Fussilet suresi 11. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿ثُمَّ اسْتَوٰٓى اِلَى السَّمَٓاءِ وَهِيَ دُخَانٌ فَقَالَ لَهَا وَلِلْاَرْضِ ائْتِيَا طَوْعًا اَوْ كَرْهًاۜ قَالَتَٓا اَتَيْنَا طَٓائِع۪ينَ ﴾ [فصلت: 11]
ayet arapça & türkçe okunuşuŚumme-stevâ ilâ-ssemâ-i vehiye duḣânun fekâle lehâ velil-ardi-/tiyâ tav’an ev kerhen kâletâ eteynâ tâ-i’în(e) [Fussilet: 11]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Sonra, duman halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve yeryüzüne: "İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin" dedi. İkisi de: "İsteyerek geldik" dediler. [Fussilet: 11]
Fussilet Suresi 11. ayet tefsiri
11. âyette geçen اَلدُّخَانُ ( duhān ), sözlükte “ duman ” anlamına gelir. Tefsirlerde bu kelime “ su buharı ” olarak izah edilir. Günümüz ilmî gelişmeleri ışığında “ hidrojen gazı ” olarak yorumlanmaktadır. İşte kâinatın başlangıcını teşkil eden madde budur. Cenâb-ı Hak önce bu maddeyi yaratmış, bundan da tüm kâinatı var etmiştir. Bilim adamlarının izahına göre, gök cisimleri gazların yoğunlaşması ile yaratılmıştır. Önceleri uzayı dolduran gayet sıcak bir gaz bulutu vardı. Bu gaz kütlesinin parça parça yoğunlaşıp sıkışmasıyla yıldızlar meydana geldi. Kâinatta hâlâ bir kısım yıldızlar doğarken bir takımları dağılmakta ve başka yıldızlar tarafından yutulmaktadır. Aslında yaratılışın başlangıcını teşkil eden bu gazın hadsiz hesapsız güçteki bir enerji bulutu olduğu anlaşılıyor. Zaten maddenin de enerjinin yoğunlaşmasından oluştuğu artık bilinmektedir. İşte Kur’an’ın beyânına göre gök cisimleri, duman görünümündeki bu gaz ( enerji ) bulutundan yaratılmıştır. Yalnız gökleri ve yeri yaratırken Allah Teâlâ için bir zorluk ve bir yorulma söz konusu değildir. O sadece onlara “ emrime gelin ”, yani “ olun, varlık sahnesine çıkın ” diye emretmiş, onlar da belirlenen ilâhî program dâhilinde oluvermişlerdir. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “ Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yarattık. Ama bize en küçük bir yorgunluk bile dokunmadı. ” ( Kāf 50/38 )
Cenâb-ı Hak, gökleri yedi kat olarak tanzim etmiştir. Bunlar hakkında bazı açıklamalar yapılmaya çalışılsa bile günümüz ilmî gelişmeleri bunların mâhiyeti hakkında kesin bir izah yapamamaktadır.[ 1 ] Allah her bir kat göğe vazifesi neyse onu emretti. Hangisi ne iş için yaratıldı ise onu yapacaktı. Zaten de öyledir; her bir gök ve oradaki varlıklar, ilâhî tâlimat istikâmetinde vazifelerini hiç aksatmadan yapmaktadırlar. Değilse kâinattaki bu nizamın devam etmesi mümkün olmaz. Bunlar içinde yıldızlarla donatılan gök, dünya göğüdür. Günümüz astronomi ilmi, işte bu gökle ve buradaki yıldızlarla alakalı araştırmalar yapmakta, bazı ilmi tespit ve izahlarda bulunmaya çalışmaktadır. Cenâb-ı Hak, bu göğü muhafaza altına almıştır. Yani onu şimdilik bozulmaktan korumuştur. Şeytanların çıkıp melekleri dinlemesinden de mahfuz tutmuştur. ( bk. Hicr 15/17-18; Saffât 37/7-10 ) Yani bu korumanın maddi ve mânevî olmak üzere iki yönü olduğu anlaşılmaktadır. Bütün bunları yapan, yaratan ve takdir eden ise şüphesiz ki kudreti her şeye yeten, kuvvetine karşı konmayan, her şeyi hakkiyle bilen Allah Teâlâ’dir.
Bu apaçık ilâhî kudret işaretlerinden sonra Allah’a inanmamak ve O’ndan yüz çevirmek doğru ve yerinde bir davranış olabilir mi? Buna rağmen:[ 1 ] Kuran’da pek çok ayette kullanılan ve “ gök ” diye tercüme ettiğimiz “ semâ ” kelimesi iki mânada kulanılır:
- Bütün kâinâtı ifade etmek için,
- Dünya göğünü ifade etmek için.
Birinci mâna dikkate alındığında, günümüzdeki bir kısım bilimsel çalışmalara göre “ yedi gök ”le ilgili şu izahlar yapılabilir:
Bunlardan maksat uzay sonsuzluğuna doğru devam eden yedi manyetik mekandır. Onların kuşattığı alanlar ve bu alanların büyüklüğü ile ilgili günümüz astrofiziğinin verdiği tahmini bazı bilgiler şöyledir:
1. Gök: Güneş sistemi ile birlikte temsil ettiği uzay mekânı. Burası yaklaşık olarak 6.5 trilyon km’dir.
2. Gök: Galaksimizin temsil ettiği uzay mekanı. Burası 30-100 bin ışık yılıdır.
3. Gök: Galaksi grubumuzun temsil ettiği uzay mekanı. Yaklaşık 2 milyon ışık yılıdır.
4. Gök: Galaksi gruplarının ortaklaşa temsil ettiği kâinatın merkez radio manyetik mekânı. 100 milyon ışık yılı çapındadır.
5. Gök: Kuasarların temsil ettiği evren mekanı. 1 milyar ışık yılıdır.
6. Gök: Kaçan yıldızların temsil ettiği genleşen evren mekânı. 20-100 milyar ışık yılıdır.
7. Gök: Bunun dışındaki evrenin sınırsız sonsuzluklarını temsil eden evren mekânı. Buna bir sınır tanımak mümkün olamamaktadır.
Bu göklerden birinden diğerine intikal, hem hız yetersizliği yüzünden hem de manyetik gerilimleri aşması yönünden imkânsızdır. Bu göklere intikal için ışık hızını aşmak, maddî hüviyeti terk etmek gerekir. İşte Resûlüllah ( s.a.s. ) Efendimiz, Mirac gecesi Allah’ın izniyle bu maddî hüviyeti terk ederek yedi kat semayı geçerek Rabbinin huzuruna çıkmıştır.
Kelimenin ikinci mânası düşünüldüğünde, Dünya göğünün, bir başka deyişle atmosferin, 7 katmandan oluştuğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Nitekim bugün dünya atmosferinin üst üste dizilmiş farklı katmanlardan meydana geldiği bilinmektedir. Kimyasal içerik veya hava sıcaklığı ölçü alınarak yapılan tanımlamalarda, dünyanın atmosferi 7 katman olarak belirlenmiştir. Bugün halen 48 saatlik hava durumu tahminlerinde kullanılan ve “ Limited Fine Mesh Model ” ( LFMII ) olarak adlandırılan atmosfer modeline göre de atmosfer 7 katmandır. Modern jeolojik tanımlamalara göre atmosferin 7 katmanı şu şekilde sıralanmaktadır: 1- Troposfer, 2- Stratosfer, 3- Mezosfer, 4- Termosfer, 5- Ekzosfer, 6- İyonosfer, 7- Manyetosfer
Ömer Çelik Tefsiri
Fussilet suresi 11 ayeti anlamı - okunuşu
Bundan başka, gaz hâlinde olan göğe yöneldi. Hem ona, hem de yeryüzüne: “İsteseniz de istemeseniz de gelin!” buyurdu. İkisi de: “İsteyerek geldik” dediler.
Mokhtasar tefsiri
Sonra Allah -Subhanehu ve Teâlâ- gökyüzünü yaratmaya yöneldi. O gün gökyüzü duman halindeydi. Yüce Allah, gökyüzüne ve yeryüzüne: "İsteyerek ya da kerih görerek emrime boyun eğin!" dedi. Bu husus da ikiniz için de elzem bir durumdur. O ikisi de: "İtaat ederek geldik." dediler. Ey Rabbimiz! Senin dilemen dışında bizim bir dilememiz yoktur.
Ali Fikri Yavuz
Sonra (Allah), buhar halinde olan göğü yaratmayı kasd etti de ona ve arza: “-İkiniz de istiyerek veya istemiyerek gelin meydana çıkın.” dedi. Onlar da: “-Biz istiyerek geldik.” dediler. (Allah’ın emrine boyun eğdiler)
İngilizce - Sahih International
Then He directed Himself to the heaven while it was smoke and said to it and to the earth, "Come [into being], willingly or by compulsion." They said, "We have come willingly."
Fussilet suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Sonra bir duman halinde olan göğü yaratmayı hükmetmiştir de ona ve yeryüzüne, dileyerekdilemeyerek meydana gelin demiştir, ikisi de, dileyerek geldik demişlerdir.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Sonra Allah tüstü (düman, yerdən qalxan buxar) halında olan göyə üz tutdu (göyü yaratmaq qərarına gəldi). Ona (göyə) və yerə belə buyurdu: “İstər-istəməz vücuda gəlin!” Onlar da: “İstəyərək (Allahın əmrinə itaət edərək) vücuda gəldik!” – deyə cavab verdilər.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de "İsteyerek geldik" dediler.
Fussilet suresi (Fussilat) 11 ayeti arapça okunuşu
﴿ثُمَّ اسْتَوَىٰ إِلَى السَّمَاءِ وَهِيَ دُخَانٌ فَقَالَ لَهَا وَلِلْأَرْضِ ائْتِيَا طَوْعًا أَوْ كَرْهًا قَالَتَا أَتَيْنَا طَائِعِينَ﴾
[ فصلت: 11]
ثم استوى إلى السماء وهي دخان فقال لها وللأرض ائتيا طوعا أو كرها قالتا أتينا طائعين
سورة: فصلت - آية: ( 11 ) - جزء: ( 24 ) - صفحة: ( 477 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ancak tevbe eden, inanıp yararlı iş yapanlar bunun dışındadır. Bunlar hiçbir haksızlığa uğratılmadan, Rahman'ın kullarına
- Cehennem ateşine itildikçe itildikleri gün, onlara: "İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur;
- Bu söze mi şaşıyorsunuz?
- Allah şüphesiz adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara bakmayı emreder; hayasızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı yasak eder.
- Ayn, Sin, Kaf,
- "Doğrusu aramızda iyiler de vardır, bundan aşağı bulunanlar da vardır. Biz, türlü türlü yolda olan
- İşte Rableri hakkında tartışmaya giren iki taraf: O'nu inkar edenlere, ateşten elbiseler kesilmiştir, başlarına da
- Bizimle karşılaşmayı ummayanlar: "Bize ya melekler indirilmeli, ya da Rabbimiz'i görmeliyiz" derler. And olsun ki
- Allah'ın içten bağlı kulları bunların dışındadır.
- Allah'ın, rızkı dilediğine yayıp bir ölçüye göre verdiğini görmezler mi? Doğrusu bunda, inananlar için dersler
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Fussilet indirin:
Fussilet Suresi mp3 : Fussilet suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler