Fussilet suresi 51. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاِذَٓا اَنْعَمْنَا عَلَى الْاِنْسَانِ اَعْرَضَ وَنَاٰ بِجَانِبِه۪ۚ وَاِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ فَذُو دُعَٓاءٍ عَر۪يضٍ ﴾ [فصلت: 51]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe-iżâ en’amnâ ‘alâ-l-insâni a’rada ve neâ bicânibihi ve-iżâ messehu-şşerru feżû du’â-in ‘arîd(in) [Fussilet: 51]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirerek yan çizer; başına bir kötülük gelince uzun uzun yalvarır. [Fussilet: 51]
Fussilet Suresi 51. ayet tefsiri
Bu âyetlerde sıhhatli bir dinî terbiye almamış, iman ve sâlih amellerle ruhunu olgunlaştırmamış sıradan insanların, kendilerine ulaşan dünyevî faydalar ve zararlar karşısında sergiledikleri psikolojik halleri tasvir edilir. Bu haldeki insanlar zenginlik, sağlık, mevki, itibar, güç gibi dünyevî imkân ve menfaatlere çok düşkündürler. Açgözlüdürler, doymazlar. Bitmez tükenmez bir hırs ve iştahla çıkarlarına olan şeylerin peşine koşar dururlar. Yine bu tür insanlar, manevî terbiye ve ruhî kıvamlarının noksanlığı sebebiyle hayatın belâ ve sıkıntılarıyla karşılaştıklarında hemen endişeye kapılır, ümitlerini büsbütün kaybederler. Öyle ki bu ümiitsizlik ve karamsarlık hali yüzlerinden okunacak duruma gelir. Sıkıntıdan sonra bolluğa ve rahata kavuştuklarında ise Allah’a şükredecekleri yerde, iyice şımarır, bu nimetlerin kendi hakları olduğunu söyler, âhiretin varlığına dair içlerindeki küfrü kusar, üstelik imanî mevzularla alay ederler. Bu nevi tutum ve davranışlar, büyük bir cehâletin, sefâhetin, iman ve ahlâk yoksunluğunun, ahmakça kendini beğenmişliğin göstergeleri; son derece sorumsuz ve ciddiyetsiz bir ruh halinin yansımalarıdır. Buna karşılık İslâmî terbiye ile yetişmiş, iman ve ahlâkta kemale ermiş mü’minler ise, her zaman ve zeminde Allah’a kulluğun şuuru içinde helâlinden bulduklarına şükreder, kaybettiklerine sabreder, yoklukta olduğu gibi varlıkta da Allah’a kulluk ve niyazlarını sürdürürler. Allah’ın rahmetini umar, azabından korkar ve büyük bir âhiret endişesi içinde Allah’ı râzı edecek bir kulluk için var güçleriyle gayret gösterirler.
Fakat bunu başarabilmek için Kur’an’ın Allah kelâmı olduğuna kesinlikle inanıp ona bağlanmak şarttır:Ömer Çelik Tefsiri
Fussilet suresi 51 ayeti anlamı - okunuşu
Biz ne zaman insana bir nimet versek, kibirle gerçeği kabulden uzaklaşarak o nimeti veren Rabbine şükürden yüz çevirir. Başına bir kötülük gelince de uzun uzadıya yalvarır durur.
Mokhtasar tefsiri
Biz insana sıhhat, afiyet gibi nimetler verdiğimiz zaman Allah`ın zikrinden ve O`na itaat etmekten gaflete düşer, kibirlenerek yüz çevirir. Ona hastalık ve fakirlik gibi bir sıkıntı başına gelince de üzerinden sıkıntısını gidermesi için Allah`a çokca dua eder. O Rabbi, kendisine nimet verdiği zaman O`na şükretmez. Ona bir bela verdiğinde ise o belaya da sabretmez.
Ali Fikri Yavuz
Biz insana nimet verdiğimiz vakit, şükretmekten yüz çevirir ve yan büküb uzaklaşır. Kendisine darlık dokunuverdi mi, artık geniş geniş duaya dalar
İngilizce - Sahih International
And when We bestow favor upon man, he turns away and distances himself; but when evil touches him, then he is full of extensive supplication.
Fussilet suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve insana bir nimet verdik mi yüz çevirir ve şükürden uzaklaşır ve eğer bir şerre uğrarsa uzunuzadıya dua eder durur.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Kafir, naşükür) insana ne’mət bəxş etdiyimiz zaman (imandan) üz döndərər, (haqdan) uzaqlaşıb yan gəzər. Ona bir pislik üz verdikdə isə (Rəbbinə) uzun-uzadı dua edər (yaxşı gündə Allahı unudar, dar gündə dərhal Ona yalvarar).
Kuran Araştırmaları Vakfı
İnsana bir nimet verdiğimiz zaman (bizden) yüz çevirir ve yan çizer. Fakat ona bir şer dokunduğu zaman da yalvarıp durur.
Fussilet suresi (Fussilat) 51 ayeti arapça okunuşu
﴿وَإِذَا أَنْعَمْنَا عَلَى الْإِنسَانِ أَعْرَضَ وَنَأَىٰ بِجَانِبِهِ وَإِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ فَذُو دُعَاءٍ عَرِيضٍ﴾
[ فصلت: 51]
وإذا أنعمنا على الإنسان أعرض ونأى بجانبه وإذا مسه الشر فذو دعاء عريض
سورة: فصلت - آية: ( 51 ) - جزء: ( 25 ) - صفحة: ( 482 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- İkisinden, kurtulacağını sandığı kimseye Yusuf: "Efendinin yanında beni an" dedi. Ama şeytan efendisine onu hatırlatmayı
- Gökleri ve yeri gereğince yaratmıştır. Onların eş koştukları şeylerden yücedir.
- Ey örtünüp bürünen! Gecenin yarısında, istersen biraz sonra, istersen biraz önce bir müddet için kalk
- And olsun ki onlara, size vermediğimiz servet ve imkanı vermiştik. Onlara kulaklar, gözler ve kalbler
- "Ey oğulcuğum! Namazı kıl, uygun olanı buyurup fenalığı önle, başına gelene sabret; doğrusu bunlar, azmedilmeğe
- "Aralarında aya aydınlık vermiş ve güneşin ışık saçmasını sağlamıştır."
- Cehennemlik oldukları anlaşıldıktan sonra, akraba bile olsalar, puta tapanlar için mağfiret dilemek Peygamber'e ve müminlere
- Dikkat edin; doğrusu onlar yalan uydurup söylüyorlar, "Allah doğurdu" diyorlar. Onlar şüphesiz yalancıdırlar.
- Ey inananlar! And olsun ki, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı
- Sura üflendiği vakit, işte o gün, inkarcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Fussilet indirin:
Fussilet Suresi mp3 : Fussilet suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler