Nisa suresi 164. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَرُسُلًا قَدْ قَصَصْنَاهُمْ عَلَيْكَ مِنْ قَبْلُ وَرُسُلًا لَمْ نَقْصُصْهُمْ عَلَيْكَۜ وَكَلَّمَ اللّٰهُ مُوسٰى تَكْل۪يمًاۚ ﴾ [النساء: 164]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe rusulen kad kasasnâhum ‘aleyke min kablu ve rusulen lem naksushum ‘aleyk(e)(t) ve kellema(A)llâhu mûsâ teklîmâ(n)(c) [Nisa: 164]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Peygamberlerden sonra, insanların Allah'a karşı bir hüccetleri olmaması için, gönderilen müjdeci ve uyarıcı peygamberlerden bir kısmını daha önce sana anlatmış, bir kısmını da anlatmamıştık. Allah, Musa'ya hitabetmişti. Allah güçlüdür, Hakim'dir. [Nisa: 164]
Nisa Suresi 164. ayet tefsiri
Hz. Muhammed ( s.a.s. ) Efendimiz, ilk defa peygamberlik davasıyla ortaya çıkmış bir şahıs değildir. Nitekim âyet-i kerîmede: “ De ki: «Peygamber olarak gönderilen ilk kişi ben değilim. Bana veya size ne yapılacağını da bilemem. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım; çünkü ben ancak apaçık bir uyarıcıyım» ” ( Ahkâf 46/9 ) buyrulur. Ondan önce isim ve kıssaları Kur’ân-ı Kerîm’de zikredilen ve zikredilmeyen pek çok peygamber gelmiş, Allah’tan vahiy almış ve bunu insanlara tebliğ etmişlerdir. Nitekim bunlardan bir kısmının ismi burada geçmektedir.
اَلزَبُورُ ( Zebûr ), kelime olarak “ yazılı şey ” mânasında olup, Hz. Dâvûd’a verilen kitabın adıdır. Kaynaklarda verilen bilgilere göre Zebûr yüz elli sûreden ibaret olup, bunlarda herhangi bir hüküm, helâl ve harama dair bir buyruk yoktu. Bu kitap bir takım hikmetli sözler ve öğütler ihtiva etmekteydi. ( bk. Kurtubî, el-Câmi‘, VI, 17 )
Peygamberlerin gönderiliş maksadı, iman edip davetlerini kabul edenleri cennetle müjdelemek, inkâr yolunu tutanları da cehennemle uyarmaktır. Üstelik peygamber geldikten sonra insanların kıyamette Allah’a karşı ileri sürebilecekleri bir bahaneleri kalmayacaktır. Âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:
“ Biz, peygamber göndermedikçe kimseye azap etmeyiz. ” ( İsrâ 17/15 )
“ Şayet biz, kitap ve peygamber göndermeden önce kendilerini aslında hak ettikleri bir felâketle helâk edecek olsaydık, bu takdirde: «Rabbimiz, ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, böyle rezil ve perişan olmadan önce senin âyetlerine uysaydık!» diyeceklerdi. ” ( Tâhâ 20/134 )
Peygamberlerin gelmediği dönemlerde yaşayan, yaşadıkları bölge itibariyle peygamberlerin tebliğlerine ulaşamayan veya bunlarla yeteri kadar irtibat kuramayan insanlar, sadece Allah’ın varlığı ve birliğini tanıyarak O’na inanmakla mesuldürler. Bunun dışında dinî bakımdan herhangi bir sorumlulukları yoktur. Fakat peygamberin davetini işitip dinin ne olduğunu anlayanlar, aynı şekilde sonraki asırlarda dünyaya geldiği halde dini doğru bir şekilde öğrenme imkânı bulanlar iman etmeyip inkâr yolunu tutarlarsa, bunun mutlaka cezasını çekeceklerdir.[ 1 ]
Kur’ân-ı Kerîm’in gerçekliğine gelince:
[ 1 ] Allah Teâlâ’nın Hz. Mûsâ ile konuşması hakkında A‘râf 7/143. âyetin tefsirinde izah yapılmıştır.
Ömer Çelik Tefsiri
Nisa suresi 164 ayeti anlamı - okunuşu
Bundan önce kıssalarını sana anlattığımız peygamberlere ve kendilerinden sana bahsetmediğimiz daha başka peygamberlere de vahyettik. Allah Mûsâ ile de özel bir şekilde konuştu.
Mokhtasar tefsiri
Kur`an`da sana anlattığımız ve anlatmadığımız resuller gönderdik. Sana anlatmadığımız resulleri bir hikmete binaen zikretmedik. Allah -Subhanehu ve Teâlâ- kendi celâline layık bir şekilde Musa -aleyhisselam-`a peygamberlik hususunda bir ikram olması için -vasıtasız- gerçek bir konuşma ile konuştu.
Ali Fikri Yavuz
Gönderdiğimiz öyle peygamberler vardır ki, onları, bundan (bu sûreden) önce sana beyan ettik. Öyle peygamberler de vardır ki, sana onların kıssalarını bildirmedik; ve Allah, Musa’ya (vasıtasız) hitap etti
İngilizce - Sahih International
And [We sent] messengers about whom We have related [their stories] to you before and messengers about whom We have not related to you. And Allah spoke to Moses with [direct] speech.
Nisa suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve öyle peygamberler var ki onların ahvalini anlattık sana önceden ve Allah Musa ile de konuşmuştu.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Biz) peyğəmbərlər (göndərdik). Onların bə’zisinin əhvalatını bundan əvvəl sənə danışdıq, bə’zisinin əhvalatını isə söyləmədik. Və Allah Musa ilə sözlə (arada heç bir başqa vasitə olmadan) danışdı.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Bir kısım peygamberleri sana daha önce anlattık, bir kısmını ise sana anlatmadık. Ve Allah Musa ile gerçekten konuştu.
Nisa suresi (An-Nisa) 164 ayeti arapça okunuşu
﴿وَرُسُلًا قَدْ قَصَصْنَاهُمْ عَلَيْكَ مِن قَبْلُ وَرُسُلًا لَّمْ نَقْصُصْهُمْ عَلَيْكَ ۚ وَكَلَّمَ اللَّهُ مُوسَىٰ تَكْلِيمًا﴾
[ النساء: 164]
ورسلا قد قصصناهم عليك من قبل ورسلا لم نقصصهم عليك وكلم الله موسى تكليما
سورة: النساء - آية: ( 164 ) - جزء: ( 6 ) - صفحة: ( 104 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Onları, yüreklerin ağıza geleceği, tasadan yutkunacakları, yaklaşan kıyamet günü ile uyar. Zalimlerin ne dostu ne
- Bunların ardından başka nesiller varettik.
- "Ya Musa! Allah'ı apaçık görmedikçe sana inanmayacağız" demiştiniz de gözleriniz göre göre sizi yıldırım çarpmıştı.
- Onlar görmedikleri halde Rablerinden korkarlar; kıyamet saatinden de titrerler.
- Şeytanların Süleyman'ın hükümdarlığı hakkında söylediklerine uydular. Oysa Süleyman kafir değildi, ama insanlara sihri öğreten şeytanlar
- Kahin sözü de değildir; ne az düşünüyorsunuz!
- Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onu (peygamberi) oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Onlardan bir takımı, doğrusu bile bile
- İnsanlar, diri ve her an yaratıklarını gözetip duran Allah'a boyun eğmiştir. Yükü zulüm olan kimse
- Ey inananlar! Toplantılarda, size, "Yer açın" denince yer açın ki Allah da size genişlik versin;
- İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nisa indirin:
Nisa Suresi mp3 : Nisa suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler