kadar akıl sahiplerine öğütler verir, onlara apaçık deliller ve belgeler sunar; gerekli her hususta tesirli ve tatmin edici dersler verir. Hz. Muhammed ( s.a.s. )’in peygamber, ona inen Kur’an’ın da vahiy mahsûlü olduğunun en büyük şâhidi, göklerin ve yerin bütün esrârını bilen Allah’tır. Dinî gerçeklere uyanlar, dünya ve âhiretin nimetlerine gark olacakları gibi, dinin apaçık gerçeklerini bir tarafa bırakıp bâtıl yollara sapanlar da kesinlikle zarara uğrayacaklardır.
Hal böyleyken, işledikleri bunca günaha rağmen, hâlâ başlarına bir felâketin inmediğini görüp bundan cesâret alan zâlimler, Peygamber’e karşı küstahça meydan okuyorlar:
Ömer Çelik Tefsiri
Ankebut suresi 52 ayeti anlamı - okunuşu
De ki: “Benimle sizin aranızda şâhit olarak Allah yeter. O göklerde ve yerde ne varsa hepsini bilir. Bâtıla inanıp Allah’ı inkâr edenler yok mu, gerçekten zarara uğrayıp kendilerini helâke sürükleyenler işte onlardır.”
Mokhtasar tefsiri
-Ey Resul!- De ki: "Allah -Subhanehu ve Teâlâ- getirmiş olduğum şeyde doğruluğuma ve onu yalanladığınıza şahit olarak yeter. O, gökteki ve yerdeki her şeyi bilir. Gökte ve yerde olan hiçbir şey O`na gizli kalmaz. Yüce Allah`tan başka ibadet edilen her batıla iman edenler, ibadetin yalnızca kendisine yapılmasını hak eden Allah`ı inkâr edenler. İman ile küfrü değiştirdikleri için hüsrana uğrayanların ta kendileridir.
Ali Fikri Yavuz
(Ey Rasûlüm), de ki: “- Benimle sizin aranızda (peygamber olduğuma dair) Allah şahid olarak yeter. O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini bilir. Batıla inanıb Allah’ı inkâr edenler, (küfre varanlar) işte onlar, tamamen aldananlardır
İngilizce - Sahih International
Say, "Sufficient is Allah between me and you as Witness. He knows what is in the heavens and earth. And they who have believed in falsehood and disbelieved in Allah - it is those who are the losers."
Ankebut suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
De ki: Aramda ve aranızda tanık olarak Allah yeter; bilir ne varsa göklerde ve yeryüzünde ve batıla inanıp Allah'a kafir olanlara gelince: Onlardır ziyan edenlerin ta kendileri.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
De: “Mənimlə sizin aranızda Allahın şahid olması kifayət edər. O, göylərdə və yerdə nə olduğunu bilir. Batilə inanıb Allahı inkar edənlər, şübhəsiz ki, ziyana uğrayanlardır!”
Kuran Araştırmaları Vakfı
De ki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O, göklerde ve yerde ne varsa bilir. Batıla inanıp Allah'ı inkar edenler (var ya), işte ziyana uğrayacaklar onlardır.
Ankebut suresi (Al-Ankabut) 52 ayeti arapça okunuşu
﴿قُلْ كَفَىٰ بِاللَّهِ بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ شَهِيدًا ۖ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۗ وَالَّذِينَ آمَنُوا بِالْبَاطِلِ وَكَفَرُوا بِاللَّهِ أُولَٰئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ﴾
[ العنكبوت: 52]
قل كفى بالله بيني وبينكم شهيدا يعلم ما في السموات والأرض والذين آمنوا بالباطل وكفروا بالله أولئك هم الخاسرون
سورة: العنكبوت - آية: ( 52 ) - جزء: ( 21 ) - صفحة: ( 402 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ad milleti, yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamış, "Bizden daha kuvvetli kim vardır?" demişti. Onlar, kendilerini
- Aslında siz, Peygamberin ve inananların, ailelerine bir daha dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, gönüllerinize güzel görünmüştü de
- Hiçbir ümmet kendi süresini öne alamaz, geciktiremez de.
- Onu Allah'tan başka ortaya koyacak yoktur.
- Ey inkarcılar! Onun gördüğü şey hakkında kendisi ile tartışır mısınız?
- Doğrusu Rabbin güçlüdür, merhametlidir.
- Sizi yerde yaratıp yayan O'dur ve O'nun huzurunda toplanacaksınız.
- Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
- De ki: "Rabbim adaleti emretti; her secde yerinde yüzünüzü O'na doğrultun; dinde samimi olarak O'na
- Onlardan önce Nuh milleti, Ressliler, Semud, Ad, Firavun milletleri, Lut'un kardeşleri, Eykeliler, Tubba milleti de
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ankebut indirin:
Ankebut Suresi mp3 : Ankebut suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler