Bakara suresi 149. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِۜ وَاِنَّهُ لَلْحَقُّ مِنْ رَبِّكَۜ وَمَا اللّٰهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ ﴾ [البقرة: 149]
ayet arapça & türkçe okunuşuVemin hayśu ḣaracte fevelli vecheke şetra-lmescidi-lharâm(i)(s) ve-innehu lelhakku min rabbik(e)(k) vema(A)llâhu biġâfilin ‘ammâ ta’melûn(e) [Bakara: 149]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Her nereden yola çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram semtine çevir, şüphesiz bu Rabbinden bir haktır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir. [Bakara: 149]
Bakara Suresi 149. ayet tefsiri
Herkesin; her bir millet ve ümmetin değişik maksatlarla yöneldiği bir takım yönler vardır. Yahudiler ve Hristiyanlar gibi farklı din mensupları, ibâdet ve ayinlerini, kendi adetleri gereği belli bir yöne yönelerek yerine getirirler. Bunlardan herhangi birinin, mesela yahudilerin yöneldiği Beyt-i Makdis’in mutlaka kıble olarak sonsuza kadar devam ettirilmesi şart değildir. Bundan böyle İslâm ümmetinin kıblesi, Kâbe’dir. Bütün müslümanlar, namaz kılarken buraya yönelmelidirler. Yeryüzünün çeşitli bölgelerinde bulunan müslüman halkların Kâbe’ye yönelecek bir yönleri vardır. Kuzey halkı, Kâ’be’nin kuzey tarafına, güney halkı güney tarafına, doğu halkı doğu tarafına, batı halkı batısına, aradakiler de aradan bir yöne yönelirler. Hepsinin yönleri farklı olmakla beraber tamamı, bir Kâbe etrafında toplanmış olmaktadır. Böylece ona yönelen yeryüzündeki bütün müslümanlar, adeta Kâbe’nin etrafında sıra sıra yuvarlak saflar yaparak, düzenli, intizamlı ve tek hedefe yönelmiş büyük bir cemaat teşkil etmektedirler.
O halde bundan böyle en mühim düstur, hayır yollarına koşmak ve hayırda yarışmaktır. “ Hayır ”, Allah ve Rasûlü’nün emir ve tavsiye buyurdukları her husustur. Mü’minler, Allah’ın emrine uygun olarak hayırlarda yarışmalıdırlar. Kıbleden maksat da böyle düzenli bir beraberlikle hayır yarışına girişmektir. müslümanlar, diğer din mensuplarından daha fazla hayır yapmalı, onları geçmeli, çeşitli yönlerde, başka başka beldelerde bulunduklarından dolayı aralarında ictimai bir birlik olmadığını düşünmemelidirler. Çünkü her nerede olurlarsa olsunlar, Allah hepsini bir araya getirir. Aynı kıbleye yönelmek suretiyle, yön farklılığına rağmen hepsi bir cemaat olur, hepsi Mescid-i Haram içinde namaz kılıyor gibi düzenli bir sosyal cemaat hali elde eder ve mükâfatlarını da o şekilde alırlar. Yine Allah, bütün insanları öldürecek, tekrar diriltecek ve hepsini hiçbir eksik olmadan mahşer yerinde toplayacaktır. Dünyada tek kıbleye yönelip orada toplandığınız gibi âhirette de sadece Allah’ın huzurunda toplanacaksınız. Dolayısıyla kalbinizin kâbesi şimdiden Cenâb-ı Hak olsun. Bunların hepsini gerçekleştirmek mümkündür; çünkü, Allah her şeye güç yetirendir.
Namaz kılarken Kâbe’ye yönelmek sadece mukim olanlar için değil, aynı zamanda sefere çıkanlar için de farzdır. Ayetler bu hususu önemle vurgulamaktadır. Hem Peygamberimiz hem de mü’minlere, sefere çıktıkları zaman karada, havada, denizde nerede olurlarsa olsunlar mutlaka namazda kıbleye dönmelerini tekrar tekrar emretmektedir. Zira bu, Allah’ın kesin bir buyruğudur. Yüce Allah, böyle irade buyurmaktadır. Allah, kimsenin yaptığından gafil değildir. Emre uyanlarla uymayanları, hayırda yarışanlarla tembel davrananları çok iyi bilmektedir. Onlara gerektiği şekilde muamele edecektir.
Hem mü’minler nerede olurlarsa olsunlar Kâbe’ye yönelmelidirler ki, içlerinden zulmedenleri hariç, insanların kendi aleyhlerine ileri sürecekleri ve tutunacakları bir delilleri olmasın. Bu davranışları, hem “ Tevrat’ta vasfı geçen peygamberin kıblesi Kâbe’dir. Halbuki Muhammed, Beyt-i Makdis’e yöneliyor ” diyen yahudilerin, hem de: “ Muhammed kendisinin İbrâhim milletinden olduğunu söylediği halde onun kıblesine muhalefet ediyor ” diyen Arapların haklı sayılabilecek delillerini ortadan kaldıracak ve onları hüccetsiz bırakacaktır. İçlerinden zulmedenler ise, hiçbir delil ve mesnet tanımadan ağızlarına geleni söyleyeceklerdir. Onların bu şekildeki belgesiz, delilsiz ve haksız sözlerini asla dikkate almamak gerekir. Dolayısıyla Kâbe’ye yönelmek konusunda onlardan korkmayın, size düşman olup saldırmalarından veya sizi kınamalarından çekinmeyin. Çünkü bunlar size hiçbir zarar veremeyeceklerdir. Ancak Allah’tan korkun ve onun emrine uyun. Sizin dünya ve âhiret faydanıza olan emirlerine itaat edin. Böylece Allah, size olan nimetlerini tamamlasın da hidâyet üzere yolunuza devam edesiniz. Allah’ın bütün emirlerinde olduğu gibi, kıblenin Kâbe olması da büyük bir nimettir. İslâm ümmetinin teşekkülü, büyümesi ve yükselmesi açısından onun sağlayacağı faydalar pek çoktur. Cenab-ı Hakk’ın bu ümmete lutfettiği en büyük nimetlerden biri de hiç şüphesiz Hz. Muhammed ( s.a.s. )’i onlara peygamber olarak göndermesidir:
Ömer Çelik Tefsiri
Bakara suresi 149 ayeti anlamı - okunuşu
Her nereden yolculuğa çıkarsan çık, namaz kılarken yüzünü Mescid-i Harâm’a doğru çevir. Bu emir, Rabbinden gelen gerçek bir emirdir. Allah, yaptıklarınızdan asla habersiz değildir.
Mokhtasar tefsiri
Ey Peygamber! Nereden yola çıkarsan çık, nerede olursan ol, sen ve sana tabi olanlar namaz kılmak istediğinizde Mescid-i Haram yönüne dönün. Hiç şüphesiz bu, Rabbinden sana vahyedilen bir gerçektir. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir. Bilakis hepsinden haberdardır ve sizlere amellerinizin karşılığını verecektir.
Ali Fikri Yavuz
Nereden sefere çıkarsan, namazda yüzünü Mescid-i Harâm’a doğru çevir. Bu yöneliş emri Rabbinden gelen gerçek bir haktır. Allah yaptıklarınızdan gafil değildir
İngilizce - Sahih International
So from wherever you go out [for prayer, O Muhammad] turn your face toward al- Masjid al-Haram, and indeed, it is the truth from your Lord. And Allah is not unaware of what you do.
Bakara suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Nerede bulunursan bulun, hemen yüzünü Mescidi Haram'a doğru çevir. Bu emir şüphesiz gerçektir, Rabbindendir ve Allah yaptığınız şeylerden gafil değildir.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ya Rəsulum!) Hər hansı bir yerə getdikdə, (namaz vaxtı) üzünü Məscidülhərama (Kə’bəyə) tərəf çevir! Çünki Rəbbin tərəfindən göstərilən bu qiblə haqdır. Allah gördüyünüz işlərdən xəbərsiz deyildir.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Bu emir Rabbinden sana gelen gerçektir. (Biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Bakara suresi (Al-Baqarah) 149 ayeti arapça okunuşu
﴿وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ ۖ وَإِنَّهُ لَلْحَقُّ مِن رَّبِّكَ ۗ وَمَا اللَّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ﴾
[ البقرة: 149]
ومن حيث خرجت فول وجهك شطر المسجد الحرام وإنه للحق من ربك وما الله بغافل عما تعملون
سورة: البقرة - آية: ( 149 ) - جزء: ( 2 ) - صفحة: ( 23 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki Semud milleti Allah'ın rahmetinden uzaklaştığı gibi Medyen halkı da
- "Ben de sizin taptığınıza tapacak değilim."
- De ki: "Yeryüzünde gezin, suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın."
- Birisi, yüksek derecelere sahip olan Allah katından, inkarcılara gelecek ve savunulması imkansız olacak azabı soruyor.
- İşte Rableri hakkında tartışmaya giren iki taraf: O'nu inkar edenlere, ateşten elbiseler kesilmiştir, başlarına da
- Allah inananları, dünya hayatında ve ahirette sağlam bir söz üzerinde tutar; zalimleri de saptırır. Allah
- De ki: "Evet hem de zelil ve hakir olarak."
- "Size ansızın, farkına varmadan azap gelmeden önce Rabbinizden size indirilen en güzel söze, Kuran'a uyun."
- Çoğunluk olmak iddianız sizi o kadar meşgul etti ki, mezarları ziyaretle oradakileri de sayacak kadar
- Şahitlik edene ve edilene and olsun ki, insanlar öldükten sonra diriltileceklerdir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Bakara indirin:
Bakara Suresi mp3 : Bakara suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler