Kehf suresi 99. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَتَرَكْنَا بَعْضَهُمْ يَوْمَئِذٍ يَمُوجُ ف۪ي بَعْضٍ وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَجَمَعْنَاهُمْ جَمْعًاۙ ﴾ [الكهف: 99]
ayet arapça & türkçe okunuşuVeteraknâ ba’dahum yevme-iżin yemûcu fî ba’d(in)(s) venufiḣa fî-ssûri fecema’nâhum cem’â(n) [Kehf: 99]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Biz o gün onları bırakırız, dalgalar halinde birbirlerine girerler. Sura üflenince hepsini bir araya toplarız. [Kehf: 99]
Kehf Suresi 99. ayet tefsiri
Kıyâmet günü geldiğinde Allah Teâlâ, Ye’cûc ve Me’cûc’u salıverecek, bunlar büyük ve kalabalık bir topluluk oluşturacaklar ve deniz dalgaları gibi birbirine karışacak, âdetâ deniz gibi çalkalanıp duracaklardır. Böyle müthiş bir manzara arzedeceklerdir. Peşinden sûra üflenecek, kıyâmet kopacak, Allah Teâlâ bütün insanları diriltecek, Ye’cûc ve Me’cûc ile birlikte hepsini mahşer yerinde toplayacak ve hesaba çekecektir. Dünya hayatında gözlerini ilâhî hakikatlere, basîretlerini Allah’ın zikrine karşı perdeleyenler, bu gerçekleri görmezden gelenler ve Kur’ân-ı Kerîm’in cehennemle ikaz eden âyetlerini dinlemeye tahammül edemeyen bedbahtlar, mecburi giriş istikâmeti olarak cehennemle yüz yüze getirileceklerdir.
Allah Resûlü ( s.a.s. ) şöyle buyurur:
“ O gün cehennem getirilir. Onun yetmiş bin yuları vardır. Kıyâmet gününde her yuların başında Allah’ın onu yarattığı yerden çeken yetmiş bin melek vardır. Cehennem öyle bir yere konur ki, cennete geçebilmek için sırat köprüsünden başka bir yol kalmaz. ” ( Müslim, Cennet 29; Tirmizî, Cehennem 1 )
Hak dostlarından biri, âyetin “ onların kalp gözleri bizim zikrimize karşı perdelidir ” ( Kehf 18/101 ) kısmını şöyle izah eder:
“ Onların baş gözleri, gaflet perdesiyle ibretle nazar kılabilmekten perdelenmiştir. Kalp gözleri, dünya muhabbeti ve şehvet perdeleriyle âhiretin derecelerini ve derekelerini görmekten perdelenmiştir. Sır gözleri, dünya ve âhirete iltifat perdesiyle Yaratıcı’nın âyetlerini müşâhededen perdelenmiştir. Ruh gözleri, mâsivallah perdesiyle Allah Teâlâ’yı zikirden perdelenmiştir. Şu bir hakikat ki, bâtın gözü müşâhedeyle, zâhir gözü ise ibret nazarıyla açılır. Yine zâhirdeki işitme vâsıtası olan kulak, batın kulağına tâbidir. Resûlullah ( s.a.s. )’in sünnetlerini ve sâlihlerin sîretlerini dinlemek de, Hak kelâmını dinlemeye dâhildir. ” ( Bursevî, Rûhu’l-Beyân, V, 359 )
Dolayısıyla âhirette karşılaşılacak o feci âkıbetten kurtuluş için, şimdi fırsat varken gözlerimizi ve gönüllerimizi Allah’ın zikrine; kulaklarımızı da Allah’ın kelâmına açmamız; onları saran kalın perdeleri kaldırmamız gerekmektedir. Aksi takdirde iyi şeyler yaptığımızı zannettiğimiz halde, mahşer günü amelleri boşa çıkmış nâdanlardan olma tehlikesi vardır:
Ömer Çelik Tefsiri
Kehf suresi 99 ayeti anlamı - okunuşu
O gün biz insanları salıvereceğiz, deniz dalgaları gibi birbirine çarparak çalkalanacaklar. Sûra üflenecek ve insanların hepsini bir araya getireceğiz.
Mokhtasar tefsiri
Ahir zamanda onları bırakırız da (kalabalık olmalarından dolayı) diğerleri ile birbirlerine dalgalar halinde karışırlar. Sûr`a üflendiği zaman da bütün hepsini hesap ve karşılıklarını vermek için bir araya toplarız.
Ali Fikri Yavuz
(Ye’cüc ve Me’cüc’un veya pek kalabalık insanların çıkacağı) o gün, onları, birbiri içinde dalgalanır hale bırakmışızdır; Sûr’a üfürülmüştür. Artık hepsini hesap için toplamışızdır
İngilizce - Sahih International
And We will leave them that day surging over each other, and [then] the Horn will be blown, and We will assemble them in [one] assembly.
Kehf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
O gün deniz gibi dalgalanır, dalgadalga birbirlerine karışır onlar ve sur üfürülür de onların hepsini toplarız.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
O gün (həddindən artıq çox olduqlarına görə) onları (yaxud bütün insanları başlı-başına) buraxarıq. Belə ki, onlar dalğalar kimi bir-birinə qarışarlar (heyrət onları bürüyər, özlərini itirib nə etdiklərini bilməzlər). Sur çalınan kimi onların (məxluqatın) hamısını bir yerə cəm edərik.
Kuran Araştırmaları Vakfı
O gün (kıyamet gününde bakarsın ki) biz onları, birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışızdır; Sur'a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir.
Kehf suresi (Al-Kahf) 99 ayeti arapça okunuşu
﴿۞ وَتَرَكْنَا بَعْضَهُمْ يَوْمَئِذٍ يَمُوجُ فِي بَعْضٍ ۖ وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَجَمَعْنَاهُمْ جَمْعًا﴾
[ الكهف: 99]
وتركنا بعضهم يومئذ يموج في بعض ونفخ في الصور فجمعناهم جمعا
سورة: الكهف - آية: ( 99 ) - جزء: ( 16 ) - صفحة: ( 304 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Orada ne serinlik ne de içilecek bir şey tatmazlar; sadece kaynar su ve irin....
- "Ey Nuh! Sana ve seninle beraber olan topluluklara bizden bir selamet ve bereketle gemiden in.
- Anlaşma yaptığın kimseler, sonucundan sakınmayarak anlaşmalarını her defasında bozarlar. Savaşta onları yakalarsan, arkalarındakilere ibret olacak
- And olsun ki kadın Yusuf'a karşı istekli idi; Rabbin'den bir işaret görmeseydi Yusuf da onu
- Sen inkarcılara mehil ver; onlara mukabeleyi biraz geri bırak.
- Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
- Oğlu: "Dağa sığınırım, beni sudan kurtarır" deyince, Nuh: "Bugün Allah'ın buyruğundan O'nun acıdıkları dışında kurtulacak
- Bugün, inkarcılığınıza karşılık oraya girin.
- Ahirete inanmayanlar kötülük misalidirler. En üstün misali ise Allah verir. O Güçlü'dür, Hakim'dir.
- "Ateş bize sadece sayılı birkaç gün değecektir", derler; sor, "Allah katından siz söz mü aldınız?",
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kehf indirin:
Kehf Suresi mp3 : Kehf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler