Taha suresi 113. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Taha suresi 113 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Taha suresi - Ta-Ha aya 113 (Ta-Ha).
  
   

﴿وَكَذٰلِكَ اَنْزَلْنَاهُ قُرْاٰنًا عَرَبِيًّا وَصَرَّفْنَا ف۪يهِ مِنَ الْوَع۪يدِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ اَوْ يُحْدِثُ لَهُمْ ذِكْرًا ﴾ [طه: 113]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Vekeżâlike enzelnâhu kur-ânen ‘arabiyyen vesarrafnâ fîhi mine-lva’îdi le’allehum yettekûne ev yuhdiśu lehum żikrâ(n) [Taha: 113]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

İşte Kuran'ı, Arapça okunmak üzere indirdik, onda tehditleri türlü türlü açıkladık ki belki sakınırlar yahut onlara ibret verir. [Taha: 113]


Taha Suresi 113. ayet tefsiri

Kur’ân-ı Kerîm’de ikâz ve tehdit ihtivâ eden âyetlerin tekrar tekrar zikredilmesinin, bunların çeşitli yönlerden ve farklı üsluplarla açıklanmasının iki mühim hedefi vardır:

  İnsanların dinin yasakladığı her türlü haram ve kötülüklerden sakınmalarını sağlamak, böylece onlara takvâ sahibi güzel bir kul olmanın yollarını açmak.

  Anlattığı ibretli hâdiseler ve verdiği öğütlerle her defasında insanların gönüllerinde yepyeni bir şuur ve idrak uyanıklığı meydana getirmek.

Bunun için de öncelikle yapılması gereken en mühim iş, varlığı tartışılmaz bir şekilde gerçek olan, bütün kâinatın yegâne padişâhı olan yüce Allah’a inanmak ve O’nu tanımaktır. Onu tanımak için de Habîb-i Ekrem’ine indirmiş olduğu Kur’an’ı acele etmeden iman gözüyle ağır ağır okumak, âyetleri üzerinde tefekkür etmek ve mânalarını anlamaya çalışmak zaruridir. İşin temeli faydalı ilimdir. Bu sebeple Yüce Rabbimiz, Peygamber Efendimiz’e vahiy alırken, henüz vahiy tamamlanmadan, unutma endişesiyle inen Kur’an âyetlerinin alelacele okumamasını, vahyin tam olarak gönlüne inmesini beklemesini emretmiş ve “ Rabbim! Benim ilmimi artır! ” diye dua etmesini istemiştir. Buradan Rabbimizin istediği en faydalı ilmin vahiyle gelen Kur’an ilmi olduğu anlaşılmaktadır. Ancak Kur’an’ın nûruyla nurlanmak ve hakîkatlerini keşfetmek için Kur’an okunurken susmak, onu dinlemek, mânalarını ve sırlarını düşünmek gerektiğine işaret edilmektedir. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “ Kur’an okunduğu zaman hemen dikkat kesilerek ona kulak verin, susup dinleyin ki rahmete eresiniz. ” ( A‘râf  7/204 ) Burada ayrıca mü’minlere, Kur’an’ı bir bütün hâlinde dikkate almaları ve onu iyice kavramaları hususunda bir yönlendirme vardır. Çünkü Kur’an’ın âyetleri birbirini tamamlar ve açıklar. Bu âyetlerden bir veya ikisini alıp, Kur’an’ın geri kalan kısmından soyutlayarak onlardan anlamlar çıkarmak, insanı ciddî yanlışlara sürükleyebilir. Nitekim âyetin sonunda yer alan “ ilmimi artır ” ifadesinin, “ Kur’an’ın hakîkatlerini idrâk etmek, nûruyla nurlanmak ve ahlâkıyla ahlâklanmak için anlayışımı artır ” mânası da vardır. Çünkü Kur’an’ın hakîkatleri nihâyetsizdir. Nitekim Abdullah b. Mesud ( r.a. ) bu âyeti okuduğu zaman: “ Allahım! Sana olan imanımı ve yakînimi artır! ” diye dua ederdi. Bu mühim bir duadır. Çünkü o böylece Rabbinden, ilimden hâsıl olacak en güzel neticeyi talep etmiştir.

İlim, Allah’ın nurlarından bir nurdur. Onu kullarından dilediğinin kalbine bırakır. İlim, kulun varlığında yer tutan ve onu eşyanın hakîkatlerine muttali kılan bir mânadır. Eşyayı görmek üzere göz için güneş ışığı ne ise, eşyanın hakîkatini idrak etmek için de ilim o mevkidedir. Hatta ondan daha önemlidir. Bu bakımdan şu hadîs-i şerif ne kadar mânidardır:

Ashâb-ı kirâm Resûlullah ( s.a.s. )’e:

“ −Yâ Rasûlallah! Amellerin hangisi daha faziletlidir? ” diye sordular. O da:

“ −Allah’ı bilmektir! ” buyurdu.

“ −Hangi amel mertebeyi artırır? ” diye sordular. Yine:

“ −Allah’ı bilmek! ” buyurdu. Bunun üzerine:

“ −Yâ Rasûlallah! Biz amelden soruyoruz, siz ilimden cevap veriyorsunuz! ” dediklerinde Resûlullah ( s.a.s. ):

“ −Allah’ı bilerek yapılan az amel fayda verir. Fakat cehâletle yapılan çok amel fayda sağlamaz! ” buyurdular. ( Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, IV, 688 )

Allah dostlarından Zünnûn-ı Mısrî ( k.s. ), ilimle birlikte kişide zühd ve takvâ duygularının da artması gerektiğini şöyle dile getirir:

“ Biz öyle insanlara kavuştuk ki, onların her birinin ilmi arttıkça zühdü de artıyordu. Dünyaya karşı gani gönüllü oluyor ve onu sevmiyorlardı. Ama bugün sizin ilminiz arttıkça dünyaya karşı sevginiz artıyor. Ona kavuşmak için birbirinizi iterek geçiyorsunuz. Onlr bir başkaydı. Dünyalık malı ilim elde etmke için harcıyorlardı. Onları böyle gördük. Ama şimdi siz tam tersine, bir bilginiz varsa, dünyalık sahibi olmak için ortalığa saçıyorsunuz. ” ( Velîler Ansiklopedisi, I, 229 )

Fıtraten çok zâlim ve çok câhil olan insan, zulmünü adâlete, cehlini ise ilme çevirebilme istidadına sahiptir. Bu istidatla o, aynı zamanda Rabbini tanıma imkânı elde eder. Bunun ismi “ mârifetullah ”tır. Fakat insanın bu yolda mesafe alabilmesi için, Rabbiyle yaptığı kulluk sözleşmesine bağlı kalması ve bu hususta son derece azimli olması şart koşulmuştur. Ancak insanlığın atası Âdem ve Havva ile ilgili olarak anlatılan şu kıssa, insanın özellikle azim ve kararlılık imtihanında başarısız olduğunu belgelemekte, bizim bu yöndeki zafiyetimiz üzerine parmak basılarak hatalarımızı düzeltip eksiğimizi tamamlama yolu gösterilmektedir:  


Ömer Çelik Tefsiri
Taha suresi Diyanet

Taha'den 113 Ayeti'ni dinle


Taha suresi 113 ayeti anlamı - okunuşu

Rasûlüm! İşte biz kitabı Arapça bir Kur’an olarak indiriyor ve onda tehdit ve uyarılarımızı çeşitli açılardan farklı üsluplarla açıklıyoruz. Umulur ki onlar bu sâyede günahlardan sakınırlar, yahut Kur’an onlarda her defasında yepyeni bir şuur ve idrak uyanıklığı meydana getirir.


Mokhtasar tefsiri

Geçmişlerin kıssalarını indirdiğimiz gibi bu Kur`an`ı da açık Arap dilinde indirdik. Çeşitli tehdit ve korkutucu şeyleri açıkladık. Umulur ki Allah`tan korkar ya da Kur`an onlara öğüt ve ibret olur.


Ali Fikri Yavuz

İşte böylece biz, onu Arabca bir KUR’AN olarak indirdik. Onda tehdidlerden nice türlüsünü tekrar tekrar beyan ettik ki, belki sakınır ve takva yolunu tutarlar; yahud o (Kur’an’daki nasihat ve tehditler), onlara bir ibret ve uyanış verir


İngilizce - Sahih International


And thus We have sent it down as an Arabic Qur'an and have diversified therein the warnings that perhaps they will avoid [sin] or it would cause them remembrance.

Taha suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


İşte biz, belki çekinirler, yahut onlara bir öğüt olur, bir ibret verir diye Arapça olan Kur'an'ı indirdik ve onda, bazı tehditleri tekrartekrar söyledik, açıkladık.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Ya Rəsulum!) Biz onu (sənə göndərilən ilahi Kitabı) ərəbcə Qur’an olaraq nazil etdik. Biz orada (kafirlərə əzab veriləcəyinə dair) təhdidləri (cürbəcür misallarla) təkrar-təkrar izah etdik ki, bəlkə, onlar pis əməllərindən çəkinsinlər, yaxud (onu öyüd-nəsihətlərindən) ibrət alsınlar! (Qur’an onlara öyüd-nəsihət versin!)


Kuran Araştırmaları Vakfı


(Resulüm!) Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar (bu sayede günahtan) korunurlar; yahut da o (Kur'an) kendileri için bir ibret ortaya koyar.

Taha suresi (Ta-Ha) 113 ayeti arapça okunuşu

﴿وَكَذَٰلِكَ أَنزَلْنَاهُ قُرْآنًا عَرَبِيًّا وَصَرَّفْنَا فِيهِ مِنَ الْوَعِيدِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ أَوْ يُحْدِثُ لَهُمْ ذِكْرًا﴾
[ طه: 113]

ve kezalike enzelnahü kur'anen arabiyyev vesarrafna fihi minel veidi leallehüm yettekune ev yuhdisü lehüm zikra

وكذلك أنـزلناه قرآنا عربيا وصرفنا فيه من الوعيد لعلهم يتقون أو يحدث لهم ذكرا

سورة: طه - آية: ( 113 )  - جزء: ( 16 )  -  صفحة: ( 319 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. İnanıp yararlı işler işleyenleri karanlıklardan aydınlığa çıkarmak üzere, size Allah'ın apaçık ayetlerini okuyan bir Peygamber
  2. Firavun bunun üzerine onları memleketten sürmek istedi. Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda boğduk.
  3. Ey İnananlar! Faizi kat kat alarak yemeyin. Allah'tan sakının ki başarıya erişesiniz.
  4. Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
  5. Bunlar, düşman birliklerinin gitmediklerini sanıyorlardı. Bu birlikler tekrar gelmiş olsalardı, kendileri çöllerde bedevilerin yanında bulunup,
  6. Sizin dostunuz ancak Allah, O'nun Peygamberi ve namaz kılan, zekat veren ve rüku eden müminlerdir.
  7. Onlara vadettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de senin canını alsak da, vazifen sadece tebliğ
  8. Din konusunda, onlara belgeler verdik; ancak, kendilerine ilim geldikten sonra birbirini çekememezlikten ayrılığa düştüler. Rabbin
  9. Hükümdar: "Onu bana getirin, yanıma alayım" dedi. Onunla konuşunca: "Bugün senin yanımızda önemli bir yerin
  10. Baş ağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Taha indirin:

Taha Suresi mp3 : Taha suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Taha Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Taha Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Taha Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Taha Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Taha Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Taha Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Taha Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Taha Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Taha Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Taha Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Taha Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Taha Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Taha Suresi Al Hosary
Al Hosary
Taha Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Taha Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, September 17, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler