Ali İmran suresi 69. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَدَّتْ طَٓائِفَةٌ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ لَوْ يُضِلُّونَكُمْۜ وَمَا يُضِلُّونَ اِلَّٓا اَنْفُسَهُمْ وَمَا يَشْعُرُونَ ﴾ [آل عمران: 69]
ayet arapça & türkçe okunuşuVeddet tâ-ifetun min ehli-lkitâbi lev yudillûnekum vemâ yudillûne illâ enfusehum vemâ yeş’urûn(e) [Ali İmran: 69]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Kitap ehlinden bir takımı sizi sapıtmak isterler; oysa kendilerini saptırırlar da farkına varmazlar. [Ali İmran: 69]
Ali İmran Suresi 69. ayet tefsiri
Medine’deki yahudi kabileleri olan Nadîr, Kurayza ve Kaynukâ oğulları, Muâz b. Cebel, Huzeyfe b. Yemân ve Ammâr b. Yâsir gibi bir kısım sahabîleri kendi dinlerine çağırmışlar, bir rivayete göre de onları, “ kendi dininizi bırakıp Muhammed’in dinine uydunuz ” diye kınamışlardı. İşte âyet-i kerîme, bu tür hâdiseler üzerine inmiştir. ( Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 111 ) Onlar, “ Hz. Muhammed, kendisinin peygamber olduğunu iddia ettiği halde, Hz. Mûsâ ve Hz. İsa’nın da peygamber olduğunu kabul ediyor ” ve “ Hz. Mûsâ, Tevrat’ta şeriatinin sona ermeyeceğini haber veriyor ” gibi sözleriyle müslümanların kalplerine şüphe atıp, onları haktan saptırmaya çalışıyorlardı. Halbuki farkında olmadan kendilerini saptırıyorlardı. Çünkü onlar, böyle bir faaliyetten hayırlı bir netice elde edemeyecekleri gibi, üstelik kıyamet günü hem kendi günahlarını hem de saptırdıkları kimselerin günahlarını yükleneceklerdir. ( bk. Nahl 16/25; Ankebût 29/13 )
Burada dikkat çeken bir husus, mü’minleri Allah yolundan saptırmak isteyen kimselerin, Ehl-i kitabın hepsi değil, onlardan bir grup olmasıdır. Bir kısım âyet-i kerîmelerde, Ehl-i kitap içinde “ aşırılığa kaçmayan, insaflı ve mutedil bir zümre ” bulunduğu ( bk. Mâide 5/66 ) ve “ geceleri secdelere kapanarak Allah’ın âyetlerini okuyan kişiler ” var olduğu ( Âl-i İmrân 3/113 ) haber verilir. Bu sebepledir ki Ehl-i kitaba insaflı olmaları yönünde şu ilâhî telkinler yapılır:
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 69 ayeti anlamı - okunuşu
Ehl-i kitaptan bir grup, sizi doğru yoldan saptırmak isterler. Halbuki onlar sadece kendilerini saptırırlar da bunun farkına bile varamazlar.
Mokhtasar tefsiri
Ey Müminler! Kitap ehlinden olan Yahudi ve Hristiyan din adamları Allah`ın sizleri ulaştırdığı hak yoldan saptırmayı temenni etmektedirler. Oysa onlar, kendilerinden başkasını saptıramazlar. Çünkü onların müminleri saptırmak için çabalamaları kendilerinin sapkınlığını arttırmaktadır ve onlar yaptıklarının sonucunu da bilmemektedirler.
Ali Fikri Yavuz
Yahudi’lerden bir topluluk, sizi şaşırtıp dinlerine çevirmek istediler. Halbuki onlar, kendilerinden başkasını şaşırtıp saptıramazlar. Bunun farkında bile değillerdir
İngilizce - Sahih International
A faction of the people of the Scripture wish they could mislead you. But they do not mislead except themselves, and they perceive [it] not.
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Kitap ehlinin bir bölüğü, yolunuzu sapıtmak ister. Halbuki sizi değil, ancak kendilerini yoldan çıkarırlar, kendileri sapıklığa düşerler de farkında değillerdir.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Kitab əhlindən bir dəstə sizi yolunuzdan sapdırmağı arzu etdikləri halda, yalnız özlərini düz yoldan sapdırırlar, lakin onlar bunu dərk etmirlər.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar.
Ali İmran suresi (Al Imran) 69 ayeti arapça okunuşu
﴿وَدَّت طَّائِفَةٌ مِّنْ أَهْلِ الْكِتَابِ لَوْ يُضِلُّونَكُمْ وَمَا يُضِلُّونَ إِلَّا أَنفُسَهُمْ وَمَا يَشْعُرُونَ﴾
[ آل عمران: 69]
ودت طائفة من أهل الكتاب لو يضلونكم وما يضلون إلا أنفسهم وما يشعرون
سورة: آل عمران - آية: ( 69 ) - جزء: ( 3 ) - صفحة: ( 58 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Baş ağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur.
- Gerçek tartı kıyamet günündedir. Tartıları ağır gelenler, işte onlar kurtulanlardır.
- Şeytan sizi fakirlikle korkutarak cimriliği ve hayasızlığı emreder; Allah ise kendisinden mağfiret ve bol nimet
- Allah'tan mağfiret dile. Allah bağışlar ve merhamet eder.
- İnkarcılara, ikiyüzlülere itaat etme; eziyetlerine aldırma; Allah'a güven, güvenilecek olarak Allah yeter.
- İnananlar ancak, o kimselerdir ki Allah anıldığı zaman kalbleri titrer, ayetleri okunduğu zaman bu onların
- İşlediklerine karşılık her birinin dereceleri vardır. Rabbin onların işlediklerinden habersiz değildir.
- Allah'ın, fethedilen memleketler halkının mallarından Peygamberine verdikleri; Allah, Peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar
- Kim tevbe edip yararlı iş işlerse, şüphesiz o, Allah'a gereği gibi yönelmiş olur.
- Doğrusu hüküm günü hepsinin bir arada bulunacağı gündür.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler