Yusuf suresi 66. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قَالَ لَنْ اُرْسِلَهُ مَعَكُمْ حَتّٰى تُؤْتُونِ مَوْثِقًا مِنَ اللّٰهِ لَتَأْتُنَّن۪ي بِه۪ٓ اِلَّٓا اَنْ يُحَاطَ بِكُمْۚ فَلَمَّٓا اٰتَوْهُ مَوْثِقَهُمْ قَالَ اللّٰهُ عَلٰى مَا نَقُولُ وَك۪يلٌ ﴾ [يوسف: 66]
ayet arapça & türkçe okunuşuKâle len ursilehu me’akum hattâ tu/tûni mevśikan mina(A)llâhi lete/tunnenî bihi illâ en yuhâta bikum(s) felemmâ âtevhu mevśikahum kâla(A)llâhu ‘alâ mâ nekûlu vekîl(un) [Yusuf : 66]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Babaları: "Hepiniz helak olmadıkça onu bana geri getireceğinize dair Allah'a karşı sağlam bir söz vermezseniz, sizinle göndermeyeceğim" dedi. Söz verdiklerinde: "Sözümüze Allah vekildir" dedi. [Yusuf : 66]
Yusuf Suresi 66. ayet tefsiri
Hz. Yâkub’un oğulları Mısır’dan getirdikleri yükleri açıp, ödedikleri erzak bedellerinin geri verildiğini görünce sevindiler. Burada, Hz. Yûsuf’un aldığı bu ikinci tedbirin, beklediği gibi ikinci bir teşvik unsuru olduğu görülür. Bu vesileyle oğulları, erzak almak için tekrar gitme ve bunun için de Bünyamin’i yanlarında götürme taleplerini daha bir iştiyakla babalarına yeniden arzettiler. Fakat Yâkub ( a.s. ), bununla kifâyet etmeyip, her birinden Bünyamin’i kendisine geri getireceklerine dair Allah adına kesin bir söz aldı. Konuştuklarına da Allah’ı şâhit kıldı. Ancak çepeçevre kuşatılmaları, elleri kolları bağlanıp çaresiz kalmaları ve helak edilip yok olmaları durumunu istisnâ etti. Belki bununla da, farkında olarak veya olmayarak, evlatlarının bu gidişte başlarına gelecek sıkıntılara da işaret etmiş oldu. Bütün bu ihtimalleri dikkate alarak yola koyulacakları sırada oğullarına şu öğütte bulundu:
Ömer Çelik Tefsiri
Yusuf suresi 66 ayeti anlamı - okunuşu
Bunun üzerine babaları: “Kuşatılıp tamâmen çâresiz kalmadıkça, mutlaka onu bana geri getireceğinize dair Allah’a yemin edip kesin söz vermediğiniz takdirde onu sizinle asla göndermem.” Yemin edip söz vermeleri üzerine de: “Bakın, bu söylediklerimize Allah şâhittir ve her şey ancak O’nun izniyle olur” dedi.
Mokhtasar tefsiri
Babaları onlara şöyle dedi: Ölüm hepinizi kuşatır, sizden hayatta kimseyi bırakmaz, onu def etmeye ve dönmeye güç yetirememeniz hariç, Allah adına onu bana geri getirmeniz için söz vermedikçe onu sizinle göndermeyeceğim. Bunun için Allah adına söz verdiklerinde, dedi ki: "Allah söylediklerimize şahittir, O`nun şahitliği bize yeter."
Ali Fikri Yavuz
Babaları: “- Siz ölümle kuşatılmadıkça, muhakkak surette onu (Bünyamin’i) bana getireceğinize dair Allah’dan sağlam bir yemini bana verişinize kadar, asla onu sizinle beraber gönderemem.” dedi. Onlar, babalarına yeminlerini verince, o şöyle dedi: “-Allah söylediklerimiz üzerine vekildir (onları yerine getirir).”
İngilizce - Sahih International
[Jacob] said, "Never will I send him with you until you give me a promise by Allah that you will bring him [back] to me, unless you should be surrounded by enemies." And when they had given their promise, he said, "Allah, over what we say, is Witness."
Yusuf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Etrafınız kuşatılmadıkça dedi, onu mutlaka geri getireceğinize dair Allah adına bir söz vermezseniz sizinle imkanı yok göndermem onu. Onlar, söz verince de bu dediklerimize Allah tanık olsun dedi.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Yə’qub) dedi: “Başınıza bir bəla (ölüm, fəlakət) gəlməyəcəyi təqdirdə Bin Yamini (sağ-salamat) qaytarıb yanıma gətirəcəyinizə dair Allaha ürəkdən and içib mənə söz verməyincə onu sizinlə (Misirə) göndərməyəcəyəm!” Onlar and içib söz verdikdə (Yə’qub): “Allah dediyimizə şahiddir!” – dedi.
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Ya'kub) dedi ki: Kuşatılmanız (ve çaresiz kalma durumunuz) hariç, onu bana mutlaka getireceğinize dair Allah adına bana sağlam bir söz vermediğiniz takdirde onu sizinle beraber göndermem!" Ona (istediği şekilde) teminatlarını verdiklerinde dedi ki: Söylediklerimize Allah şahittir.
Yusuf suresi (Yusuf) 66 ayeti arapça okunuşu
﴿قَالَ لَنْ أُرْسِلَهُ مَعَكُمْ حَتَّىٰ تُؤْتُونِ مَوْثِقًا مِّنَ اللَّهِ لَتَأْتُنَّنِي بِهِ إِلَّا أَن يُحَاطَ بِكُمْ ۖ فَلَمَّا آتَوْهُ مَوْثِقَهُمْ قَالَ اللَّهُ عَلَىٰ مَا نَقُولُ وَكِيلٌ﴾
[ يوسف: 66]
قال لن أرسله معكم حتى تؤتون موثقا من الله لتأتنني به إلا أن يحاط بكم فلما آتوه موثقهم قال الله على ما نقول وكيل
سورة: يوسف - آية: ( 66 ) - جزء: ( 13 ) - صفحة: ( 243 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- De ki: "Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?" De ki: "Allah'tır. Öyleyse doğru yolda veya
- "Doğrusu Sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar; sadece ahlaksız ve çok inkarcıdan başkasını doğurup yetiştirmezler."
- İnsan hiç şüphesiz hüsran içindedir.
- Kuran'ı yalanlayanları Bana bırak; Biz onları bilmedikleri yerden yavaş yavaş azaba yaklaştıracağız.
- Allah: "Rabbin böyle buyurdu; Çünkü bu bana kolaydır, nitekim sen yokken daha önce seni yaratmıştım"
- İnkar edenler inananlara: "Bizim yolumuza uyun da sizin günahlarınızı biz taşıyalım" derler. Oysa onların günahlarından
- Böylece, günahlarını itiraf ederler. Çılgın alevli cehennemlikler yok olsunlar!
- Yusuf'u böylece o memlekete yerleştirdik; istediği yerlerde oturabilirdi. Rahmetimizi tıpkı bu misalde olduğu gibi istediğimize
- Apaçık Kitap'a and olsun ki, akledesiniz diye Kuran'ı Arapça okunan bir Kitap kılmışızdır.
- Sonra Allah'ın ayetlerini yalan sayıp, onları alaya alarak kötülük yapanların sonu pek kötü oldu.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Yusuf indirin:
Yusuf Suresi mp3 : Yusuf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler