Hud suresi 102. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَكَذٰلِكَ اَخْذُ رَبِّكَ اِذَٓا اَخَذَ الْقُرٰى وَهِيَ ظَالِمَةٌۜ اِنَّ اَخْذَهُٓ اَل۪يمٌ شَد۪يدٌ ﴾ [هود: 102]
ayet arapça & türkçe okunuşuVekeżâlike aḣżu rabbike iżâ eḣaże-lkurâ vehiye zâlime(tun)(c) inne aḣżehu elîmun şedîd(un) [Hud: 102]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Allah, kasabaların zalim halkını yakalayınca, böyle yakalar; yakalaması da şiddetli ve elimdir. [Hud: 102]
Hud Suresi 102. ayet tefsiri
İbret olsun diye kıssaları anlatılan önceki peygamberlerin kavimlerini Cenâb-ı Hak, isyan ve azgınlıkta ileri gitmeleri sebebiyle çeşitli musibetlerle helak etmiştir. Bunlardan bazılarının iz ve kalıntıları zamanımıza kadar ulaşmıştır. Âd ve Semûd kavminin yurtlarındaki kalıntılar; Mısır’daki piramit ve heykeller gibi. Bugün bile insanlar oraları ziyaret edip ibret almaktadırlar. Bazılarının ise izleri bile silinmiş, hasat edilmiş ekin gibi yok olup gitmişlerdir. Hz. Lût ve Hz. Nûh kavimlerinin beldeleri gibi. Onların bu şekilde helak edilmeleri, tamâmen kendi yaptıkları zulümler sebebiyledir. Yoksa Allah onlara herhangi bir haksızlık yapmış değildir. Başlarına Allah’ın azabı çöktüğü zaman, Allah’tan başka taptıkları putlar onlara hiçbir fayda sağlayamamış; gelen azaptan hiçbir şeyi engelleyememişlerdir. Hatta onların zararını daha da artırmışlardır. Çünkü dünyada helak edildikleri gibi, o putlara tapmaları kendilerine âhiret mükâfâtını da kaybettirmiş, böylece en büyük zarara uğramalarına sebep olmuştur. Allah Teâlâ, sonradan gelenlere mühim bir ders ve günahlardan sakınmaya vesile olacak dehşetli bir ibret olması için, zulmeden o belde halklarını azabıyla yakalamıştır. Gerçekten de Allah Teâlâ’nın yakalaması, çok acı verici ve çok çetindir. Resûlullah ( s.av ): “ Şüphesiz ki Allah, zâlime mühlet verir, fakat sonunda onu yakaladı mı bir daha da bırakmaz ” buyurmuş, sonra da “ Rabbin, halkı zâlim memleketleri yakalayıp cezalandırdığı zaman işte böyle cezalandırır. O’nun cezası, gerçekten çok acı verici ve pek şiddetlidir ” ( Hûd 11/102 ) âyetini okumuştur. ( Buhârî, Tefsir 11/5; Müslim, Birr 61 )
Kula düşen, bu olup bitenlerden gereken ders ve ibreti almaktır:
Ömer Çelik Tefsiri
Hud suresi 102 ayeti anlamı - okunuşu
Rabbin, halkı zâlim memleketleri yakalayıp cezalandırdığı zaman işte böyle cezalandırır. O’nun cezası, gerçekten çok acı verici ve pek şiddetlidir.
Mokhtasar tefsiri
Allah Teâlâ`nın (gönderdiği peygamberlerini) yalanlayan kasabaları her zaman ve mekânda yakalayıp yok etmesi böyledir. Şüphesiz O’nun (halkı) zalim olan kasabaları yakalaması acı vericidir ve şiddetlidir.
Ali Fikri Yavuz
İşte Rabbin, zulümkâr memleketleri çarptığı zaman, böyle yakalayıp çarpar. Doğrusu onun cezalandırması çok acıklıdır, pek şiddetlidir
İngilizce - Sahih International
And thus is the seizure of your Lord when He seizes the cities while they are committing wrong. Indeed, His seizure is painful and severe.
Hud suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
İşte Rabbin, zulmeden şehirleri böyle alıverir, aldığı, azabına uğrattığı zaman da şüphe yok ki onun kavrayışı pek elemlidir, pek çetindir.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Rəbbin zülmkar məmləkətləri əzabla yaxalayanda belə yaxalayar. Onun cəzası, doğrudan da, ağrılı-acılıdır, şıddətlidir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Rabbin, haksızlık eden memleketleri (onların halkını) yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetlidir). Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir, pek çetindir!
Hud suresi (Hud) 102 ayeti arapça okunuşu
﴿وَكَذَٰلِكَ أَخْذُ رَبِّكَ إِذَا أَخَذَ الْقُرَىٰ وَهِيَ ظَالِمَةٌ ۚ إِنَّ أَخْذَهُ أَلِيمٌ شَدِيدٌ﴾
[ هود: 102]
وكذلك أخذ ربك إذا أخذ القرى وهي ظالمة إن أخذه أليم شديد
سورة: هود - آية: ( 102 ) - جزء: ( 12 ) - صفحة: ( 233 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- De ki: "Arkadaşları bize gel diye doğru yola çağırırken, şeytanların yeryüzünde şaşırttıkları bir kimse gibi
- Ona kaynar sudan konukluk sunulur.
- Göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinin olan, çocuk edinmeyen, hükümranlıkta ortağı bulunmayan, herşeyi yaratıp bir ölçüye
- Ormanlık yerde oturanlar, Eykeliler de peygamberleri yalanladı.
- Bilmeden, doğruya götüren bir rehberi olmadan, aydınlatıcı bir kitabı da bulunmadan Allah yolundan saptırmak için
- Orada Zekeriya Rabbine dua etti: "Ya Rabbi! Bana kendi katından temiz bir soy bahşet, doğrusu
- Orada nice bahçeler, pınarlar, ekinler, güzel konaklar, eğlenip durdukları nimetler bırakmışlardı.
- De ki: "Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği
- "Eğer Allah'ı, Peygamberini, ahiret yurdunu istiyorsanız bilin ki, Allah içinizden iyi davrananlara büyük ecir hazırlamıştır."
- "Ey Nuh! Bizimle cidden tartıştın; hem de çok tartıştın. Doğru sözlülerden isen tehdit ettiğin azabı
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hud indirin:
Hud Suresi mp3 : Hud suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler