Ali İmran suresi 104. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Ali İmran suresi 104 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Ali İmran suresi - Al Imran aya 104 (The Family of Imraan).
  
   

﴿وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ اُمَّةٌ يَدْعُونَ اِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ ﴾ [آل عمران: 104]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Veltekun minkum ummetun yed’ûne ilâ-lḣayri veye/murûne bilma’rûfi veyenhevne ‘ani-lmunkeri veulâ-ike humu-lmuflihûn(e) [Ali İmran: 104]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Sizden, iyiye çağıran, doğruluğu emreden ve fenalıktan meneden bir cemaat olsun. İşte başarıya erişenler yalnız onlardır. [Ali İmran: 104]


Ali İmran Suresi 104. ayet tefsiri

Hayra davet, iyiliği emredip kötülüğü yasaklama bütün müslümanlara farz-ı kifâyedir. Bu vazife yerine getirilmeyince hiçbir müslüman mesuliyetten kurtulamaz. Hitap bütün mü’minlere olduğu için onların vazifesi, içlerinden bu sorumluluğu yerine getirecek belli, özel bir topluluk yetiştirmek, onlara yardım ve ittiba etmek suretiyle bu görevi yerine getirtmektir. Böyle bir grup teşkil edilip görevlendirildikten sonra tebliğ vazifesi bizzat onlar üzerine farz-ı ayın olur. Fakat bunlar görevlerini yerine getirmezlerse, sorumluluk önce bunlara, ikinci olarak da tekrar müslümanların hepsine düşer.

Ayette geçen اَلْخَيْرُ ( hayır ) kelimesi, “ dine ve dünyaya ait her türlü iyi, güzel ve faydalı olan şeyler ” mânasına gelir. Kur’ân-ı Kerîm’de umumiyetle bu kelime; Allah’ın rızâsına uygun düşen, fert, aile ve toplumun faydasına olan, âhirette sevap kazandıran tutum ve davranışlar, fert ve toplum menfaatine olan servet, mülk, müessese ve düzen­lemeler anlamında kullanılmıştır. Bunların zıddı olan şeylerden de “ şer ” olarak bahsedilir. Burada zikredilen “ hayır ”dan maksat, öncelikle tevhid ve İslâm’dır.  İyiliği emretmek ve kötülüğü yasaklamak da bunun mühim bir kısmını teşkil eder. Bu bakımdan emredilmesi istenen “ ma‘rûf ”, İslâm’ın getirdiği, uygun gördüğü ve onayladığı her türlü iyiliktir. “ Münker ” de İslâm’ın yasakladığı ve onaylamadığı her türlü kötülüktür. Şunu belirtmek gerekir ki iyiliği ve kötülüğü Allah’ın sapasağlam ipi olan İslâm’dan başka ölçüyle ölçmeye kalkmak, nefse ait arzulara uymaktır ki, bu, bir sonraki âyette yasaklanan anlaşmazlık ve uyuşmazlığı hortlakmaktan başka bir şey değildir.

Hayra davet, iyiliği emir ve kötülüğü yasaklamak hususunda Allah Resûlü ( s.a.s. )’in çok önemli ikazları vardır. Bunlardan birkaçı şöyledir:

“ Allah’a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder, kötülüğü yasaklar ve zalimin iki elini tutup onu doğruyu kabule zorlarsınız ya da bunu yapamadığınız takdirde Allah, sizin iyilerinizin kalplerini de kötülerinkine ben­zetir ve daha önce İsrâiloğulları’na ettiği gibi size de lânet eder. ” ( Ebû Dâvûd, Melâhim 17 )

“ Sizden bir kötülük gören kişi onu eliyle önlesin. Buna gücü yetmeyen diliyle karşı çıksın. Bunu da yapamayan o kötülüğe kalbiyle buğzetsin. Sonuncusu, imanın en zayıf derecesidir. ” ( Müslim, İman 78; Tirmizî, Fiten 11 )

Allah Resûlü ( s.a.s. ), iyiliği emir ve kötülüğü yasaklama işinin toplumun ihyâsı ve devamı açısından ne kadar hayatî olduğunu bir misalle şöyle açıklar:

“ Allah’ın çizdiği sınırları aşmayarak orada duranlarla bu sınırları aşıp ihlâl edenler, bir gemiye binmek üzere kur’a çeken topluluğa benzerler. Onlardan bir kısmı geminin üst katına, bir kısmı da alt katına yerleşmişlerdi. Alt kattakiler su almak istediklerinde üst kattakilerin yanından geçiyorlardı. Alt katta oturanlar:

«–Hissemize düşen yerden bir delik açsak, üst katımızda oturanlara eziyet vermemiş oluruz» dediler.

Şayet üstte oturanlar, bu isteklerini yerine getirmek için alttakileri serbest bırakırlarsa, hepsi birlikte batar helâk olurlar. Eğer ellerinden tutarak bunu önlerlerse, hem kendileri kurtulur, hem de diğerleri kurtulmuş olur. ” ( Buhârî, Şirket 6; Tirmizî, Fiten 12 )

İslâm toplumu adına hayra davet, iyiliği emredip kötülüğü yasaklama vazifesini ifâ edecek kişilerin belli başlı hususiyetlere sahip olmaları lâzımdır. Bunları şöylece hülâsa edebiliriz:

  İman, istikâmet ve takvâ bakımından yeterli ve üstün bir seviyede olmaları,

  İyiyi kötüden, hayrı şerden ayırabilecek derecede ilim, irfan ve tecrübe sahibi olmaları,

  Beşerî münasebetleri gü­zel bir şekilde yürütebilecek derecede ahlâk-ı hamîde ve hüsn-i muâşeret sahibi olmaları,

  Bu işi yapabilecek dirâyet, güç ve kudret sahibi olmaları gerekir.

İslâm tam olarak öğrenilip, öğretilip yaşanmadığı takdirde toplumda düzenin yerini terör, birliğin yerini tefrika alır ki gelen âyet bu hususta ciddi bir uyarıda bulunmaktadır:


Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi Diyanet

Ali İmran'den 104 Ayeti'ni dinle


Ali İmran suresi 104 ayeti anlamı - okunuşu

Ey mü’minler! İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü yasaklayan seçkin bir topluluk bulunsun. İşte onlar, doğru ve kalıcı yatırım yapıp kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.


Mokhtasar tefsiri

-Ey Müminler!- Sizin içinizden Allah`ın sevdiği bütün hayırlara davet eden, aklın güzel gördüğü ve dinin gösterdiği iyiliği emredip, aklın kötü gördüğü ve dinin yasakladığı münkerden men eden bir topluluk bulunsun. Bu sıfatlarla vasıflananlar; işte onlar, dünya ve ahirette tam bir şekilde kurtuluşa erenlerdir.


Ali Fikri Yavuz

İçinizden, insanları hayra çağıracak, iyiliği emredecek, kötülükten alıkoyacak bir topluluk bulunsun. İşte onlar, kurtuluşa erenlerdir


İngilizce - Sahih International


And let there be [arising] from you a nation inviting to [all that is] good, enjoining what is right and forbidding what is wrong, and those will be the successful.

Ali İmran suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


İçinizde öyle kişiler bulunmalı ki onlar, sizi hayra çağırsın, size iyiliği emretsin, sizi kötülükten vazgeçirmeye çalışsın ve onlardır kurtulanlar, muratlarına erenler.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Ey müsəlmanlar!) İçərinizdə (insanları) yaxşılığa çağıran, xeyirli işlər görməyi əmr edən və pis əməlləri qadağan edən bir camaat olsun! Bunlar (bu camaat), həqiqətən nicat tapmış şəxslərdir.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

Ali İmran suresi (Al Imran) 104 ayeti arapça okunuşu

﴿وَلْتَكُن مِّنكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ ۚ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
[ آل عمران: 104]

velteküm minküm ümmetüy yedune ilel hayri veye'mürune bilmarufi veyenhevne anil münker veülaike hümül müflihun

ولتكن منكم أمة يدعون إلى الخير ويأمرون بالمعروف وينهون عن المنكر وأولئك هم المفلحون

سورة: آل عمران - آية: ( 104 )  - جزء: ( 4 )  -  صفحة: ( 63 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. "Yeri sürüp, ekini sulayarak boyunduruk altında ezilmemiş, kusursuz, alacasız bir sığır olduğunu söylüyor" dedi. "Şimdi
  2. Allah, kullarına lütufta bulunandır. Dilediğini rızıklandırır. Kuvvetli olan da güçlü olan da O'dur.
  3. Göklerde ve yerde olan kimseler her şeyi O'ndan isterler; O her an kainata tasarruf etmektedir.
  4. Onlar ki, "Rabbimiz! Biz şüphesiz inandık, bunun için günahlarımızı bize bağışla ve bizi ateşin azabından
  5. De ki: "Beni kimse Allah'a karşı savunamaz ve ben O'ndan başka bir sığınak bulamam."
  6. Göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinin olan, çocuk edinmeyen, hükümranlıkta ortağı bulunmayan, herşeyi yaratıp bir ölçüye
  7. Sen, ölülere şüphesiz ki işittiremezsin; dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
  8. Firavun, milletini saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.
  9. İnananlar, düşman birliklerini gördükleri zaman: "İşte bu, Allah ve Peygamberinin bize vadettiğidir; Allah ve Peygamberi
  10. Yaratan Rabbinin adıyla oku!

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:

Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ali İmran Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Ali İmran Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Ali İmran Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Ali İmran Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Ali İmran Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Ali İmran Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Ali İmran Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Ali İmran Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Ali İmran Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Ali İmran Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Ali İmran Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Ali İmran Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Ali İmran Suresi Al Hosary
Al Hosary
Ali İmran Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Ali İmran Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, July 16, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler