Ali İmran suresi 116. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَنْ تُغْنِيَ عَنْهُمْ اَمْوَالُهُمْ وَلَٓا اَوْلَادُهُمْ مِنَ اللّٰهِ شَيْـًٔاۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ ﴾ [آل عمران: 116]
ayet arapça & türkçe okunuşuİnne-lleżîne keferû len tuġniye ‘anhum emvâluhum velâ evlâduhum mina(A)llâhi şey-â(en)(s) veulâ-ike ashâbu-nnâr(i)(c) hum fîhâ ḣâlidûn(e) [Ali İmran: 116]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
İnkar eden kimselerin malları ve çocukları, Allah'tan yana, onlara bir fayda vermeyecektir. İşte onlar cehennemliklerdir, onlar orada temellidirler. [Ali İmran: 116]
Ali İmran Suresi 116. ayet tefsiri
Kâfirler, “ Biz, mal ve çocuk bakımından mü’minlerden daha fazlayız, bu halimizle azaba da uğratılacak değiliz ” ( Sebe’ 34/35 ) diyerek mal ve çocuklarının çokluğuyla üstünlük taslıyor, Peygamber Efendimiz ve ashâbını fakir oldukları için ayıplıyor ve: “ Şayet Muhammed hak üzere olsaydı, Rabbi onu böyle fakirlik ve yoksulluk içinde bırakmazdı ” diyorlardı. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, VIII, 168 ) Âyet-i kerîme, onların bu yanlış telakkilerini reddetmekte, dünyada müslümanlara üstünlük tasladıkları bu şeylerin âhirette kendilerine hiçbir fayda sağlamayacağını ve Allah’ın azabına uğramalarına engel olamayacağını beyân buyurmaktadır. Burada özellikle mallar ve çocuklar zikredilmiştir. Çünkü bir sıkıntı anında insana en çok fayda verecek olan mal ve çocuklardır. Kişi kendini bazan malını fedâ ederek, bazan de çocuklarından yardım isteyerek kurtarmaya çalışır. Bunlardan bir fayda gelmediği takdirde, başka şeylerden fayda gelmeyeceği ise tabii ve kesindir.
Nitekim gelen âyet-i kerîmede kâfirlerin dünya hayatında övünmek, gösteriş yapmak, müslümanları mağlup etmek gibi çeşitli sebeplerle yaptıkları harcamaların âkıbeti ve küfürleri ile birlikte bunların kendilerine ne denli zarar vereceği bir rüzgar ve ekin örneğiyle şöyle izah edilmektedir:
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 116 ayeti anlamı - okunuşu
Şüphesiz ki inkâr edenleri, ne malları ne de çocukları, Allah’ın azabından hiçbir şekilde kurtaramayacaktır. Onlar ateşin yârânı ve yoldaşlarıdır; hem de orada sonsuza dek kalacaklardır.
Mokhtasar tefsiri
Şüphesiz ki Allah`ı ve resullerini inkâr edenlerin ne malları ne de evlatları Allah`a karşı onlara bir fayda sağlamaz. Allah`ın azabını onlardan geri çevirmediği gibi rahmetine de götürmez. Bilakis onların kederini ve azabını arttırır. İşte onlar cehennemliklerdir. Orada devamlı kalacaklardır.
Ali Fikri Yavuz
Kâfir olanlar (var ya!) onların ne malları, ne evlâdları kendilerini Allah’ın azâbından asla kurtaracak değildir. Onlar cehennemliktir ve orada ebedî olarak kalıcıdırlar
İngilizce - Sahih International
Indeed, those who disbelieve - never will their wealth or their children avail them against Allah at all, and those are the companions of the Fire; they will abide therein eternally.
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Gerçekten de o kafirlerin ne malları Allah azabından onları koruyabilir, ne evlatları ve onlardır ateş ehli olanlar, orada ebedi kalırlar.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Əlbəttə, kafir olan şəxslərin nə malları, nə də övladları onları Allahdan (Allahın əzabından) əsla qurtara bilməyəcək. Onlar cəhənnəmlikdirlər və orada əbədi qalacaqlar.
Kuran Araştırmaları Vakfı
İnkar edenler var ya, onların malları da evlatları da Allah'a karşı kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. İşte onlar, cehennemliklerdir; onlar orada ebedi kalacaklardır.
Ali İmran suresi (Al Imran) 116 ayeti arapça okunuşu
﴿إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا لَن تُغْنِيَ عَنْهُمْ أَمْوَالُهُمْ وَلَا أَوْلَادُهُم مِّنَ اللَّهِ شَيْئًا ۖ وَأُولَٰئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ ۚ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ﴾
[ آل عمران: 116]
إن الذين كفروا لن تغني عنهم أموالهم ولا أولادهم من الله شيئا وأولئك أصحاب النار هم فيها خالدون
سورة: آل عمران - آية: ( 116 ) - جزء: ( 4 ) - صفحة: ( 65 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Biz onu melek kılsaydık, bir insan şeklinde yapardık da, düştükleri şüpheye onları yine düşürmüş olurduk.
- Evet, din gününün ne olduğunu nereden bileceksin?
- Nun; kalem ve onunla yazılanlara and olsun ki, sen Rabbinin nimetine uğramış bir kimsesin, deli
- Rumlar en yakın bir yerde yenildiler. Onlar bu yenilgilerinden bir kaç yıl sonra galip geleceklerdir.
- Hayır; şüphesiz görüp bileceklerdir.
- Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde
- Eğer yüz çevirirlerse Allah'ın sizin dostunuz olduğunu bilin; O ne güzel dost, ne güzel yardımcıdır!
- Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden daha çok, daha kuvvetli, yeryüzünde bıraktıkları eserler daha sağlam olan öncekilerin sonuçlarının
- Bunlardan istediğini bırakır, istediğini yanına alabilirsin. Sırasını geri bırakmış olduklarından da arzu ettiğini yanına almanda
- Rabbin denemek için bir insana iyilik edip, nimet verdiği zaman, o: "Rabbim beni şerefli kıldı"
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler