Casiye suresi 9. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاِذَا عَلِمَ مِنْ اٰيَاتِنَا شَيْـًٔاۨ اتَّخَذَهَا هُزُوًاۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُه۪ينٌۜ ﴾ [الجاثية: 9]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe-iżâ ‘alime min âyâtinâ şey-en(i)tteḣażehâ huzuvâ(en)(c) ulâ-ike lehum ‘ażâbun muhîn(un) [Casiye: 9]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Ayetlerimizden bir şey öğrendiğinde onu alaya alır. İşte bunlara alçaltıcı bir azap ve ardından da cehennem vardır. Kazandıkları şeyler de, Allah'ı bırakıp edindikleri dostlar da onlara bir fayda vermez. Büyük azap onlaradır. [Casiye: 9]
Casiye Suresi 9. ayet tefsiri
Allah’ın iki türlü âyeti vardır.
› Kavlî âyetleri,
› Kevnî âyetleri.
Kur’ân-ı Kerîm O’nun kavlî âyetlerini ihtivâ eder. Kâinat ise kevnî âyetlerinin toplamıdır. Bu âyetler arasında tam bir uygunluk vardır; hep birbirini tasdik ve tefsir ederler. Bu sebepledir ki Kur’an söz kalıplarına büründürülmüş kâinat, kâinata da fiile tatbik edilmiş Kur’an’dır. İster kavlî, ister kevnî olsun Allah’ın âyetleri karşısında insanlar üç gruptur:
Birincisi; iman nimetine erişip bu âyetlere teslim olanlar, onlardan gereken ders ve ibreti çıkaranlar.
İkincisi; Allah’ın ayetlerini açık bir kalple dinleyip, onlar üzerinde tefekkür ettikleri halde henüz iman nimetine erişemeyen ve kalbi mutmain olmayanlar. Bu insanların kalpleri temiz olduğu için, âyetleri dinledikçe ve gördükçe, inanıp kalplerinin mutmain olması mümkündür.
Üçüncüsü; önceden iman etmemeye karar vermiş, kalbi kapalı kimseler. Böyle kimselerin şu sebeplerle iman etmeyecekleri beyân edilir:
› Onlar yalancıdırlar, iftiracıdırlar, işleri hep gerçekleri ters yüz etmek olup doğruluğa ve gerçeğe yanaşmak istemezler.
› Günaha dalmışlardır; işleri güçleri kötülükle meşgul olmaktır. Kendilerini kötü amellerinden alıkoyacak diye hiçbir yüksek ahlâki kaide kabul etmezler.
› Kibirlidirler ve kendilerini beğenmişlerdir. Her şeyi kendilerinin bildiğini zannettikleri için, Allah’ın âyetleri onlara okunduğunda üzerlerinde hiç düşünmezler. Bu yüzden âyetleri dinleyip dinlememeleri arasında bir fark yoktur.
› Allah’ın âyetleriyle alay ederler. Mesela Kur’an’ın bir âyetini işittiklerinde, onda bir yanlış taraf ararlar ve ayeti siyak ve sibakından çıkararak yorumlarlar ve onu alay konusu yaparlar.
Bunlar dünyada alçaltıcı, onur kırıcı bir cezaya çarptırılacaklardır. Öte dünyada ise en şiddetli bir azaba uğrayacaklardır.
Halbuki bu inkârcı gâfiller, Allah Teâlâ’nın nasıl sonsuz merhametli bir Rab olduğunu bir tanıyabilseler, içinde bulundukları karanlık küfür bataklığından kurtulup imanın aydınlık dünyasına doğabilirler:
Ömer Çelik Tefsiri
Casiye suresi 9 ayeti anlamı - okunuşu
Âyetlerimiz hakkında bir şey öğrenecek olsa, hemen bunları küçümseyip alay konusu yapar. Bu gibiler için alçaltıcı bir azap vardır.
Mokhtasar tefsiri
Kendisine Kur`an`dan bir şey ulaştığı zaman onu alay konusu haline getirir. Kur`an`a karşı alay etme vasfıyla vasıflanan o kimseler için kıyamet gününde alçaltıcı bir azap vardır.
Ali Fikri Yavuz
(Kur’an) ayetlerimizden bir şey ona ulaşıb da Kur’an’dan olduğunu bilince, onu eğlenceye alır. İşte bu halde olanlar (var ya), onlar için perişan edici bir azap vardır
İngilizce - Sahih International
And when he knows anything of Our verses, he takes them in ridicule. Those will have a humiliating punishment.
Casiye suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve ayetlerimizden bir şey öğrendi mi onu alaya alır; onlar, öyle kişilerdir ki onlaradır aşağılatıcı azap.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
O, ayələrimizdən bir şey öyrənib bildiyi zaman onu lağa qoyur. Məhz belələri (qiyamət günü) alçaldıcı bir əzaba düçar olacaqlar!
Kuran Araştırmaları Vakfı
(O) ayetlerimizden bir şey öğrendiği zaman onlarla alay eder. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır!
Casiye suresi (Al-Jaathiyah) 9 ayeti arapça okunuşu
﴿وَإِذَا عَلِمَ مِنْ آيَاتِنَا شَيْئًا اتَّخَذَهَا هُزُوًا ۚ أُولَٰئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُّهِينٌ﴾
[ الجاثية: 9]
وإذا علم من آياتنا شيئا اتخذها هزوا أولئك لهم عذاب مهين
سورة: الجاثية - آية: ( 9 ) - جزء: ( 25 ) - صفحة: ( 499 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Onlar kendilerine meleklerin gelmesini mi, yoksa Rabbinin gelmesini mi, yahut Rablerinden bir takım mucizelerin gelmesini
- Ve sakın bir şey isteyeni azarlama;
- And olsun ki, daha önce İbrahim'e de akla uygun olanı göstermiştik. Biz onu biliyorduk.
- Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
- O, göklerin, yerin ve ikisi arasında olanların Rabbidir. O, önünde kimsenin konuşmayacağı Rahman olan Allah'tır.
- "Hayat, ancak bu dünyadaki hayatımızdır. Ölürüz ve yaşarız; bizi ancak zamanın geçişi yokluğa sürükler" derler.
- Ölen kimseyi Allah'ın diriltmeyeceği üzerine bütün güçleriyle Allah'a yemin ederler. Hayır; öyle değil, ayrılığa düştükleri
- İşte bunlar Allah'ın doğru yola eriştirdikleridir, onların yoluna uy, "Sizden buna karşılık bir ücret istemem,
- Oysa onların bu hususta bir bilgileri yoktur, sadece sanıya uyarlar. Sanı ise şüphesiz gerçeği ifade
- Ama şeytan ona vesvese verip: "Ey Adem! Sana sonsuzluk ağacını ve çökmesi olmayan bir saltanatı
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Casiye indirin:
Casiye Suresi mp3 : Casiye suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler