Taha suresi 116. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاِذْ قُلْنَا لِلْمَلٰٓئِكَةِ اسْجُدُوا لِاٰدَمَ فَسَجَدُٓوا اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ اَبٰى ﴾ [طه: 116]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe-iż kulnâ lilmelâ-iketi-scudû li-âdeme fesecedû illâ iblîse ebâ [Taha: 116]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
"Ey Adem! Doğrusu bu, senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, yoksa bedbaht olursun. Doğrusu cennette ne acıkırsın, ne de çıplak kalırsın; orada ne susarsın ne de güneşin sıcağında kalırsın" dedik. [Taha: 116]
Taha Suresi 116. ayet tefsiri
Şeytanın düşmanlığı Âdem’in cennetten çıkmasına sebep olduğu gibi, ona aldanan evlatlarının da cennete girmesine engel olacaktır. Bu sebeple Rabbimiz, şeytanın apaçık düşmanımız olduğu, dolayısıyla onun telkinlerine kanmamamız ve adımlarına uymamamız konusunda bizi tekrar tekrar ikaz buyurur. ( bk. Bakara 2/168-169; Fatır 36/6 )
Âyetlerde insan hayatının dört temel ihtiyacı dile getirilmektedir:
Yeme,
İçme,
Giyinme,
Barınma; sıcak ve soğuktan korunma.
Cennette bunlar Âdem ve eşine meccânen ikram ediliyordu. Bu bakımdan, şeytana aldanıp buradan çıktıkları ve yeryüzüne indirildikleri takdirde bu nimetlerden mahrum kalacakları ve bunları kazanabilmek için çok zahmet çekip yorulacakları kendilerine hatırlatıldı. Gerçekten de insanoğlu bu zaruri ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz didinip durmakta ve nice yorgunluklara katlanmaktadır.
Rivayete göre, Âdem cennetten indirildikten sonra Cibrîl ( a.s. ) ona cennetten bir kaç buğday dânesi getirdi. Âdem’e bunları toprağa ekmesini söyledi. O da toprağı sürdü ve ekti. Daha sonra ekinleri biçti, topladı, ayıkladı. Sonra öğüttü. Sonra bundan hamur yoğurup ekmek pişirdi. Bunca yorgunluktan sonra ekmeği yemek üzere oturdu. Elindeki ekmek yuvarlanıp gitti, dağın dibine vardı. Âdem de onun arkasından koşup gitti, yoruldu ve alnı terledi. Bunun üzerine Cibrîl ( a.s. ): “Ey Âdem, dedi, işte senin rızkın bu şekilde yorgunluk ve sıkıntı ile elde edilecektir. Senden sonra çocuklarının da rızkı dünyada kaldığınız sürece hep böyle olacaktır. ( Kurtubî, el-Câmi‘, XI, 253 )
Bu açıklamalardan şu anlaşılıyor ki, cennette Âdem’e ve eşine yapılan yasak teşriî bir yasak değil, tekvinî bir yasaktı ve bunda onların hayatlarını ilgilendiren irşâdî bir tembih bulunmaktaydı. Çünkü âyetlerden bu yasaklardaki önemli bir hikmetin acıkmama, susamama, çıplak kalmama ve güneşte yanmama, yani dünya hayatının zorluklarını çekmeme olduğu anlaşılıyor. Yasağa uymamanın cezasının da acıkma, susama, çıplak kalma ver güneşte yanma, dünya hayatının zorluklarına mahkûmiyet olduğu görülüyor.
Şeytan Âdem’e iki zaafiyet noktasından yaklaşarak vesvese vermiştir:
Ömer Çelik Tefsiri
Taha suresi 116 ayeti anlamı - okunuşu
Biz bir vakit meleklere: “Âdem’e secde edin” demiştik. Hepsi secde ettiler; ancak İblîs secde etmekten kaçındı.
Mokhtasar tefsiri
-Ey Resul!- Hani meleklere şöyle buyurduğumuzu hatırla! Âdem`e selamlama secdesi edin. İblis -onlarla birlikte ancak onlardan değildi- hariç, bütün melekler hemen secde edivermişlerdi. Kibrinden dolayı secde etmekten kaçındı.
Ali Fikri Yavuz
Bir vakit Meleklere: “- Adem’e hürmet için secde edin.” demiştik de hepsi secde ettiler; İblis müstesna; çekinmişti
İngilizce - Sahih International
And [mention] when We said to the angels, "Prostrate to Adam," and they prostrated, except Iblees; he refused.
Taha suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Hani, meleklere demiştik ki: Âdem'e secde edin, onlar da secde etmişlerdi, yalnız İblis secde etmekten çekinmişti.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Bir zaman mələklərə: “Adəmə (tə’zim, hörmət məqsədilə) səcdə edin!” – deyə buyurmuşduq. İblisdən başqa hamısı səcdə etdi. O, (səcdədən) boyun qaçırtdı.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Bir zaman biz meleklere: Âdem'e secde edin! demiştik. Onlar hemen secde ettiler; yalnız İblis hariç. O, diretti.
Taha suresi (Ta-Ha) 116 ayeti arapça okunuşu
﴿وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَىٰ﴾
[ طه: 116]
وإذ قلنا للملائكة اسجدوا لآدم فسجدوا إلا إبليس أبى
سورة: طه - آية: ( 116 ) - جزء: ( 16 ) - صفحة: ( 320 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Göklerde olanlar, yerde olanlar O'nundur. Doğrusu Allah müstağnidir, övülmeğe layık olandır.
- Bu, bir de inkarlarından, Meryem'e büyük bir iftirada bulunmalarından ve: "Meryem oğlu İsa Mesih'i, Allah'ın
- Yoksa Mescidi Haram'a girmekten menederlerken Allah onlara niçin azab etmesin? Hem de O'nun dostu değiller;
- Göğü, yeri ve ikisinin arasında bulunanları boşuna yaratmadık. Bunun boşuna olduğu, inkar edenlerin sanısıdır. Vay
- "Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da doğrulukta devam edenler, onları, melekler, ölümleri anında: "Korkmayınız, üzülmeyiniz, size
- Kitap ehlinin hepsi bir değildir: Onlardan geceleri secdeye kapanarak Allah'ın ayetlerini okuyup duranlar vardır; bunlar
- "Ey Musa! Sağ elindeki nedir?"
- Firavun: "Benden başkasını tanrı edinirsen, and olsun ki seni zindanlık ederim" dedi.
- İnkar edenler, insanlara: "Size, siz parça parça dağılıp yok olduğunuz zaman yeniden dirileceğinizi haber veren
- Sonra, iyilik işleyenlere nimeti tamamlamak, her şeyi uzun uzadıya açıklamak, doğruyu göstermek ve rahmet olmak
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Taha indirin:
Taha Suresi mp3 : Taha suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler