Mutaffifin suresi 14. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿كَلَّا بَلْ۔ رَانَ عَلٰى قُلُوبِهِمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَ ﴾ [المطففين: 14]
ayet arapça & türkçe okunuşuKellâ(s) bel(se) râne ‘alâ kulûbihim mâ kânû yeksibûn(e) [Mutaffifin: 14]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Hayır, hayır; onların kazandıkları kalblerini paslandırıp körletmiştir. [Mutaffifin: 14]
Mutaffifin Suresi 14. ayet tefsiri
İşlenen günahlar, bir pas tabakası gibi kalbi kaplayıp karartır. Böylece insanın düşünce ve duygularını menfi yönde etkileyerek onun gerçekleri anlamasına engel olur. Bu gerçeği Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ) şöyle izah buyurur:
“ Kul bir günah işlediği zaman kalbine siyah bir nokta vurulur. Şâyet o günahı terk edip istiğfâra sarılarak tevbeye yönelirse kalbi cilâlanır. Böyle yapmaz da tekrar günahlara dönerse, siyah noktalar artırılır ve neticede bütün kalbini kaplar. İşte Hak Teâlâ’nın:
«Hayır, gerçek hiç de öyle değil! Aslında onların işledikleri günahlar, kalplerini bütün bütün paslandırmıştır» ( Mutaffifîn, 14 ) diye zikrettiği durum budur. ” ( Tirmizî, Tefsir, 83/3334 )
Bir defasında Resûlullah ( s.a.s. ) Efendimiz:
“ –Kalbler, demirin paslandığı gibi paslanır ” buyurmuştu. Sahâbe-i kirâm:
“ –Onun cilâsı nedir ey Allah’ın Rasûlü? ” diye sordular. Allah Resûlü ( s.a.s. ):
“ –Allah’ın kitâbını çokça tilâvet etmek ve Allah’ı çok çok zikretmektir ” cevâbını verdi. ( Ali el-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, II, 241 )
Bu hususta Ahmed Yesevi ( k.s. ) hazretlerinin şu öğüdü ne güzeldir:
“ Mâsiyetnin jengârını bağlap gönül
Hak’nın yâdı ol jengârı açar derler. ”
“ Bir gönül çeşitli günahlar yüzünden paslanmış bir hâl alırsa, onun bu kit ve pasını ancak Allah’ın adı silebilir. Böyle bir insanın yapacağı tek iş, dâimâ Allah’ı anmak ve O’nun adını dilinden düşürmemek, yâni Allah’ı hiçbir zaman unutmamaktır. ”
Hasan-ı Basrî ( r.h. ) nasihatlerinde şöyle buyurur:
“ Kalbler altı şeyden dolayı çürür ve bozulur:
Tevbe ederim ümîdiyle günah işlemek.
İlim öğrenip mûcibince amel etmemek.
Hareket ve davranışlarda içten ve samîmî olmamak.
Allah’ın verdiği nimetlerden faydalanıp şükretmemek.
Allah’ın yarattıkları arasında paylaştırdığı rızka râzı olmamak.
Ölüleri defnedip onlardan ibret almamak. ”
İmam Rabbânî ( k.s. ), kalbin bu şekildeki manevî hastalığını giderme üzerine şöyle demektedir:
“ Kalp hastalığını gidermek, bu sırada çok zikirle mümkündür. Bu iş şu anda ve her zaman önemlilerin en önemlisidir. Bu kısa sürede manevî illete çare bulmak en büyük gâye olmalı. Bir kalp ki, Yüce Hakk’ın zâtına yabancı şeylerle derde düşer; ondan hayır umma. Buna göre, bundan sonraki durumlarda kabul edilecek olan sadece kalp selâmetidir; ruhu kurtarmaktır. Dolayısıyla biz her zaman ruhu kurtarmaya, kalbi selâmete çıkarmaya çalışıyoruz; bunları sağlayacak sebeplerin peşindeyiz… ” ( el-Hadâiku’l-Verdiyye, s. 750 )
Zira kalb, içinde bulunduğu ortamın tesiri altında kalır. Hayırlara ve güzelliklere muhâtab olursa güzel in’ikâslarla nurlanır. Bunun aksine, kötülük ve çirkinliklere mâruz kalırsa, kötülükler sirâyet edip onu karartır. Günahla kararan gönüllerin ise akıbeti ise son derece feci olacaktır:Ömer Çelik Tefsiri
Mutaffifin suresi 14 ayeti anlamı - okunuşu
Hayır, gerçek hiç de öyle değil! Aslında onların işledikleri günahlar, kalplerini bütün bütün paslandırmıştır.
Mokhtasar tefsiri
Durum o yalanlayanların zannettiği gibi değildir. Bilakis, işlemiş oldukları günahlar onların akıllarına üstün gelerek onu kaplamış ve böylece kalpleriyle hakkı görememişlerdir.
Ali Fikri Yavuz
Hayır, (onların zannetikleri gibi değil). Doğrusu onların kazandıkları günahlar, kalblerini kaplamıştır
İngilizce - Sahih International
No! Rather, the stain has covered their hearts of that which they were earning.
Mutaffifin suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
İş öyle değil, hayır, kazandıkları şeyler, üstüste kalplerine yığılmıştır da kalpleri pas tutmuştur.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Xeyr (belə deyildir). Əslində onların qəlblərini qazandıqları (günahlar) qaplamışdır.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Hayır! Bilakis onların işlemekte oldukları (kötülükler) kalplerini kirletmiştir.
Mutaffifin suresi (Al-Mutaffifin) 14 ayeti arapça okunuşu
﴿كَلَّا ۖ بَلْ ۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِم مَّا كَانُوا يَكْسِبُونَ﴾
[ المطففين: 14]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Eğer o (Muhammed), Bize karşı, ona bazı sözler katmış olsaydı, Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra
- İbrahim'i de gönderdik. Milletine: "Allah'a kulluk edin, O'ndan sakının; bilirseniz bu sizin için daha iyidir"
- And olsun ki, insanı kuru balçıktan, işlenebilen kara topraktan yarattık.
- Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimeti ve sizi bir zamanlar alemlere üstün tuttuğumu hatırlayın.
- Allah: Korkmayın, dedi; Ben sizinle beraberim; görür ve işitirim. Ona gidin şöyle söyleyin: "Doğrusu biz
- Çoğunun inkar edenleri dost edindiklerini görürsün. Nefislerinin önlerine sürdüğü ne kötüdür! Allah onlara gazabetmiştir, onlar
- Tomurcukları şeytan başı gibidir.
- Apaçık Kitap'a and olsun ki, akledesiniz diye Kuran'ı Arapça okunan bir Kitap kılmışızdır.
- Allah inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkar edenlerin ise dostları tağuttur. Onları aydınlıktan karanlıklara
- Bir de verdiğim nimetten artırmamı umar;
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Mutaffifin indirin:
Mutaffifin Suresi mp3 : Mutaffifin suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler