Araf suresi 60. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قَالَ الْمَلَاُ مِنْ قَوْمِه۪ٓ اِنَّا لَنَرٰيكَ ف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍ ﴾ [الأعراف: 60]
ayet arapça & türkçe okunuşuKâle-lmeleu min kavmihi innâ lenerâke fî dalâlin mubîn(in) [Araf: 60]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Milletinin ileri gelenleri: "Biz senin apaçık sapıklıkta olduğunu görüyoruz" dediler. [Araf: 60]
Araf Suresi 60. ayet tefsiri
“ Biz her bir peygamberi, dinî emir ve yasakları onlara en güzel şekilde anlatmaları için kendi kavminin diliyle gönderdik ” ( İbrâhim 14/4 ) âyet-i kerîmesinin de delâletiyle Allah Teâlâ her kavme, kendi aralarından, dillerini bilen ve onlara apaçık tebliğde bulunabilen peygamberler göndermiştir. Bu, sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimizin kullarına çok büyük bir ihsanıdır. Bu münâsebetle Cenâb-ı Hak, Nûh ( a.s. )’ı kavmine risâlet vazîfesiyle göndermiştir. O da, önceki ve sonraki bütün peygamberler gibi, onları, kendinden başka hiçbir ilâh bulunmayan, yegâne ma’bûd olan Allah’a kulluğa davet etmiştir. Yapılan bu davet gayet açık ve anlaşılır bir davettir; kapalı kalan ve anlaşılmayan bir tarafı yoktur. Ancak bu daveti kabulün en büyük engeli, küfür, isyan ve günah kirlerine batmış nefistir. Özellikle maddi imkânları yerinde olan, toplum içinde haklı veya haksız bir mevki elde etmiş bulunan ve böylece toplumun önde gelenleri arasında yer alan gururlu kimselerin, ilâhî daveti kabulde zorlandıkları net olarak görülmektedir. Bu kudsî davete icâbet ettikleri takdirde, ellerinde bulundukları imkânlardan mahrum kalacakları korkusu onları derinden sarsmakta ve onları peygamberlere karşı amansız bir mücadeleye itmektedir. Aynı şekilde Nûh kavminin ileri gelenleri de Hz. Nûh’un tebliğini reddetmişler ve onu sapıklığa düşmüş olmakla suçlamışlardır. Nûh ise, kendisinde sapıklıktan hiçbir iz olmadığını ve kendisinin Allah tarafından gönderilmiş, hidâyet üzere bulunan, istikamet üzere yaşayan ve Allah’ın dinini insanlara tebliğ eden, nasihat eden, vahiy aldığı için normal insanların bilmediklerini bilen bir peygamber olduğunu ısrarla söylemeye devam etmiştir.
“ Risaleti tebliğ ”le “ nasihat etmek ” arasında şöyle bir fark olduğu söylenebilir: Risaleti tebliğ, Allah’ın emrettiği bütün mükellefiyetleri, hükümleri, emir ve yasakları açıkça beyân etmek ve anlaşılır bir şekilde tanıtmaktır. Nasihat ise itaate teşvik, günahlardan sakındırmak ve âhirette faydası olacak hayırlı ameller işlemeye irşad etmektir. Nitekim hz. Nûh, kendi misyonunu şöyle hülasa etmektedir:
Ömer Çelik Tefsiri
Araf suresi 60 ayeti anlamı - okunuşu
Kavminin önde gelenleri ise: “Gerçekten biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.
Mokhtasar tefsiri
Kavminin ileri gelenleri ve liderleri ona dedi ki: "Ey Nuh! Şüphesiz biz seni apaçık bir şekilde doğrudan uzaklaşmış olarak görüyoruz."
Ali Fikri Yavuz
Kavminin büyükleri, ona şöyle cevap verdiler: “- Biz, seni cidden apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.”
İngilizce - Sahih International
Said the eminent among his people, "Indeed, we see you in clear error."
Araf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Kavminden ileri gelenler, şüphe yok ki dediler, biz seni apaçık bir sapıklık içine dalmış görmedeyiz.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Tayfasının başçıları ona! “Biz səni (haqq yoldan) açıq-aydın azmış görürük!, - deyə cavab verdilər.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Kavminden ileri gelenler dediler ki: Biz seni gerçekten apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz!
Araf suresi (Al-Araf) 60 ayeti arapça okunuşu
﴿قَالَ الْمَلَأُ مِن قَوْمِهِ إِنَّا لَنَرَاكَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ﴾
[ الأعراف: 60]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Siz, hadi bilginiz olan şey üzerinde tartışanlarsınız. Ama bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışırsınız? Oysa
- Umutsuzluğa düşmelerinin ardından yağmuru indiren, rahmetini yayan O'dur. O, övülmeğe layık olan dosttur.
- Göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinin olan, çocuk edinmeyen, hükümranlıkta ortağı bulunmayan, herşeyi yaratıp bir ölçüye
- Elçilerimiz, "Ey İbrahim! Bundan vazgeç, doğrusu Rabbinin emri gelmiştir. Onlara, şüphesiz, geri çevrilemeyecek bir azab
- Eğer biz onlara melekleri indirsek, ölüler onlarla konuşsa ve her şeyi karşılarına toplasaydık, Allah dilemedikçe,
- "Ondan yemeyi, kalblerimizin kanmasını ve senin bize doğru söylediğini bilmeyi, ona şahid olmayı istiyoruz" dediler.
- Annesine babasına: "Of ikinizden; benden önce nice nesiller gelip geçmişken beni tekrar diriltilmemle mi tehdit
- Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı, onu verirlerdi.
- Onların ister bağışlanmasını dile, ister dileme, birdir. Onlara yetmiş defa bağışlanma dilesen Allah onları bağışlamayacaktır.
- İnanmışlara de ki: Allah'ın bir milleti yaptıklarına karşılık cezalandıracağı günlerin geleceğini ummayanları şimdilik bağışlasınlar.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Araf indirin:
Araf Suresi mp3 : Araf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler