Ali İmran suresi 128. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿لَيْسَ لَكَ مِنَ الْاَمْرِ شَيْءٌ اَوْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْ اَوْ يُعَذِّبَهُمْ فَاِنَّهُمْ ظَالِمُونَ ﴾ [آل عمران: 128]
ayet arapça & türkçe okunuşuLeyse leke mine-l-emri şey-un ev yetûbe ‘aleyhim ev yu’ażżibehum fe-innehum zâlimûn(e) [Ali İmran: 128]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Allah'ın, onların tevbelerini kabul veya onlara azab etmesi işiyle senin bir ilişiğin yoktur; çünkü onlar zalimlerdir. [Ali İmran: 128]
Ali İmran Suresi 128. ayet tefsiri
Rivayete göre Uhud günü Allah Resûlü ( s.a.s. ) alnından yaralandı ve dişlerinden biri kırıldı. O esnâda: “ Peygamberlerine bunu reva gören, onu yaralayan bir kavim nasıl kurtuluşa erer?! ” diyordu. Bunun üzerine 128. âyet nâzil oldu. ( Buhârî, Meğâzî 21; Tirmizî, Tefsir 3/10-11 ) Diğer bir rivayete göre de Peygamberimiz Uhud Gazvesi günü şehîd olan amcası Hamza ( r.a. )’ın bazı azalarının kesilmiş ve işkence yapılmış olduğunu görünce: “ Onlardan otuz kişiye ben de mutlaka böyle işkence yapacağım ” buyurmuş ve bu âyet-i kerîme inmiştir. ( Râzî, VIII, 190 )
Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ), sadece Allah’ın emirlerini insanlara tebliğ eden bir elçidir. Bunun dışında onların hidâyete ermesi veya dalâlette kalması açısından ona düşen herhangi bir mesuliyet yoktur. Bu hususta hüküm, yalnızca Allah’a aittir. O dilediğini hidâyete erdirir, tevbe nasip ederek günahlarını bağışlar. Dilediğini de küfürde ısrarı sebebiyle cezalandırır. Çünkü, iç ve dış âlemdeki bu kadar delile ve ibret ışıklarına rağmen inkâra devam edenler zalimlerin ta kendileridir. Zulmü tercih edenler ise elbette azaba uğrayacaklardır. Göklerde ve yerde bulunan bütün varlıklar Allah’ındır. Onları yaratan ve devam ettiren O’dur. Mülkünde ve saltanatında hiçbir ortağı yoktur. O dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder. Çünkü Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. Bu âyetlerde, Uhud’da müslümanlara karşı savaşan müşriklerin hepsinin küfür üzere helak olmayacağına, bunların gelecekte İslâm’a girip Allah’ın af ve merhametine ereceklerine dair bir müjde bulunmaktadır. Nitekim âyetlerin işaret buyurduğu müjde gerçekleşmiş, onların pek çoğu daha sonra İslâm’la şereflenmişlerdir.
Allah’ın af ve merhametine nâil olabilmek, savaşlarda yılgınlığa düşmeden sabır ve takvâ ile düşmana göğüs gerebilmek için mü’minlerde İslâm’ın hedeflediği “ müslüman şahsiyeti ”n teşekkül etmesi gerekmektedir. Bunun için de şu ilâhî emir ve tâlimatlara itaat edilerek ciddi bir nefis terbiyesi ve kalp tasfiyesine ihtiyaç vardır:
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 128 ayeti anlamı - okunuşu
Rasûlüm! Kullarımın işinden hiçbir şey sana ait değildir. Allah, ya doğru yola gelirler de onların tevbesini kabul eder, ya da kendilerine zulmetmeleri yüzünden onları cezalandırır.
Mokhtasar tefsiri
Allah’ın resulü Uhud savaşında müşriklerlerin ileri gelenlerinden bazı kimselerin yapmış oldukları şeylerden ötürü onların helak olmaları için beddua etmişti. Yüce Allah ise: "Bu işte senin yapacağın bir şey yoktur." diyerek uyarmıştı. Bilakis bu iş Allah`a aittir. Allah aranızda hükmedene kadar ya da onları tövbe etmeye muvaffak kılıp Müslüman olana ve yahut da küfürleri üzerine devam edip onlara azap edene kadar sabret. Şüphesiz ki, onlar azabı hak eden zalim kimselerdir.
Ali Fikri Yavuz
Senin elinde (onları cezalandırmak veya affetmek hususunda) bir şey yok. Allahı, ya onların tevbesini kabul eder, yahut onları zâlim bulundukları için azâblandırır
İngilizce - Sahih International
Not for you, [O Muhammad, but for Allah], is the decision whether He should [cut them down] or forgive them or punish them, for indeed, they are wrongdoers.
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Senin bu işle ilgin yok bile; o, dilerse tövbelerini kabul eder, dilerse zalim olduklarından dolayı onları azaplandırır.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ya Rəsulum!) Bu işdə sənə dəxli olan bir şey yoxdur. (Allah) ya onların tövbələrini qəbul edər, ya da onlara əzab verər, çünki onlar, həqiqətən, zalım kimsələrdir.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Ki bu işte senin yapacağın bir şey yoktur yahut (müslüman olsunlar da) tevbelerini kabul etsin, ya da (ısrar ederlerse) onlara azap etsin diye (Allah Bedir'de size yardım etti). Çünkü onlar zalimdirler.
Ali İmran suresi (Al Imran) 128 ayeti arapça okunuşu
﴿لَيْسَ لَكَ مِنَ الْأَمْرِ شَيْءٌ أَوْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْ أَوْ يُعَذِّبَهُمْ فَإِنَّهُمْ ظَالِمُونَ﴾
[ آل عمران: 128]
ليس لك من الأمر شيء أو يتوب عليهم أو يعذبهم فإنهم ظالمون
سورة: آل عمران - آية: ( 128 ) - جزء: ( 4 ) - صفحة: ( 66 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Allah size evlerinizi dinlenme yeri kıldı. Hayvanların derilerinden, yolculukta ve ikamet zamanlarınızda kolayca taşıyacağınız evler;
- Onları getirirken de, gönderirken de zevk alırsınız.
- Musa ona: "Sana öğretileni bana hayra götüren bir bilgi olarak öğretmen için peşinden gelebilir miyim?"
- Sen inkarcılara mehil ver; onlara mukabeleyi biraz geri bırak.
- Ona levhalarda her şeyden bir öğüt yazdık ve her şeyi uzun uzadıya açıkladık; onlara sıkıca
- Eğer savaşa çıkmak isteselerdi bir hazırlık yaparlardı. Ama Allah davranışlarını beğenmedi de onları alıkoydu. "Acizlerle
- Onu, yüzbin veya daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik.
- Göklerde olanlar, yerde olanlar O'nundur. Doğrusu Allah müstağnidir, övülmeğe layık olandır.
- Bunların tutumu, Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin tutumu gibi ki, ayetlerimizi yalanladılar da Allah onları
- Firavun, çevresindekilere: "Size gönderilen peygamberiniz şüphesiz delidir" dedi.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler