Bakara suresi 112. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿بَلٰى مَنْ اَسْلَمَ وَجْهَهُ لِلّٰهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَلَهُٓ اَجْرُهُ عِنْدَ رَبِّه۪ۖ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ۟ ﴾ [البقرة: 112]
ayet arapça & türkçe okunuşuBelâ men esleme vechehu li(A)llâhi vehuve muhsinun felehu ecruhu ‘inde rabbihi velâ ḣavfun ‘aleyhim velâ hum yahzenûn(e) [Bakara: 112]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Hayır, öyle değil; iyilik yaparak kendini Allah'a veren kimsenin ecri Rabbi'nin katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir. [Bakara: 112]
Bakara Suresi 112. ayet tefsiri
Cennet ne sadece yahudilere ne de Hristiyanlara aittir. İşin gerçeği şudur: Cennete varmak isteyen, Allah için kendini günah kirlerinden temiz tutmalı, nefsini her türlü şirk emârelerinden temizleyerek ihlas ve samimiyetle Allah’a yönelmelidir. Allah’ın birliğini gerçek mânada tanımalı ve bilmelidir. Bu halinde de Allah’ı görüyormuş gibi kendini sürekli Allah’ın huzurunda hissetmeli, yaptığı her ibâdeti de temiz bir kalp ile ve her yönüyle güzel bir şekilde yapmaya gayret göstermelidir. Çünkü Peygamber Efendimiz ihsanı: “ İhsan, Allah’ı görüyormuşsun gibi ibâdet etmendir. Her ne kadar sen O’nu görmüyorsan da O seni elbete görüyor. ” ( Buhârî, İman 37; Müslim, İman 57 ) şeklinde tarif etmiştir.
İşte bu şekilde davrananlar için Rableri yanında büyük bir mükafat hazırlanmıştır. Allah’ın cennetini lütfedeceği kullar, işte bunlardır. Onlara hiçbir korku yoktur, mahzun da olmayacaklardır. Onlar korktuklarından emin, umduklarına nâil olan kimselerdir. Bu kişiler müslüman, bunların tabi olduğu din de İslâm’dır. Hz. Muhammed ( s.a.v. )’in tebliğ ettiği din ve o dinin esası budur. Bu ise mahza hakikatten ibaret olup, aslâ boş bir kuruntu değildir. Zira iman, ihlas ve ihsan boyutları ile İslâm, gönüllerin kuru bir arzusu değil, o heva ve hevesleri silip temizlemekle, emredilenleri yapıp yasaklardan kaçınmakla ulaşılacak bir gayedir. Bu sebeple İslâm, kulun Allah’a karşı yüzünün ak, alnının temiz olmasını hedefler. Bu ise kulun iç ve dış âleminin her türlü niyet, düşünce, hareket ve davranışının temizliğini ifade eder.
Ehl-i kitap, sadece müslümanlara karşı hırçınlık yapmamaktadır. Aynı zamanda kendi aralarında da pek çok problem bulunmaktadır. Gelen âyet-i kerîme, o problemlerden sadece birine temas etmektedir:
Ömer Çelik Tefsiri
Bakara suresi 112 ayeti anlamı - okunuşu
Hayır, gerçek böyle değildir! Kim, söz ve davranışlarında Allah’ı görüyormuşcasına, en azından Allah’ın kendisini sürekli gördüğünün şuuru içinde iyiliği şiar edinerek bütün varlığıyla Allah’a yönelip O’na teslim olursa, onun mükâfatı Rabbinin yanındadır. Böylelerine hiçbir korku olmayacak, asla bir üzüntü de duymayacaklardır.
Mokhtasar tefsiri
Cennete, sadece ihlaslı bir şekilde Allah`a (ibadet eden) ve ona yönelen kimse girecektir. O kimse -ihlası ile birlikte- resulun getirdiğine ittiba ederek ibadetini güzel yapan kimsedir. İşte bu kimse hangi topluluktan olursa olsun cennete girecektir. O kimsenin sevabı Rabbi katındadır. Onları bekleyen ahirette onlar için bir korku yoktur. Dünyada kaçırdıklarından dolayı da üzülmeyeceklerdir. Bu vasıflar Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-`in gelişinden sonra ancak Müslümanlar için gerçekleşir.
Ali Fikri Yavuz
Hayır, onların dedikleri gibi değil! Her kim, taat ve amelinde muvahhid bir mümin olduğu halde, kendini tamamen Allah’a teslim ederse, onun için, Rabbi katında amelinin mükâfatı olarak Cennet vardır. Onlara hiç bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar
İngilizce - Sahih International
Yes [on the contrary], whoever submits his face in Islam to Allah while being a doer of good will have his reward with his Lord. And no fear will there be concerning them, nor will they grieve.
Bakara suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Evet, kim, özü halis olarak yüzünü tertemiz bir surette Allah'a çevirir, ona teslim olursa ecri Rabbinin katındadır. Onlara ne korku vardır, ne de mahzun olurlar.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Xeyr, onların dediyi kimi deyil) əksinə, yaxşı işlər görüb özlərini Allaha təslim edənlərin Rəbbi yanında mükafatı (əvəzi) vardır. Onların (axirətdə) heç bir qorxusu yoxdur və onlar qəm-qüssə görməzlər.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Bilakis, kim muhsin olarak yüzünü Allah'a döndürürse (Allah'a hakkıyla kulluk ederse) onun ecri Rabbi katındadır. Öyleleri için ne bir korku vardır, ne de üzüntü çekerler.
Bakara suresi (Al-Baqarah) 112 ayeti arapça okunuşu
﴿بَلَىٰ مَنْ أَسْلَمَ وَجْهَهُ لِلَّهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَلَهُ أَجْرُهُ عِندَ رَبِّهِ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ﴾
[ البقرة: 112]
بلى من أسلم وجهه لله وهو محسن فله أجره عند ربه ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون
سورة: البقرة - آية: ( 112 ) - جزء: ( 1 ) - صفحة: ( 17 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Bir de verdiğim nimetten artırmamı umar;
- Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber
- Eğer savaşa çıkmak isteselerdi bir hazırlık yaparlardı. Ama Allah davranışlarını beğenmedi de onları alıkoydu. "Acizlerle
- İbrahim: "Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak
- Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı mutlaka, gönülleri gaflet içinde eğlenerek dinlerler. Zulmedenler, gizli toplantılarında:
- Göklerde olanlar da yerde olanlar da Allah'ı tesbih ederler. O güçlüdür, Hakim'dir.
- Bu yüzden: "Milletleri bize kul iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız?" deyip onları yalancı
- Allah: "Doğrudur; işte Ben hakikati söylüyorum, sen ve sana uyanların hepsiyle cehennemi dolduracağım" dedi.
- Size, geceyi dinlenesiniz diye karanlık ve gündüzü aydınlık olarak yaratan Allah'tır. Doğrusu Allah insanlara karşı
- Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim;
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Bakara indirin:
Bakara Suresi mp3 : Bakara suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler