Enam suresi 52. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Enam suresi 52 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Enam suresi - Al-Anam aya 52 (The Cattle).
  
   

﴿وَلَا تَطْرُدِ الَّذ۪ينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بِالْغَدٰوةِ وَالْعَشِيِّ يُر۪يدُونَ وَجْهَهُۜ مَا عَلَيْكَ مِنْ حِسَابِهِمْ مِنْ شَيْءٍ وَمَا مِنْ حِسَابِكَ عَلَيْهِمْ مِنْ شَيْءٍ فَتَطْرُدَهُمْ فَتَكُونَ مِنَ الظَّالِم۪ينَ ﴾ [الأنعام: 52]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Velâ tatrudi-lleżîne yed’ûne rabbehum bilġadâti vel’aşiyyi yurîdûne vecheh(u)(s) mâ ‘aleyke min hisâbihim min şey-in vemâ min hisâbike ‘aleyhim min şey-in fetatrudehum fetekûne mine-zzâlimîn(e) [Enam: 52]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Sabah akşam, Rabblerinin rızasını isteyerek O'na yalvaranları kovma. Onların hesabından sana bir sorumluluk yoktur, senin hesabından da onlara bir sorumluluk yoktur ki onları kovarak zulmedenlerden olasın. [Enam: 52]


Enam Suresi 52. ayet tefsiri

Bu âyet-i kerîmenin muhtevasıyla da alakalı olan bir rivayeti Habbâb ( r.a. ) şöyle anlatmaktadır:

Akra‘ b. Hâbis ile Uyeyne b Hısn, Resûlullah Efendimiz’e geldiler. Onu Bilâl, Suheyb, Ammâr, Habbâb gibi fakir ve kimsesiz müslümanlar arasında otururken buldular. Çevresindeki bu zayıf müslümanları hakîr görerek Efendimiz’e:

 “ – Bizimle, şu fakirlerin bulunmadığı bir ortamda konuşmanı isteriz. Böylece bizim bunlardan üstün olduğumuz anlaşılsın. Biliyorsun ki bize Arap kabilelerinden birtakım elçiler ve hey’etler gelir. Onların bizi bu kölelerle birlikte görmelerinden utanırız. Dolayısıyla, biz gelince onları yanından uzaklaştır. Seninle işimiz bittikten sonra yine istersen onlarla ayrıca oturabilirsin ” dediler. Allah Resûlü: “ Olur ” buyurdu. Onlar:

“ – Olur, demen yetmez, bunu yazılı hâle getir ” dediler. Bunun üzerine Peygamber ( s.a.s. ) Hz. Ali’yi çağırdı, bir de yazmak için sayfa istedi. Biz bir köşede oturuyorduk. O sırada Cibrîl ( a.s. ) geldi ve:

Sabah ve akşam sadece Rablerinin rızâsını dileyerek O’na dua ve ibâdet edenleri sakın yanından kovma! Çünkü ne sen onların hesabından sorumlusun, ne de onlar senin hesabından. Şu halde onları kovma ki, zâlimlerden olmayasın! ” ( En‘âm 6/52 ) âyet-i kerîmesini ve devamındaki iki ayeti getirdi. Sonra Efendimiz, anlaşmayı yazmak üzere eline aldığı sayfayı derhal bir kenara bıraktı ve bizi yanına çağırdı. Huzuruna geldiğimizde; “ Selâm sizlere, Rabbınız rahmet ve merhameti kendisine düstûr edinmiştir ( En‘âm 6/54 ) diyordu. Ona yaklaştık; hattâ o kadar yaklaştık ki dizlerimizi onun dizlerine dayadık. Bu âyetin inmesinden sonra, biz eskiden olduğu gibi Efendimiz’in yanında oturmaya devam ettik. Fakat o, yanımızdan kalkıp gitmek istediği zaman kalkar giderdi. Ne zaman ki:

Sabah akşam Rablerinin rızâsını dileyerek O’na dua ve ibâdet edenlerle beraber olmaya candan sabret! Dünya hayâtının çekiciliğine kapılıp da gözlerini onlardan ayırma! Kalbini bizi anmaktan gâfil kıldığımız, nefsânî arzularına uyan ve işi hep aşırılık olan kimselere itaat etme! ( Kehf 18/28 ) âyet-i kerîmesi indi, artık böyle yapmaz oldu. Bundan sonra biz daha titiz davranmaya başladık. Birlikte otururken vakit bir hayli geçince Efendimiz’in rahatça kalkıp gidebilmesi için, biz erken davranır ve onun yanından kalkardık. ( İbn Mâce, Zühd 7; Taberî, Câmi‘u’l-beyân,  VII, 262-263 )

Nakledildiğine göre bu son âyet inince, Resûlullâh Efendimiz hemen kalkıp, o fakir sahâbîlerini aramaya koyuldu ve onları mescidin arka taraflarında Allah’ı zikrederken buldu. Bunun üzerine; “ Canımı almadan önce, ümmetimden bu insanlarla beraber bulunmaya sabretmemi emreden Allah’a hamdolsun! Artık hayâtım da ölümüm de sizinle beraberdir ” buyurdu. ( Ebû Dâvûd, İlim 13 )

Cenâb-ı Hak burada, kibirli kimselerin ayak takımı sayıp Efendimiz’in yanından kovulmasını istedikleri yoksul, çaresiz ve zayıf kimselerin hesaplarının ancak Allah’a ait olduğunu; ister rızıkları ister yaptıkları işler olsun bundan Peygamber’e düşen bir sorumluluk bulunmadığını bildirir ve onların değerini ancak kendisinin bileceğini haber verir. Zira İslâm’a göre insanın değeri mal, mülk, zenginlik, makam, mevki, soy sopa göre değil, iman, takvâ ve ruh yüceliğine göredir. Âyet-i kerîmede: “ Allah katında en şerefliniz, Allah’a karşı saygısı, korkusu ve O’nun yasaklarından kaçınıp emirlerine itaati en yüksek olanınızdır ” ( Hucurât 49/13 ) buyrulur. Kâfirlerin gözünde değersiz görünse bile, Allah katında değerli olan bu kişilerin kovulması son derece yanlış bir hareket olacağından dolayı, böyle davranmanın -velev peygamber bile olsa- “ zâlimlik ” olacağı ifade edilir. Çünkü zengin veya fakir olmak, kişilerin tercihine bırakılmış bir durum olmayıp, önemli bir kulluk imtihanı sorusudur:


Ömer Çelik Tefsiri
Enam suresi Diyanet

Enam'den 52 Ayeti'ni dinle


Enam suresi 52 ayeti anlamı - okunuşu

Sabah ve akşam sadece Rablerinin rızâsını dileyerek O’na dua ve ibâdet edenleri sakın yanından kovma! Çünkü ne sen onların hesabından sorumlusun, ne de onlar senin hesabından. Şu halde onları kovma ki, zâlimlerden olmayasın!


Mokhtasar tefsiri

-Ey Resul!- Meclisinden Müslümanların fakirlerini uzaklaştırma. Onlar sabah-akşam Yüce Allah`a ihlas ile ibadet ederler. Müşriklerin ileri gelenlerini karşılamak için onları yanından uzaklaştırma. Bu fakirlerin hesabından sana bir şey yoktur, onların hesabı Rableri katındadır ve senin de hesabından onlara bir şey yoktur. Şayet sen onları meclisinden uzaklaştırırsan, şüphesiz Allah`ın sınırlarını aşanlardan olursun.


Ali Fikri Yavuz

Rablerinin rızasını dileyerek sabah ve akşam O’na dua edenleri (fakirleri), fakirlerle bir arada bulunmak istemiyen müşriklerin arzusuna uyarak, yanından kovma. Onların (o fakirlerin görünüşte iyi olan halleri hakikatte fena olsa bile) hesabından sana hiç bir şey gerekmez ve senin hesabından da onlara bir şey yoktur. Bunun için, onları kovarsan, zulmedenlerden olursun


İngilizce - Sahih International


And do not send away those who call upon their Lord morning and afternoon, seeking His countenance. Not upon you is anything of their account and not upon them is anything of your account. So were you to send them away, you would [then] be of the wrongdoers.

Enam suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Sabah, akşam, razılığını dileyerek Rablerine dua edenleri kovma; ne onlardan, herhangi bir hususta sen sorumlusun, ne de senin amelinden onlara bir şey sorulur, onun için onları kovup da haksızlık edenlerden olma.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Ya Rəsulum!) Rəbbinin camalını (rizasını) diləyərək səhər-axşam Ona dua edənləri yanından qovma. Onların əməllərini sənə, sənin əməllərinin isə onlara heç bir dəxli yoxdur. Buna görə də (onları qovsan) zalımlardan olarsan.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Rablerinin rızasını isteyerek sabah akşam O'na yalvaranları kovma! Onların hesabından sana bir sorumluluk; senin hesabından da onlara herhangi bir sorumluluk yoktur ki onları kovup ta zalimlerden olasın!

Enam suresi (Al-Anam) 52 ayeti arapça okunuşu

﴿وَلَا تَطْرُدِ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُم بِالْغَدَاةِ وَالْعَشِيِّ يُرِيدُونَ وَجْهَهُ ۖ مَا عَلَيْكَ مِنْ حِسَابِهِم مِّن شَيْءٍ وَمَا مِنْ حِسَابِكَ عَلَيْهِم مِّن شَيْءٍ فَتَطْرُدَهُمْ فَتَكُونَ مِنَ الظَّالِمِينَ
[ الأنعام: 52]

vela tatrudil lezine yedune rabbehüm bilgadati velaşiyyi yüridune vecheh ma aleyke min hisabihim min şey'iv vema min hisabike aleyhim min şey'in fetatrudehüm fetekune minez zalimin

ولا تطرد الذين يدعون ربهم بالغداة والعشي يريدون وجهه ما عليك من حسابهم من شيء وما من حسابك عليهم من شيء فتطردهم فتكون من الظالمين

سورة: الأنعام - آية: ( 52 )  - جزء: ( 7 )  -  صفحة: ( 133 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Yeryüzünde az sayıda olduğunuz ve zayıf sayıldığınız için insanların sizi esir olarak alıp götürmesinden korktuğunuz
  2. Sonra, üzerine kaynar su katılmış içki şüphesiz onlar içindir.
  3. Rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci gönderen O'dur. Ölü bir yeri diriltmek ve yarattığımız nice hayvan ve
  4. Allah Nuh'a buyurduğu şeyleri size de din olarak buyurmuştur. Sana vahyettik; İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya
  5. Malı ve kazandığı kendisine fayda vermedi.
  6. Musa: "İnşallah sabrettiğimi göreceksin, sana hiçbir işte baş kaldırmayacağım" dedi.
  7. Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt dinler veya korkar.
  8. De ki: "Allah'a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa erişemezler."
  9. Bizim ordumuz şüphesiz üstün gelecektir.
  10. Gözler O'nu görmez, O bütün gözleri görür. O Latif'tir, haberdardır.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Enam indirin:

Enam Suresi mp3 : Enam suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Enam Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Enam Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Enam Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Enam Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Enam Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Enam Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Enam Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Enam Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Enam Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Enam Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Enam Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Enam Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Enam Suresi Al Hosary
Al Hosary
Enam Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Enam Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Friday, October 25, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler