Bakara suresi 156. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اَلَّذ۪ينَ اِذَٓا اَصَابَتْهُمْ مُص۪يبَةٌۙ قَالُٓوا اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَۜ ﴾ [البقرة: 156]
ayet arapça & türkçe okunuşuElleżîne iżâ esâbet-hum musîbetun kâlû innâ li(A)llâhi ve-innâ ileyhi râci’ûn(e) [Bakara: 156]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlara bir musibet geldiğinde: "Biz Allah'ınız ve elbette O'na döneceğiz" derler. [Bakara: 156]
Bakara Suresi 156. ayet tefsiri
Her insanın imtihana tabi tutulacağı hâdiseler olacaktır. Açlık ve korku; mal, can ve mahsullerin noksanlaşması gibi hususlar bunların başında gelmektedir. Rabbimiz bu yolla, belâya sabredip kadere rızâ gösterenlerle göstermeyenleri birbirinden ayırmaktadır. Çünkü belâlar, iyilerle kötüleri ayırmada ve insanların kıymetlerini belirlemede önemli bir ölçüdür. Bunlara sabredenler imtihanı kazanacak, sabredemeyenler ise kaybedeceklerdir. Bu sebeple ayetin sonunda “ Sabredenleri müjdele! ” buyurmaktadır. Onlar, Allah’tan geldiklerinin, yine Allah’a döneceklerinin şuurunda olan ve bütün varlıklarının Allah’a ait olduğunu bilen akl-i selim sahibi kimselerdir. Onlara büyük müjdeler vardır. Allah Rasulü ( s.a.s. ) şöyle buyurmaktadır:
“ Mü’mine herhangi bir yorgunluk, çaresiz bir hastalık, bir keder, bir eziyet veya gam isabet etse hatta bir diken batsa mutlaka bu sebeple Allah onun hatalarını bağışlar. ” ( Buhârî, Merdâ 1 )
Musîbete uğrayan kişinin, “ Bizim bütün varlığımız Allah’ındır ve biz ancak O’na dönüyoruz ” ( Bakara 2/156 ) demesinde pek çok fayda ve hikmet bulunmaktadır: Bu sözü söylemekle meşgul olmak o anda insanın ağzından uygunsuz birtakım sözlerin çıkmasını engeller. Belâya uğrayan kişinin kalbi tesellî bulur ve üzüntüsü azalır. Şeytanın o kişiye uygunsuz söz söyletme arzusu kesilir. Bu sözü duyanlar, aynı şeyi tekrar ederek ona uyarlar. Diliyle bunu söyleyenin kalbine güzel düşünceler ve Allah’ın kazâ ve kaderine teslimiyet arzûsu gelir. Hadis-i şerifte şöyle buyrulur:
“ Belâya uğrayan bir kul:
اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنّاَۤ اِلَيْهِ رَاجِعُونَ. اَللّٰهُمَّ أَجِرْن۪ي ف۪ي مُص۪يبَت۪ي وَأخْلُفْ لي۪ خَيراً منها
«Bizim bütün varlığımız Allah’ındır ve biz ancak O’na dönüyoruz. Ya Rabbi bu musîbet sebebiyle bana ecir ver ve bana aldığından daha hayırlısını bağışla» derse, Allah onu bu vesileyle mükâfâtlandırır ve ona daha hayırlısını verir. ” ( Müslim, Cenâiz 4 )
Bu sebeple Allah dostlarından Aziz Mahmut Hüdayi Hazretleri şöyle der:
“ Alan sensin veren sensin kılan sen
Ne verdinse odur dahi nemiz var! ”
Son olarak 157. âyet-i kerîme ise sabredenlere müjdelenen ilâhî ihsanları, bağış, rahmet ve bereketi haber vermektedir. Onlara Rableri katından bol bol mağfiretler, bağışlanmalar, övgü ve senâlar vardır. “ Salavât ” kelimesinin çoğul gelmesi bu mânaları ifade eder. Yine onlara Rableri katından büyük ve kesintisiz bir rahmet vardır. Allah onlara dünya ve âhirette faydalı ve sevindirici nimetler ihsan edecek ve hususiyle âhirette onları her türlü zarardan koruyacaktır. Hidâyete erenler de ancak onlardır. Onlar, Allah’a teslimiyet ve kadere rızâ göstermek suretiyle en doğru yolu bulmuşlardır.
Şâir ne güzel söyler:
“ Iztırâb-ı hâl bâdî-î sükûnet olduğu
Tıfl iken mâlûmum oldu cünbüş-î gehvâreden. ” ( Ârif )
“ İnsanoğlu her ıstırap verici durumdan hemen şikâyet etmemelidir. Çünkü bu haller bazan insana kalp huzuru verecek imkanlar sağlayabilir. Ben bunu, daha küçücük çocukken ve beşikte sallanırken anladım. Önce beşiğin sallanması biraz başımı döndürür gibi oldu ama, sonra rahat ve sâkin uykulara daldığımı da inkâr edemem. ”
Önceki ayetlerde insanı kemale erdirecek ve ilâhî yardımı celbedip kâfirlerle mücadele azmini kuvvetlendirecek “ sabır ” ve “ namaz ” gibi iki mühim mânevî silaha sarılmanın lüzumundan bahsedildi. Aşağıdaki ayette ise insanın bu yüksek değerlerden uzaklaşmaması için iç âleminde nefis denilen düşman ile de mücadelenin ihmal edilmemesine işaret buyrulmakta; bunun için sabır ve namazın yanında hac, umre, tavaf ve sa’y gibi nefis tezkiyesine matuf ibâdetlere de önem verilmesi gerektiği hatırlatılmaktadır. Bu ayetle aynı zamanda yakın bir tarihte Mekke’nin fethedilip Kâbe’nin putlardan temizleneceği ve İslâm fetihlerinin genişleyeceği müjdesi verilmektedir:
Ömer Çelik Tefsiri
Bakara suresi 156 ayeti anlamı - okunuşu
Onlar ki, kendilerine bir musibet dokunduğu zaman: “Bizim bütün varlığımız Allah’ındır ve biz ancak O’na dönüyoruz” derler.
Mokhtasar tefsiri
O kimseler, başlarına bu musibetlerden biri geldiği zaman, rıza ve teslimiyet göstererek "Muhakkak biz Allah`ın hükmü altındayız ve O, bizim üzerimizde dilediği gibi tasarrufta bulunabilir. Şüphesiz kıyamet günü tekrar O`na döneceğiz. Bizi O yarattı ve bize çeşitli nimetlerle ikramda bulundu. Bizim dönüş yerimiz ve işimizin sonu onun huzurudur" derler.
Ali Fikri Yavuz
Onlar, o kimselerdir ki, kendilerine bir belâ geldiği zaman teslimiyet göstererek: “-Biz Allah’ın kuluyuz ve (öldükten sonra da) yine ona döneceğiz” derler
İngilizce - Sahih International
Who, when disaster strikes them, say, "Indeed we belong to Allah, and indeed to Him we will return."
Bakara suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
O sabredenleri ki onlar, bir musibete uğradılar mı biz Allah'ınız, gene de gerisin geriye ona döneceğiz derler.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
O kəslər ki, başlarına bir müsibət gəldiyi zaman: “Biz Allahınıq (Allahın bəndələriyik) və (öləndən sonra) Ona tərəf (Onun dərgahına) qayıdacağıq!” deyirlər.
Kuran Araştırmaları Vakfı
O sabredenler, kendilerine bir bela geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler.
Bakara suresi (Al-Baqarah) 156 ayeti arapça okunuşu
﴿الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُوا إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ﴾
[ البقرة: 156]
الذين إذا أصابتهم مصيبة قالوا إنا لله وإنا إليه راجعون
سورة: البقرة - آية: ( 156 ) - جزء: ( 2 ) - صفحة: ( 24 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ona kaynar sudan konukluk sunulur.
- Namaz kılın, zekat verin, Peygambere itaat edin ki size merhamet edilsin.
- And olsun ki sizi, içinizden cihada çıkanları ve sabredenleri meydana çıkarana ve haberlerinizi açıklayana kadar
- Cehennemlikler cennetliklere, "Bize biraz su veya Allah'ın size verdiği rızıktan gönderin" diye seslenirler, onlar da,
- Nerde onlarda öğüt almak? Kendilerine gerçeği açıklayan bir peygamber gelmişti ve ondan yüz çevirmişler, "Belletilmiş
- Allah'a karşı yalan uyduranlar kıyamet gününü ne zannederler? Doğrusu Allah'ın insanlara olan nimeti boldur, fakat
- Kaf. Şanlı Kuran'a and olsun.
- Geceleyin sizi ölü gibi uyutan, gündüzün yaptıklarınızı bilen, mukadder olan hayat süreniz doluncaya kadar gündüzleri
- Cinlerden bir ifrit: "Sen yerinden kalkmadan önce sana onu getiririm, buna karşı güvenilir bir güce
- Ey insanlar! Yer sarsıldıkça sarsıldığı, dağlar ufalandıkça ufalanıp da toz duman haline geldiği zaman, siz
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Bakara indirin:
Bakara Suresi mp3 : Bakara suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler